Sabah uyanmış öylece tavana bakıyordum. Yatakta oturur pozisyona gelmemle, Dün yaşanılan her şey, birer birer gözümün önünde canlandı. Kafamı yastığa bastırıp bir çığlık attım.Bir kere öpersen söylerim mi, utançtan ken kendimi yerken Sakinleşmek için duşa girmeye karar verdim.yavaşça yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim kıyafetlerimi çıkartıp suyu sıcağa ayarladıktan sonra suyun altına girip birkaç dakka suyun altında bekledim. duştan çıkınca bornozumu giyip dolaptan elime gelen ilk kıyafetleri giydim. Hava güneşli olduğu üniversiteye yürüyerek gitmeye karar verdim, ve evden çıktım.
Yürürken sadece olanları düşünüyordum."Hadi
Ama deniz sakin ol, bir daha görmeyeceğin bir adam için bu kadar stres yapmaya gerek yok"
kendimi bu şekilde avutmaya çalışıyordum.
Üniversitenin kapısından girmemle gördüğüm kişi tüm moralimi yerle bir etmişti.
Karan karşımdaydı şu an öyle utanıyorum ki yerin dibine girsem yeridir. Geçen birkaç saniyenin ardından öylece yürüyüp gitti beni tanımıyormuş gibi davranıyordu bellkide hatırlamıyordu. Bu iyi bir şey, yani galibaSınıfa girip rastgele bir yere geçip oturdum.kafamı masaya koyup düşünmeye başladım. Neden tanımıyormuş gibi yaptı veya hatırlamıyor muydu ?Nasıl hatırlamasın dün onca şey yaşadık.Yoksa o alkollü olduğu için mi? Bi anda kafamı kaldırdım. ben bunları neden düşünüyorum beni hatırlamaması daha iyi değil mi? Bilmiyorum kafam çok karışık
Kendi kendime konuşmayı bitirip yanıma oturan toprağa baktım. Aklıma gelen şeyle gülümseyip konuşmaya başladım"toprak sende karanın telefon numarası var mı?" toprak bana döndü "var, neden sordun"ne söyleyeceğimi düşündüm"şey...dün için teşekkür edecektim"
"Peki atıyorum sana numarasını"telefonumdan gelen bildirim sesiyle numarayı atığını anladım "teşekkür ederim"hocanın gelmesiyle sustuk. Tüm derslerin bitmesiyle ilk önce sınıftan sonrada okuldan çıktım. Yürümek istemediğim için yoldan geçen minibüsü durdurup minibüse bindim. Bir öğrenci parası uzatıp en erka cam kenarı koltuğa geçip kafamı cama yasladım. gözlerimi kapatıp ineceğim durağı bekledim. ineceğim durakta inip eve çıktım.Eve girdim, odama ilerlerken mutfağın önünden teyzem seslendi "yemek yemeyecek misin canım?" durakladım "yok teyze saol" teyzeme cevap verip odama girdim. Hemen üzerimdekileri çıkartıp açık mavi pijama takımını giydim.kendimi yatağa bırakıp ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.
"Arasam mı acaba karanı, arasam ne diyeceğimki"en sonununda aramaya karar verdim. Bir arayayımda devamı gelir.telefonu elime alıp toprağın gönderdiği numaraya tıklayıp aradım. Bir kaç kere çaldıktan sonra telefon açıldı."Alo karan "
"Alo kimsiniz"
"Şey deniz ben"
"Deniz ... haa hatırladım, ne oldu?"
"Ben teşekkür etmek için aramıştım."
"Ne için teşekkür ediyorsun?"
"Dün beni bıraktığın için umarım sana sorun çıkartmamışımdır."
Telefonun ucundan bir kıkırtı sesi geldi " yok ya ne sorunu"
Karanın sözlerinden sonra Derin bir sessizlik oldu. Sessizliği bozmak için konuştum.
"Şey naber ya napıyorsun?"
"Ne olsun öyle oturuyorum. Sen?"
"Bende aynı"
"Diyeceğin başka bir şey yoksa kapatıyorum."
bir şey yapmak zorundayım, konuşmanın burda bitmemesi lazım o yüzden aklıma gelen ilk şeyi yaptım.
"Karan şey yani bir şey sorcaktım."
"Sor"
"Yarın beraber buluşalım mı? Bir yerlere falan gideriz."
"Tamam olur. Şimdi kapatmam lazım
iyi akşamlar. "
" iyi akşamlar"Şu an aşırı heyecanlıyım. karana dışarı çıkmayı teklif ettim oda kabul etti. Tamam eşcinsel olduğumu biliyorum ama karandan hoşlanabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Gerçi hoşlanıyor muyum ondan bile eminn değilim. Doğrusu karanın eşcinsel olup olmadığını bile bilmiyorum. Olsun şansımı denemekten Zarar gelmez. Telefonu şarja takıp yarın ne giyeceğimi düşünerek uykuya daldım.
Hatalarım varsa(ki kesin vardır) affola.
Umarım beğenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Esintisi
RomanceDeniz ve karanın hikayesi. . . . . . . Öylesine sıkılınca yazdığım bir şey, lütfen çok ciddiye almayın.