♡♡♡
Bütün gün süren hazırlıklar bitmişti. Yongbok dükkanın içine huzurla bakıyordu. Sarı yıldız şeklinde ışıklar almışlardı çiçeklerin üstüne tavana asmışlardı ve etrafa minik tatlı süsler almışlardı. Dükkanın içi çok hoş duruyordu ve artık saat geç olmuştu bile. Chan yorgunca sandalyeye oturdu ve sarışına baktı.
''Biraz dinlenmelisin hadi gel'' dedi.
Yongbok yorgun olsa da heyecandan bu yorgunluk tamamen yok oluyordu. Gülümsedi ve müzik sistemine yaklaştı. Plaklardan birini aldı ve çalması için pikaba yerleştirdi. Çalmaya başlayan müzikle gözlerini mutlulukla kısacık bir an kapattı. Oturma alanına geçti ve Chan'ın yanına oturdu.
''Işıklara bak nasılda sallanıp şölene çeviriyorlar çiçekleri''
''Dans ediyorlar beraber'' dedi Yongbok ışıklara bakıp gülümsedi.
''Güneş gibi parlıyorsun çiçeklere seninle solmak mümkün değil gibi''
Ona bakıp gözlerini izledi Yongbok. Chan ayağa kalkıp elini uzattı sarışına. Kendine doğru çekip ayağa kaldırdı. Elini tutup omzuna koydu ve dans etmeye başladı. Yongbok pek bilmese de ona uyum sağlayıp adım atmaya başladı. İkili dans ediyorlardı ışıkların altında çiçeklerle.
''Bu güzel manzara içinde tek güzel yıldız sensin'' dedi Chan.
''Bu romantikliğinizi neye borçluyuz?''
Kaşlarını çattı ve sonra güldü. Cevap vermedi büyük olan ve danslarına devam ettiler. Şarkı bittiğinde birbirinden ayrıldılar ve bir süre sessizce oturup birbirine bakındılar fakat ikisi de konuşmadı.
♡
''Dans mı ettiniz? öpüşmeden?''
''Evet'' dedi Yongbok ve çiçeklerini sevdi. Jisung dükkanda dolanıyor bir yandan isyan ediyordu ona yine.
''Ben artık oyuncak bebek öpüştürürcesine sizi tutup birleştireceğim'' dedi isyankar bir gülümsemeyle.
''Zorlama Jisung biliyorsun o ve ben arkadaşız''
''Evet arkadaşlar da romantik bir şekilde dans ederler zaten''
Jisung cümlesini bitirmişti ki içeri Chan girmişti. Chan yaklaşıp etrafa bakarken tulum giymiş Yongbok'a yaklaştı.
''Bugün satış oldu mu?''
''Neredeyse yirmi iki kişi geldi ve çiçek aldılar'' dedi mutlulukla. Chan ona gülümsedi ve çiçeklere yaklaşıp biraz bakındı. Jisung ayağa kalktı ve çantasını aldı.
''Ben gidiyorum Minho ile buluşacağım siz de biraz yalnız kalın'' dedi ve el sallayıp dükkandan ayrıldı. Chan o gittikten sonra Yongbok'un yanına geldi ve boğazını temizledi konuşmadan önce.
''Akşam seninle bir şey konuşmak istiyordum aslında''
''Ah akşam Yunsu ile görüşecektim ben'' dedi Yongbok.
''Yunsu'mu? yakın mısınız ki?''
''Yani arada görüşüyorduk bana mesaj attı akşam için buluşmaya karar verdik''
Yongbok eline taktığı eldivenleri çıkardı ve masasına koydu. Chan'ın kaşları çatık bir şekilde onu izlediğinin farkındaydı.
''Ne yapacaksınız?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YELLOW ♡ / Chanlix
Fanfictionyaoi hikayedir. 18+ kısımlar olacaktır lütfen rahatsız olacaklar okumasın ^^ Chanlix ❤