MASUMLARIN SAVAŞI

Bölüm-2 ACI

''İnsanlar doğup, büyür ve ölürler bu doğma ve ölüm arasında milyonlarca olaylar yaşarlar. İnsanların yaptıkları her şey birbiri ile bağlantılıdır. bu yüzden bir şey yapmadan önce çok düşünmeleri gerekir lakin insanoğlu bunları düşünmezdi. O zaman yaşanılacak olayların kaçışı da olmazdı.''

ilahi bakış açısı:

Açelya son hızla ambulans ile gidiyordu. Ambulansta gerekli müdahale yapılıyordu.  Açelya'nın babası olan fatih bey ise çökmüş bir durumda kızını inceliyordu. Onun nasıl bu hale geldiğini aklı almıyordu. Kim hangi cüret ile kızına böyle bir şey yapmıştı. Kızına hastane öncesi yardımı yapılıyordu. Kızının yüzünün bembeyaz olması onu korkutuyordu. O sırada ambulans sürücüsü olan Salih SAĞLAM çok hızlı bir şekilde hastaneye yetiştirmeye çalışıyordu. Son anda önüne kırılan bir araba ile ne yapacağını şaşırdı. Hızla önünde çıkan arabaya çarpmamak için yana kırdı. Artık önüne kırılan araba ile yan yana gidiyorlardı.

Salih arabaya baktığında arabada sarhoş oldukları belli olan gençleri gördü. Gençler inanılmaz derecede hızlı gidiyorlardı. Önüne çıkan herhangi bir canlıya  çarpsalar  yaşama sansı yüzde bir bile değildi. Salih ne yapacağını şaşırmıştı. Gençlerin kendisiyle yarış yaptığını anlamıştı. Salih hızla kendi camını açıp gençlere bağırmaya başladı.

'' Yavaşlayın, kaza yapacaksınız!''

Gençlerden biri alay ile gülerek

''Rahat ol ihtiyar bize bişey olmaz ama sen yavaşla istersen bu hız senin kalbine zarar verir''

Deyince bu sefer arabadaki bütün gençler gülmeye başladılar. Salih artık ne yapacağını şaşırmıştı. Gençlere belki de son kez tekrar baktı. derin bir iç çekti. Kaza yapacakları kesindi. Salih onların yavaşlaması için sözler saf ederken gençlerin hiçbiri bunu umursamıyordu. Ambulansın sesi ve hızı tüm caddedeki insanların onlara bakmasına sebep oluyordu. İnsanlar telefonunu çıkarmış bu durumu çekiyorlardı. Kimsede polisi arayayım demiyordu. Kaza olucağına herkes emindi bu yüzden araçlar yoldan çekilmeye başladı. Salih bir yandan ambulansı yetiştirmeye çalışırken diğer yandan gençleri durdurmaya ikna etmeye çalışıyordu. gençlerden biri aniden frene bastı..

Ve kaçınılmaz son gelmişti. kaldırımda yavru kediyi severek annesini bekleyen kız çocuğuna çarpmışlardı. Ani fren yüzünden araba takla atmış ve başka araçlara çarparak yolu kapatmıştı. 

ani bir sessizlik... 

kazadan sonra dışarıda araba sesleri susmuş, sanki zaman donmuş kalmıştı. İnsanlar hepsi donmuştu. tabi ki bu sessizliği bozan tek bir ses vardı. Bu ses de acı , pişmanlık ve kaybetme korkusu vardı. evet bu ses araba çarpmış minik kızın annesinin feryadı idi.

Salih yanlarında gençleri göremeyince kaza yaptıklarını anladı ve hızla o çevreye ambulans çağırdı ve kendisi de hastaneye yetişti. Bu yaşadıklarından sonra kendisini çok kötü  hissediyordu. Hızla kaza alanına doğru yola aldı. 

Ambulanslar hızla gelmişti. kadının kızının elini tutmuş uyanmasını bekliyor ona bakmasını beraber oyun oynamasını istiyordu. kızını uyanması için kızına yalvarıyordu. Mahalledeki insanlar kadını kızına yaklaşmasını engellemek istiyordu. kadın onlara direniyor kızına yaklaşmaya çalışıyordu. ambulans yaralananları götürüyorlardı. Artık ambulans sesleri yoktu tek bir ses vardı. acılı bir annenin yalvarış çığlıklarıydı. Acılı annenin karşı komşusu olan yaşlı bir amca hızla kadını yerden kaldırdı ve kadına arabasına binmesinde yardımcı oldu. Hızla hastaneye yol aldılar. Kadın artık sessiz göz yaşları döküyordu. Kendisinin sadece bir çocuğu vardı. Başka kimsesi yoktu. Eşinin ailesi tarafından sevilmezdi. Zaten bütün zorluklara rağmen evlenmişti. Eşi askerdi ve bu olanlardan haberi yoktu o dağda savaşıyordu... Tek başına kalmıştı. O gidince kaynanası çocuğu olduğu için onu görmeye gelir onunla ilgilenir yemeğini yer ve giderdi kadını asla umursamazdı... Hastane vardıkları zaman hemen indiler ve hızla kızının ameliyat yerinde beklemeye başladılar.