slave || chanmin

☆

"O kız seni kabul etmez Chan, kaç kere dicem"

"Bana ne ya! O kızı seviyorum. Gidip söylicem. Kaç aydır içimde tutuyom"

"Dur, iddiasına var mısın"

"Ne iddiası"

"Eğer o kız seni kabul ederse ben sana 1 haftalığına köle olcam. Ama etmezse sen bana köle olcan"

"Anlaştık. Görceksin o kızı getircem yanına"

"Yiyorsa bebeğim"

Bana el sallayıp kendi sınıfına gitti. Sınıf şubelerimiz farklıydı.

Bu iddia ne diye sorarsanız, Seungmin'in sınıfından bir kız beğenmiştim. Seungmin de o sana bakmaz diye tutturunca iddiaya girdik işte. Cezası kölelikti. Yıllardır böyle iddialara giriyordum onunla ve kazanan hep Seungmin oluyordu. Ama bu sefer kazanacağıma eminim. O kızı kapacaktım. Görecekti o. Kölem olacaktı. İddiayı kazanacaktım.

Dersim matematikti ve moralim yerindeydi. Matematik dersinde 1 numarayım zaten. Sınıfın en iyi sayısalcısıyım. Zaten sayısal bölümündeyim. Diğer sınıfları bilmiyordum ama Seungmin'in matematiği de fena değildi. Ama o eşit ağırlıkçıydı. Yine en iyisi bendim💪🏻💪🏻

Sınıfa girdiğimde her zamanki gibi gözler üstümdeydi. Alışmıştım artık. Sıradan bir rutindi benim için. Kızlar da bir acayip bakıyordu bana. Sanki üstüme atlayacaklarmış gibiydiler. Arada Seungmin de öyle bakıyordu bana. Kızları anladım da, Seungmin neden öyle bakıyordu? Nedeni neydi acaba? Herkese öyle bakıyor diye düşünüp umursamadım.

Sıra arkadaşım olan, Seungmin'den sonra en iyi arkadaşım olan Jisung'a selam verdim.

"Nerdesin lan özlettin kendini"

Bana göz kırpıp kızları işaret etti.

"Ya bırak onları da, ben Seungmin'le iddiaha girdim"

"Ne iddiası"

"Sevdiğim bi kız varya hani, Seungmin'in sınıfında"

"Seungmin'in sınıfı?"

"Eşit ağırlık sınıfı"

"He ordaki kız, eee"

"Ben dedim bu bana bakar o dedi bakmaz biz de iddiaya girdik"

"Nesine"

"1 haftalık köleliğine"

"Oha be bilader"

"Napalım küçüklükten kalma alışkanlık"

"Neyse neyse, hoca geldi"

***

Yıldızı olduğum dersin teneffüsüne çıkarken çok mutlu hissediyordum ki arkamdan kızlar geldi.

"Channnnnnn"

"(Allah'ım çattık yine) Efendim"

"Şeyyy..."

"Chan!!"

Seungmin beni daha koridorun başından çağırıyordu. Kızlara bahane uydurdum.

"Benim gitmem lazı-"

Sınıftan koşar gibi çıkarken hızımı alamayıp Seungmin'in üstüne düşüyordum neredeyse.

"Lan az yavaş!"

"Ayy, özür dilerim. İyi misin"

"Asıl sen iyi misin"

"İyiyim iyiyim"

"Lan korkuttun beni"

"İyiyim kral bir şey yok"

Konuşurken ne ara bahçeye inmiştik ya. Seungmin ile konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamazdım zaten.