"hyunjin araba sürüyorum farkındaysan?"
"biliyorum minho, bu senin sorunun. ben senin tadına varırken sana iyi sürüşler."
minho engel olamayacağını anladığında derin bir nefes verip kafasını geriye yasladı. hyunjin kemerini çözdü ve minho'ya doğru dönüp eğilmeden önce son kez göz göze gelmelerini sağladı. arabanın camları filmli olduğundan rahattı.
hyunjin eğilip pantolunun fermuarını yavaşça açtı. şimdi elleri minho'nun iç çamaşır lastiğinde dolaşıyordu. çamaşırın üstünden penise küçük bir öpücük kondurdu. sanki minho'yu çıldırtmak için ekstra çaba sarf ediyordu. ve amacı bu ise başarılı olmuştu.
"siktiğimin çamaşırını çıkart ve beni ağzına al hyunjin. benimle oyun oynama."
hyunjin daha fazla oynamak istese de kesinlikle bu adamı kızdırmak istemiyordu. yine de yavaş hareketlerle gülerek iç çamaşırını lastiğinden tutup aşağı çekerek penisi ortaya çıkardı.
damarları şişmiş, ucundaki küçük yarıktan zevk suları akıtan penis hyunjin'in iştihanı fazlasıyla açıyordu. daha çok beklemek istemeyip uzanıp yavaşça şiş başı ağzına aldı.
minho hissettiği onu kavrayan sıcak ağızla birlikte kafasını koltuğun başına vurup direksiyondaki ellerini sıkmaya başladı.
hyunjin yavaş yavaş kafasını hareket ettirip alabildiği kadarını almaya çalışıyordu. ama düşündüğünden daha uzun ve kalındı deli gibi üstünde sekmek istediği büyüklük.
yinede alabildiği kadarını küçük ağzına alıp geri kalan yerleri bir eliyle okşamaya başladı.
diğer eliyle minho'nun bacağına tutunup destek almaya çalışıyordu.bir anda yapılan fren ile penis hyunjin'in boğazına çarpmıştı. minho bu hisle birlikte arabaya büyük bir inleme bıraktı.
"sikeyim seni.."
hyunjin kafasını indirip kaldırmaya başlamış, her geri çekildiğinde penisin ucundaki yarığa dil atarak minho'nun delirmesini sağlıyordu.
minho direksiyondaki bir elini hyunjin'in kızıl saçlarına dolayıp penisinin büyük bir çoğunluğunu ağzına almasını sağladı. hyunjin boğazına değen uzunluk yüzünden öğürmek yerine durmadan dilini oynatıp minho'ya daha çok zevk veriyordu.
bunu fark eden minho sinirle konuştu.
"o küçük ağzını bu kadar iyi kullanarak
sana bu tecrübeyi kazanmana sebep olan herkesi gebertmek istememi sağlıyorsun hwang."hyunjin, minho'nun bu sert tavrına bayılıyordu. ağzındaki penisi yanaklarını içeri çekerek sıkıştırıp kalçasını hafifçe sallamaya
başlaması da sert tavrından etkilendiği içindi.minho otobandan çıkıp boş ve düz bir sokağa girdiklerinde gözlerini yoldan çekip hyunjin'i incelemeye başladı. kalçasını sürekli sallaması gözünden kaçmamıştı elbette.
"sanki kalçanı sallayarak bana bir şeyler anlatmak istiyor gibisin hyunjin.. hm?"
hyunjin konuşmak istese de ağzındaki kalınlık yüzünden bunu yapması imkansızdı. tek yapabildiği kafasını yukarı aşağı hareket ettirebilmekti.
"konuşmayacak mısın?"
minho resmen hyunjin'le oyun oynuyordu. ama bu kızıl saçlı bedenin deli gibi hoşuna gidiyordu.
hyunjin belini iyice bükerek derdini anlatmaya çalışıyordu.
"anladım.. sanırım deliğin acıkmış güzelim."