4. bölüm

2 1 0
                                    

Dişini sıktığını gördüğümde ayağa kalkıp yanına gittim "Zifiri, yaran acıyor mu?" diye sordum. " 'Acıyor' desem hastaneye mi götüreceksin?!" canı çok yandığı için bana bakmadan yarasını sıkıyordu
"Sen yokken bende çok yaralandım, Beyefendi. Ne yapılacağını biliyorum. Nasıl canının yandığını da anlıyorum. Benim yüzümden yaralandın, üzgünüm"

"Anka silah sesini duyar duymaz silaha döndün, araya girmeseydim kalbinden vurulurdun. Minik bir yara alıp sıyrılacak olsan araya girer miydim? Pek sanmıyorum. Bende yara sarmayı biliyorum ama bu bıçak yarası değil. Ayrıca uzaktan vurulmadım, 1 metre bile yoktu."

'Seni elimdeki bezle boğarım' demek isterken "Anladım." diyip sağlık çantasını masaya bıraktım. Arkama döndüğümde bileğimi tutup tekrar kendine dönmemi sağladı "Yanlış bişey söylediğimi sanmıyorum." dedi ve bileğimi bırakmak yerine daha sıkı kavradı. Yarasını tuttuğu elinin altından kan aktığını görünce elimi üstüne dayadım ve tentürdiyot u çıkarıp yarasına bastım. Çağrı tam yalvarma moduna girince ağzına ekmek sokup susturdum "Seni paketleyip kapıya koysam keşke ama bu halin o kadar masum ki 11 yıl önceki gibi olabilsek diyorum." diyip yatağa oturdum. Ağzındaki ekmeği çıkarıp suratıma döndü ve "Semih ölmedi!" Dedi sonra "bende neyi unuttum diyorum en önemlisinin spoilerını vermeyi unutmuşum." diye iç geçirdi.

"Ne?" Diyip saçını çektim "Önce bi saçımı bırak, Bilmiş kuş! Sen bıçağı fırlattığında gözlerini kapatıp ölü taklidi yaptı ama sen gözlerini açtığı süre zarfında beni sürüklüyordun. Biz odadan çıkar çıkmaz debelenmeye başladı. O oruspu çocuğunun kedi gibi 9 canı var tabii minik darbeyle ölmez ki." diyip kafasını yastığa attı. "Çağrı senin boyun kaçtı?."

"1.87 ne oldu?"

"Kafanı kesmeyi düşünüyorum. Bi' 10 santim eksilir herhalde di'mi?" Diyip saçını çektim ve kafasını salladım. "10 santim mi, ay ay bırak, saçımı. AAAAY" o sızlanırken ben sallamaya devam ediyordum. "Anka!"

"Efendim, Anka'sı." Diyip saçını bıraktım "Bu arada bıçak için özür dilerim. Orada bırakmamalıydım." diyip yanına oturdum. "Açmısın?" Hayır anlamında kafa salladı. "Karnım ağrıyor."

Kendimi 2 kişilik yatakta Zifiri'nin ayak ucunda rahat hissetmiyince yanına doğru çıktım. "Uyu. Bana dokunursan seni kendi ellerimle boğarım. Altımda şort var, şortu ağzına sokmamı istemiyorsan da arkana dön!" Diye çıkışıp gözlerimi kapattım.

***

Uyandığımda Zifiri yanımda değildi ve öğürme sesleri geliyordu. Aydınlandığımda tuvalete koştum, Zifiri kusuyordu "İyi misin!?" Zifiri suratıma bile bakmadan, tam yere yığılıcakken tutup yere düzgün bir şekilde oturttum. Kan kusmuştu. Ne kadar belli etmesene ciddi bir yerden vurulmuştu ve ölümden dönmüştü..sahi o ölse ben ne yapardım

Bana "Hayat aldığını, geri vermiyor." Dediğinde ciddiye almamıştım ama şimdi anlıyordum. Ağzının kenarlarındaki kanı silip tekrar yatağa yatırdım. Bilinci yerinde olmasada elleri titriyordu. 11 yıl önce Zifiri'yi birini öldürürken görmediğim için yanında çok rahat davranıyordum ama onu tekrar ortağım olarak restoranda gördüğümde tek bi yanlışımda boğazıma bıçağı dayıyabilicek bir pozisyonda olduğunu farkettim. Sanırım bu yüzden istemsiz olarak Zifiri'den korkuyordum. Bu haldeyken bile beni öldürebilecek gücü vardı. Ama o karşımda bu şekilde yatıyordu.

Kollarımı dizime dolayıp kafama doğru çektim. "Neden bu kadar uykucusun, Zifiri?" Diyip istemsiz olarak gözyaşı dökmeye başladım. Yüzlerce kişi öldürüp gözünün yaşına bakmayan bir insan, sadece tek bir kişi için hıçkırarak ağlıyordu. "Sakın ölme, aptal.." diyip elini tuttum ve bilincine baktım. Üstünde vurulurken giydiği kanlı gömlek vardı. 1.65 bir çocuğun kıyafetı 1.87 adama haliyle olmazdı ama bu şekilde onu gördükçe daha berbat hissediyordum.

"A-Anka?" Zor nefes alıyordu. Ağladığımı farketmesin diye gözleri silip burun çektim. "Tuvalete giderken niye beni çağırmadın!" Diye bağırdım. "Sana gecenin 3'ünde dokunsam gözün kapalıyken bile bana yumruk atmaz mıydın?" Haklıydı, Zifiri'den korktuğum için boğmaya çalıştığını falan sanıp yumruğu yüzünün tam ortasına geçirirdim "Doğru ama ben senin çığlıklarınla uyanmak yerine o şekilde uyanmayı tercih ederdim!" Diye tekrar çıkıştım "Zifiri artık iyileşip kendi evine git! Ortak değiliz hiç bir bağımız yok. Geçmişimiz geçmişte kaldı." diyip yatağa oturdum "Bir daha böyle bir durumda kalırsak beni kurtarmaya çalış-" derken Zifiri kolumu tutup "Ölmeye bu kadar meraklıysan seni de öldürebilirim, Anka. Sen benimle Ateş olarak konuşmuyorsan, bende seninle Çağrı olarak konuşmam." İkimiz bakıştığımızda gözlerinin ne kadar emin olduğunu görüp ayağa kalktım. "Senin yaralanıp, bana bu şekilde davranacağını bilsem silahı alıp kafama sıkardım." diyip arkama döndüm "Açsındır. Bişeyler hazırlıyım."

"Aç değilim. Yine midem bulanıyor." Diyip karnını tutarak ayağa kalktı "Dur! Çağrı, bana bak! Nereye gidiyorsun? Çağrı bana baksana. Çağrı!" Ben çığlık atarcasına bağırırken bana döndü ve "Anka. Benim adım Çağrı değil Zifiri. Senin adın da Ateş değil. İsimlerimiz kanla kaplanalı çok oluyor. Anla artık bunu. Eğer Semih'e fırlattığın bıçağı karnında hissetmek istemiyorsan bana dokunma."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 06, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin