3

245 41 7
                                    

ekteki şarkı eşliğinde okursanız süper olur
---

Jimin, Jungkook'un mesajından sonra telefonunu cebine atarak aklındaki isimle yürümeye başladı. Adını ilk defa okumamış veya duymamıştı, bundan önceki zamanlarda da karşılaşmıştı.

Ünlü iş adamı Yoongi'ydi o sonuçta neleri başardığını, ne kadar önemli bir konumda olduğunu herkesin bildiği gibi o da biliyordu ama uzun zaman olmuştu. İsmini duyunca bile hissettiği bu değişik duyguyu tatmayalı uzun zaman olmuştu.

Kendine sürekli unuttum artık diyebilirdi ama zamanında hayatında önemli bir yer kaplayan adamdı o. Aynı zamanda önceden ismini duyunca heyecandan yerinde duramayan Jimin'den artık ne hissedeceğini bilemeyen bir Jimin'ee çeviren kişiydi de.

Beş sene sonra onunla karşılaşacak olmanın nasıl hissettirdiğini kendisi de tarif edebileceğini zannetmiyordu. Üzgün? Kırgın? Öfkeli? Belki daha fazlası belki de hiçbiri.

Jimin yürümeye devam ederken birden kolunda bir el hisseti ve korkuyla bir adım geriledi. Neyse ki gelen Jungkook'tu. "Sana sesleniyorum duymuyor musun?"

Jimin yüzüne bir tebessüm kondurmaya çalışıp arkadaşına döndu. "Dalmışım duymadım"

"İyi misin?" Jungkook elbette ki verdigi haberin Jimin'in üzerindeki etkisini tahmin edebiliyordu.

"Evet iyiyim"

Jungkook "Peki emin misin?" diye tekrardan sorarak gerçekten iyi olup olamadığıni teyit etmek istedi.

Jimin "İyi olmamak için bir nedenim yok Jungkook" diyerek tekrardan yürümeye başladı. Jungkook arkadaşı için her şeyi yapmaya hazırdı o yüzden "Bak istersen gelme. Ben bir mazeret bulurum sen de eve dönersin hm?" diye sordu.

Jimin histerik bir gülüş attı. "İşlerin böyle yürümediğini sen de biliyorsun Jungkook ayrıca neden gelmeyeyim? Her şey yolunda."

"Olmadığını sen de biliyorsun hem yüzünden bile anlaşılıyor." Jungkook ne kadar arkadaşını düşünse de ikisinin de gerçeklerden kaçamayacağını farkındaydı.

"Jungkook." Uyarır bir ses tonuyla konuştu Jimin.

"Ne? Ne var? O uçağa binmek istemediğini farkındayım tamam mı onu görüp tekrardan aynı şeyleri yaşamanı istemiyorum." Jungkook sesini biraz yükselterek kızgınca arkadaşına bakıyordu.

Jimin ise gözlerini kaçırmaktan başka bir şey yapmıyordu çünkü hislerinin yüzünden anlaşılmasını ve bu durumun arkadaşına yansımasını istemiyordu. "Aynı şeyleri yaşamak mı? Öyle bir şey olmayacağını biliyorsun."

"Hayır bilmiyorum konu Yoon-"

"Jungkook yeterli!"

Jimin sesini yükselttiğini Jungkook'un bir adım gerilemesiyle fark etti ve bundan anında pişman oldu çünkü en yakın arkadaşını kırmak isteyeceği son şey bile değildi ama daha fazla bu konuyu düşünmek istemiyordu. Herkesin bir adam yüzünden kötü bir duruma düşeceğini varsaymalarından yorulmuştu.

Aradan yıllar geçmişti ve Jimin artık atlatmıştı. Neden gittiğini bilmediği adamın onu yüzüstü bir şekilde bırakıp gitmesine alışması gerekiyordu çünkü daha fazla düşünüp kendini yormak hiçbir işe yaramıyordu. Ne senelerce beklediği kişi geri geliyordu ne de bu olanlara bir açıklama bulabiliyordu.

Jimin arkadaşına doğru bir adım attı ve elini hafifçe koluna dokundurdu. "Özür dilerim ani çıkışmak istemedim ama anla beni de. Bu saatten sonra görmüşüm veya görmemişim umrumda değil aynı şeyleri tekrardan asla yaşamam. Geçmişte kalan biri için üzülmüyorum artık çünkü benim için hiçbir anlam ifade etmiyor." En sonunda burukça ekledi. "Bitti gitti."

saddest part of me | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin