11F

24 3 2
                                    

Hyunjin'den;

şaka herhalde. haha komikmiş.

camdan baktığımda şaka olmadığını anlamam pekte uzun sürmedi. enayi olduğumu söylemiş miydim?

hemen indim aşağı. apartmanın en üst iki katı benimdi ve merdivenlerden iniş seslerim apartmanda yankılanıyorken hızla kapıyı açmak için elimi dış kapının ziline götürdüm.

ya açtığım anda dayanamayacak hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım. ya da kavgalı gibi davranmaya devam edecektim.

aslında bakarsanız ikisinide yapmadım.

kapıyı açtım ve hızla minho'ya sarıldım. sımsıkı sarıldım. neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum ama ondan ayrı durmayı istemiyordum. zaten onu ilk gördüğüm günden beri dibinde olmak istiyordum ama yapamıyordum. beni öptüğü için aramızda bir şeylerin olduğunu hissetmiştim zaten. bana karşılık verip sarıldı.

"neden geldin lan şerefsiz!" hızla ayrıldım ve kaşlarımı çattım. gülümsüyordu. dayanamıyordum, kalbim onun yüzünden hızlanmıştı. depar atıyordu.

"Hyunjin," bana o güzel gözleriyle öylece bakarken nasıl kendime gelebilirdim ki. ağzımdan sadece "hm?" sesi çıkmış hayran hayran izliyordum gözlerini.

"seni seviyorum"

"hmhm." gözlerine o kadar dalmıştım ki dediği şeyi algılayamamıştım. bir an kendime gelip gözlerim büyüdü. "hm?!"

"seni çok seviyorum Hyunjin," yanaklarım kızarmaya başlamıştı. beni seviyor... "benim eksiğimsin sen Hyunjin. bu hayatta ki tek ihtiyacım olan şeysin sen."

"valla mı?" gözleri parlıyordu. kafa sallayıp "valla" dedi. tekrar sarıldım. başımı omzuma yasladım. "yıldızım olur musun?"

"ne?" dediği şeyi anlamadığımda kafamı kaldırdım. "yıldız?"

"evet.. yıldız... benim yıldızım.. hayatımın parlayan ışığı." gülümsedim ve sevinçle, "evet! yıldızın olurum!" dedim.

"işte. bu şekilde oldu her şey."

"vaov! büyüyünce bende yapıcam. kütüphaneye gidip birini bulucam ve bu taktiği deneyeceğim"

"saçmalama! Hyunjin gülme!" Minho'nun tepkisine gülmeye başladığımda krize girmiştim. "aşkım, bebeğim, birtanem, gülme diyorum"

"Mi-" bir şey diyemeden gülmeye devam ettim.

"ya! kime gülüyorsun! Hyunjin! bana mı? Hyesu'ya mı?" sakinleştim ve cevap vermek için kafamı kaldırdım.

"ikinizede. sevgilim sence biraz abartmıyor musun? olabilir. ben kütüphanede seni bulduğumda kimse görmedi beni. ben gizli gizli yaptım her şeyi ve bu hale geldik. hem benim güzel kızım sevgili yaparsa benden gizlemeyecek. gizlerse senden gizler. yani biz gizleriz. değil mi bebeğim?" Hyesu hemen yanıma gelip kucağıma oturdu ve güldü. kulağıma fısıldamak için yaklaştı.

"baba... benim sevgilim var"

"NE!?" Minho bağırdığında tekrar gülmeye başladım. Hyesu hemen odasına kaçmıştı. ayağa kalkıp şaşırmış bir şekilde kapanan kapıya baktı.

"sakin ol biraz. çocuk o. daha 4 yaşında. parkta gördüğü biriyle arkadaş olmuştur falan yani. abartma o kadar" mutfağa ilerlerken Minho da arkamdan geliyordu. ben bir şeyler hazırlamaya başlayınca buz dolabının üzerinde astığımız fotoğraflara bakmaya başladı. beni de belimden tuttuğu gibi önüne çekip oraya bakmamı sağladı.

"Hyunjin şuna bak. daha yeni doğdu o. ben kızımdan uzak kalmak istemiyorum. aradan 4 yıl geçti. çok hızlıydı ve ben Hyesu'nun ne zaman büyüdüğünü bile anlamadım. yarın öbür gün evden de gidecektir."

"tabii gidecek. evde mi kalsın benim güzelim. bebeğim biz ondan hiç ayrılmayacağız ki. hep yanında olacağız. sen biraz abartıyorsun bence."

"ama sevgilim-"

"Minho'm. sakin ol biraz. şş bir şey diyeceğim."

"hm?"

"akşam bir şeyler mi yapsak?"

"ne diyeceğimi biliyorsun~"

"Hyesu'yu uyut ve gel"

"baba? tekrar anlatır mısın?"

"neyi?"

"babamla nasıl tanıştığınızı?"

"sanırım bunu üçüncüye dinleyeceğim"

"abla sen üçüncüye dinliyor olabilirsin ama ben üçüncüye dinlemiyorum"

"hey! kavga etmeyin sakın."

"kavga etmiyorlar Minho~"

"hadi ben anlatayım. bak, yakışıklı Hyunjin adında bir genç kütüphaneye gitmiş ve orada Minho adında bir genç ile karşılaşmış. gizlice fotoğrafını çekip arkadaşlarına atmış ve ne kadar yakışıklı olduğunu ve aşık olduğunu söylemiş..." Hyesu küçük kardeşine üç kere dinlediği şeyi bu sefer kendisi anlatmaya başladığında Minho'ya baktım. saçımla oynayıp bizim küçük yıldızlarımızı dinliyordu.

"Minho... seni çok seviyorum aşkım"

"Hyunjin... sana çok aşığım hayatım"

_____________________________

İLK DEFA HİKAYE BİTİRDİM. HEM MUTLU HEM MUTSUZUM. İKİNCİ YAYIMLADIĞIM HİKAYEYDİ BU VE BİTECEĞİNİ DÜŞÜNMEMİŞTİM.

hikaye bitirme konusunda kötüyüm ama bu farklıymış.

hadi öptümsss😽💗💋😻

Kütüphanedeki çocuk |Hyunho|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin