LANETLİ KRAL

3. Bölüm

Yemekhanede oturmuş haberi duyan diğer sirenlerin sitem ve tebriklerin herkesin ortak bir duygusu vardı dehşet.

"Aslında adada hep bir huzursuzdun istediğin oldu mutlusundur artık"
Viera kızıl saçlarını omzunun üzerinden savurarak, "Ve sen güçsüzsün" dedi. "İnsanlar bu şekilde seni daha az tehdit olarak göreceklerdir. Onlar çok hassaslar senin gitmen iyi olmuş"

Bir başkası, "En güzellerimizden birini göndermeleri gerekirdi," diye fısıldadı. "Avrupa güzelliğinin insan dünyasını kasıp kavurduğunu duydum. Onun siyah gözüne ve saçlarına bir göz atacaklar ve onu okyanusa geri atacaklar."

Seyna sinirli bunu söyleyen kıza döndü "Aelia zaten adanın en güzel kızlarından biri ayrıca aranızdan biri bir kötü söz daha söylerse hiç bir şeyi umursamam ve o çok değer verdiğiniz yüzlerinizi parçalarım " yemekhaneye bir sessizlik çöktü kızların çoğu kormuştu çünkü seynanin söylediğini yapacağını burdaki herkes biliyordu bir kaç kız kalkıp gittikten sonra diğer sirenler bu konu hakkında kaldığı yerden konuşmaya devam ettiler.

"Çok şanslısın" diye bağırdı "Artık balık ve patates yemene gerek yok. Ayrıca yeni kıyafetler alacaksın. Büyükannem bana insanların sürekli tarz değiştirdiğini söyledi. Orada yıllarca aynı kıyafeti giymek yokmuş."

" Haftanın her günü için farklı bir elbise hayal edin?"Bunun doğru olduğunu biliyordum. Farklı etek çizgilerini görmüş, parıldayan kumaşları görmüş ve giydiğimiz terliklerin aksine neredeyse tabanları aşınmış olan bu kadar temiz ayakkabılara hayran kalmıştım. İnsanların değişime hayran olduğunu doğrulayabilirim.

"Ah, bize yeni elbiseler göndereceksin değil mi?" Oceana yalvardı. "Ve belki yemek."

"Neye erişebileceğimi bilmiyorum. Bu adamın ne kadar vermeye istekli olacağını bilmiyorum. Türümüzü yeniden bütünleştirmeye çalışacağım, ancak işler çok ters gidebilir. Kraliçe söz verdi Eğer insanlar bana iyi davranmazsa yine buraya yerleşebilirim" dedim, sesim soğuk ve otomatik bir şekilde çıkıyordu.

Hala mümkün görünmüyordu.

River, "Ama sen bir kralla  evleneceksin. O seni mutlaka koruyacaktır" diye güvence verdi. "Her emri yerine getiren yüzlerce savaşçıdan oluşan orduları olduğunu duydum.Korkacak hiçbir şey yok."

"Ooooh, evet, kitaplardaki o yakışıklı prens gibi olacak!"

"Evet! Ama bu bir kurbağa olarak başlamayacak!"

"Evliliğinizi tamamladıktan sonra istediğiniz zaman bizi ziyarete gelebilirsiniz. Her zaman bahsettikleri mücevherleri, elmasları ve yakutları getirebilirsin! Ayrıca bize yeni kıyafetler için tohumlar ve kumaşlar da getirebilirsiniz."

Konuşma artık dayanılmaz hale geldi. Kızların hepsi en yeni moda trendlerinin ne olacağı, gelecekteki kocamın nasıl biri olacağı ve onlara hangi yiyecekleri getireceğim konusunda hayaller kuruyodu. Hepsi bana geniş, heyecanlı gözlerle bakıyor, gülümsememi ve onlara aklımın ötesinde zenginlikler vaat etmemi bekliyordular.

İnsan erkekler hikaye kitaplarındaki prensler değildi. Kirli, aşağılık ve şiddet yanlısıydılar istedikleri şeyleri yapar ve kendilerinden başka hiç bir şeyi düşünmezdiler.

"İnsanlar çok korkunç gitme"