1

92 9 38
                                    

III. - I.

Açık olmak gerekirse; varlıklı bir aileye sahip olmak dünyanın en güzel şeyi değil. Evet belki çok iyi bir şey olabilir ama her şey değil. Bir kere sosyeteye bu kadar açılmış ve bilinmiş olmak her şeyi daha da kötüye sürüyor.

Ne kadar fazla dostunuz varsa o kadar da düşmanınız, durduk yere size kin besleyen insanlar ve kendi çıkarlarına sizi alet edecek kişiler var. Yani uzun lafın kısası, şöhret içinde oldukça kötü emelli insanların hedefi oluyordunuz.

Bundan bir örnek vererek yola çıkabilirim. Black ailesinin en küçüğü olarak geçen ay kaçırıldım. Aslına bakarsanız bunda benim de biraz hatam vardı çünkü ailem yıllardır beni küçük bir çocuk gibi büyüterek, gerçek hayat şartlarından uzaklaştırmışlardı.

Dışarı çıktığımda ne yapmam gerektiğini bilmiyordum çünkü genellikle ailem olmadan pek hayata karışmazdım. Çıkmak istediğimde de genellikle reddedilirdim ama kendi bildiğini okuyan kişiliğim bunu kendine yediremezdi. Ailem dışarı çıkmama izin vermediğinde, onlardan gizli bir şekilde çıkmıştım. Ergen bir kızı ne kadar kısıtlayabilirsiniz ki?

Gecenin geç saati olmasından da kaynaklı, dünya beklediğim kadar iyimser değildi. Fidye için kaçırılmam hızlı olmuştu ki bu duruma hala gülüyorum. Ne kadar bunun için iyi bir fırça yemiş olsam da komikti işte. Ya da kişiliğim biraz olayları ciddiye almayıp her şeyle dalga geçmeye odaklı olduğundan kaynaklanıyor olabilirdi.

Böyle olayları küçüklüğümden beri yaşıyordum. Biricik ailemin de buna mükemmel çözümü, bana bir koruma tutmak olmuştu. Beni evde bile takip eden bir koruma. Kaçma ihtimalim içinmiş.

Dedim ya; varlıklı bir aileye sahip olmak dünyanın en güzel şeyi değil. Çünkü şuan bu durumu daha da iyi anladığım anlardan birindeydim.

"Zaten cevabı biliyorsun, Ruby. Gitmiyorsun."

Bahsettiğim koruma, Ellie Williams. Kendisini sevsemde katılığı ve disiplini hoşuma gitmiyordu. Gözleri her zaman üzerimdeydi ve hiçbir yere gitmeme izin vermiyordu. Gitmem gereken yerlere bile beraber gidiyorduk.

"Ellie, bütün arkadaşlarım orada olacak!"

Mutfağın kapısına yaslanıp kollarını önünde birleştirdi ve bana 'eee?' bakışını attı. Sinir kat sayım yükseliyordu.

"Yani? Herkes gidiyor diye sen gitmek zorunda mısın? Hayır, gitmiyorsun."

Kendinden emin konuşması ve üstten bakışları beni her zaman sinir etmeye devam ediyordu. Kendi üstünlüğünü üzerimde kuruyordu ama bense ailemde olduğu gibi tabularını yıkamıyordum.

"Ellie, kaç yaşındayım? Bütün gençler gibi gezmek istiyorum! Bu kadar sıkmanın mânası ne? O partiye gitmek istiyorum."

Bana baktı ve derin bir nefes verip sabır diler gibi yukarı baktı.

"Ruby bak ne diyeceğim.."

Merakla ona baktım. Sözüne devam etti.

"Hayır."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefesi içime çektim. O inatsa ben daha da inattım.

"SANA O PARTİYE GİTMEK İSTİYORUM DEDİM!"

İstediğimi elde etmek için yapmayacağım şey yoktu. İçimden çok sırıtmak istesemde dışarıdan sinirli bakışlarımı sürdürdüm.

