Dolly | MinSung

11

Felix orospusun amcikkkk

Valla elime gec seni ne hale getiriyorum bekle sen

Ee nabiyonuz

Auuu🐺🇹🇷🐺🇹🇷

★★

"Kes sesini Felix,pişman olup da yanıma gelirsen affetmem."

"Jisung siktir git taşak mı geçiyorsun benle ya? Ben mi dedim sürtüklük yapmak için instagram açıp götünü başını paylaş diye"

"Felix ne sürtüklüğü ya? Bunu en son senden duymayı beklerdim. Öyle olsun felix, sürtüklük olsun"

Telefonu kapatıp yatağın üstüne fırlattım ve yere oturdum

Kardeşim dediğin adam sana sürtük dediğinde anlıyorsun bazı şeyleri

"Flashback"

"Alo"

"Efendim lix,fotoğraf çekiyordum"

"Aferin jisung böyle devam et"

"Ne oldu?"

"Hesabın yayılmış jisung. Herkes benim yakınım olduğunu bildiği için benimle konuşuyor senin yüzünden. Yüzlerine bakamıyorum adamların! Herkes beni senin gibi sanıyor"sabahtan beri arayan yabancıların neden aradığı belli oldu en azından,açmadığıma şükrediyorum şuan

"Benim gibi derken?neyim varmış benim"

"Neyin yok ki jisung? Biliyor musun, chae senden daha çok erkek gibi davranıyor. Kendine gelsen iyi edersin"

"Bunu söyleyen de sensin yani"

"En azından ben cinsiyetimin farkındayım."
*
"Kes sesini Felix,pişman olup da yanıma gelirsen affetmem."

"Jisung siktir git taşak mı geçiyorsun benle ya? Ben mi dedim sürtüklük yapmak için instagram açıp götünü başını paylaş diye"

"Felix ne sürtüklüğü ya? Bunu en son senden duymayı beklerdim. Öyle olsun felix, sürtüklük olsun"
*
(Flasback end)

Ne yapabilirim diye düşünürken aklıma minho geldi, sanırım sadece onunla sakinleşebilirdim,zaten gidecek başka kimsem yoktu

Hazırlanıp evden çıktım, diğer günlerin aksine bugün yanına gitmek amacım sevişmek ya da onun yanında olmak değildi. Bugün onun benim yanımda olması gerekiyordu

Kulaklıklarımı takıp ilerlerken bir anda bana hızla gelen bir araba fark ettim. Gözlerimi kapatmış beklerken bir anda tutulup çekildiğimi hissettim. Gözlerimi açtığımda karşımda uzun boylu,siyah saçlı bir çocuk vardı

"Oh..ben teşekkür ederim" bana gülümsedi

"Sorun değil, dikkatli olsan iyi edersin. Her zaman benim gibi biri karşına çıkmayabilir, adın ne?"

"Jisung, senin?"

"Soobin ben. Memnun oldum jisung"

"Ben de soobin. Şimdi gitmem gerekiyor. İyi günler"

Kulaklıklarımı takarken arkamdan bekle diye bağırmasını duysam da ilerlemeye devam ettim. Şuan onunla sohbet edecek halim yoktu

Sonunda evin önüne geldiğimde içeriden duyduğum kadın inlemeleri ve minhonun inlemeleri, kalbime bıçak saplanmış gibi canımı yakmıştı

Gözyaşlarım daha da artarken merdivenlere oturup hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sonuçta duymazlardı

Orada ne kadar kaldım, ne kadar ağladım bilmiyorum ama arkamdan kapı açılma sesi geldi

Arkamı döndüğümde evden çıkan güzel Bir kız ve minhoyu gördüm

Kız hiçbir şey demeden giderken minho hemen yanıma gelip önüme çöktü ve yanaklarımı elleri arasına aldı

"Jis, bu halin ne? Ne oldu?"

"Yok bir şey"

Ayağa kalkıp gitmek için adım atacakken yerden havalandığımı hissettim ve minhonun kokusu burnuma doldu

"Bırak beni!"

"Dur yerinde canın acıyacak"

İçeriye girip beni koltuğa oturttu ve kapıyı kapatıp geldi

"Anlat bakalım"beni göğsüne doğru çekip sıkıca sardı

Ağlaya ağlaya her şeyi anlatırken git gide uykum geliyordu, ağladıktan sonra hep mayışırdım

"Bir de geldiğimde sizin seslerinizi duyunca bu hale geldim işte"

"Aramızda bir şey olmayacağını ve diğer insanlarla da beraber olabileceğimi sen söylemiştin ji"

"Haklısın" daha fazla ağlamamak için gözlerimi kapattım ve uykuya daldım..

★

Kısa bölüm çünkü öyle