çekimler başlamak üzereydi. hyunjin'in saçları üzerine son dokunuşlar yapılıyordu.
kızıl model her zamanki gibi mükemmel gözüküyordu.minho ise çekimin yapılacağı kameranın orada kameraman ile işle ilgili şeyler konuşuyordu. belli etmesede o da hyunjin kadar heyecanlıydı. kızıl modelinin çekimlerdeki halini görmeyi fazlasıyla istiyordu. bunu uzun zamandır istese de anca bugün müsait olmuştu.
çekimler için son beş dakika denildiğinde herkes yerlerini alıyordu. ışıklar, kamera açısı ve dekorlar her şey hazırdı. tek eksik olan modeldi. o da geliyordu.
kızıl saçları geriye taranmış, altında yırtık havası olan bir kot pantolon, üstünde beyaz olan siyah leopar desenli bir ceket onun içinde siyah bir crop, ayaklarında ceketi tamamlayan beyaz deri botlar son olarak zarifliğine zariflik katacak yüzükleri, küpeleri ve kolyesi.
her şekilde her bir kıyafetin içinde mükemmel duruyordu. minho bu yüzden onu seçmişti.
ilk seçmelerde giydiği iddialı sırtı tamamen açık crop ve deri pantolonu ile fazlasıyla dikkatini çekmişti minho'nun.şimdi ise minho olayın kıyafette değilde hyunjin de olduğunu daha iyi anlıyordu.
o içinde olduğu her şeyi güzelleştiriyordu.
belki kalbini de böyle güzelleştirirdi, kim bilir.-
çekimler bitmiş her şey toplanmıştı. fakat minho pek toparlanmışa benzemiyordu. çekimlerde hyunjin'e güya yardım etmeye çalışırken yaşadıkları olay aklını başından almıştı.
olay, hyunjin'in sağ elini sandalyenin başına tutunup eğilmesi sol elini ise beline koyup ceketi kenara çekerek kameraya yan açıdan poz vermesiyle başladı. daha doğrusu verememesiyle.
kameraman sürekli hyunjin'i uyarıyor duruşunu düzelttirmeye çalışıyordu. normalde hyunjin bu konuda asla sıkıntı çekmezdi. ama kafasında düşündüğü şey ve bu düşüncenin ana karakterinin patronu oluşu bu sıkıntıya itiyordu onu.
kameraman bıkkın bir nefes verdiğinde kameramanın yanında durup çekimi izleyen minho dayanamayarak kalkıp hyunjin'e doğru ilerlemeye başlamıştı. eğilen bedenin tam arkasında durduğunda konuştu.