Kaşları çatıldı ve önünde olan kollarını çözdü.

"VE BEN DE HAYIR DEDİM."

Bağırmasına karşılık gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bu kız bıkmıyordu ve ne yaparsam aynısıyla karşılık veriyordu. Daha önce istediğimi her şekilde elde etmeye alışmıştım ve bu hareketler bana yabancı geliyordu.

III.

''Kusura bakma, kararımı verdim. Şimdi odana çıkıyorsun.''

Ellie sert bir şekilde konuştu ama içten içe Ruby'e karşı zayıf bir noktası olduğunu o da biliyordu.

İsteğini reddetmek zorundaydı çünkü bu onun iyiliği içindi. Sadece Ruby bunu anlayamıyordu. Sonuçta Ruby'nin başı sürekli belaya giriyordu. Birkaç hafta önce internette bir adamla flört ediyordu, şans eseri Ellie bunu fark etti ve kullanıcıyı engelledi.

Ruby sınırları zorlamayı her zaman seven bir kızdı. 

''Yeter artık! O PARTİYE GİDECEĞİM! Benimle nasıl böyle konuşursun?''

''Ben senin korumanım, söylemek istediğim her şeyi söylemeye hakkım var ve ben de aynı senin gibi biraz vahşiyim. Bununla bir sorunun mu var?''

Ruby kaşlarını çatarak Ellie'ye bakmaya devam etti. Ellie ise içinden sabır diliyordu. Ruby'nin öfke patlamalarına alışmıştı artık. Yapabileceği tek şey ona karşı sert olmaktı.

''Ruby, bana karşı mantıklı ol. Seni korumak için buradayım, benim işlerimi zorlaştırma. Bu partiler senin gibileri için başının belaya girebileceği yerlerdir. Üzgünüm küçüğüm ama gitmiyorsun''

Ruby, Ellie ne kadar yumuşasa da buna manipüle olmayıp isteği için ısrar etti.

''Ellie! SANA-''

Ellie sözünü kesti. 

"Başka bir dilde de konuşmamı ister misin? Ha-yır. Gitmiyorsun. Konuşma bitti. Bu senin güvenliğin için."

Ruby sinirlendi,

''Sikeyim güvenliğini.''

Ellie'nin ifadesi öfkeli bir hal aldı. Artık Ruby'nin bu küçük ve çocukça davranışına tahammül edemeyecekti.

''Affedersin genç bayan, kiminle böyle konuştuğunu sanıyorsun? O çeneni hemen kapatacaksın.''

Ruby sinirle sırıttı,

''Ya kapatmazsam?''

İkisi de birbirine meydan okumaya devam ediyordu. Ruby de sırıtarak ona yaklaştı,

''Bunu senin yerine yapacağımdan emin olabilirsin.''

Ruby daha ne kadar ileri gidebileceğini düşünürken sinirle tısladı. Ellie, Ruby'nin üzerine eğildi ve devam etti.

''Dene beni. Dene ve ne oluyor gör.''

Genç kız sinirle bakışlarını sürdürdü ama geriye çekilmedi.

______

*Yeni takıntı kilidi açıldı.*

SELAMLAAAARRRR

Bu kitabı keyiflik yazıyorum. Olayların Tlou ile alakası pek olmayacak. Belki karakter ekleyebilirim, onun dışında the last of us hikayesini bilmenize gerek yok,

Olur da gerek olursa ben belirtirim zaten.

VEEEE

İLK ELLİE WILLİAMS TÜRKÇE KURGU ✌️✌️✌️

(İ'yi bilerek büyük yazdım laf edeni cevirip si)

Oy verip yorum yaparsanız çok müteşekkir olurum.

Görüşürüzzzzz!!!!

791 (KELİME)

(sima anlasin diye yaziyom hep bunlari saat saniyoda mal)

Bodyguard / Ellie WilliamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin