Bige
Uzel'in dün söyledikleri hiç aklımdan çıkmıyor du.çok mutluydum çünkü benim düşüncelerimi önemsiyordu. Duş alıp giyinmek için dolabaı açtım ve içinden beyaz bir tişört üzerine kahverengi askılı bileklerime kadar uzanan bir elbise giydim ve kahverengi spor ayakkabılarımı giydim saçımı açık bırakıp odadan çıktım ama kapının önünde kala kaldım.Çünkü Uzel'in Odasından gitar sesleri geliyordu çok güzel çalıyordu onu görebiliyordum oda başını kaldırsa oda beni görürdü.Ama okadar odaklanmıştı ki başını kaldırmazdı bence.Biraz daha yaklaştım ve Uzel ani bir şekilde başını kaldırdı ve çok içten gülümsedi bugün sanki sözleşmiş gibi aynı renk giyinmiştik.O kahverengi bir pantolon ve beyaz bir tişört giymişti.Benim geldiğimi nasıl fark etmişti acaba.Uzel bana seslenerek :Bige gelebilir misin diye sordu ve ben hemen gittim sonuçta davet etmişti.Ben girdiğimde gitarını bir kenara koymuştu.Üzülerek Uzele sordum;niye çalmayı bıraktın yoksa benden mi rahatsız oldun.Uzel sinirlenerek senden dolayı değil sana gitar çalmanın zamanı daha var diye çalmayı bıraktım.Lütfen böyle düşünme olurmu.Gülümseyerek olur nasıl istersen dedim ve kitaplığa yöneldim.Uzel bana bakarak benim kitaplığımdan başka bir kitap olurmusun çünkü sürekli aynı kitabı okuyorum.Çok şaşırmıştım ne yani benim okuduğum kitaptan mı bahsediyordu?Hadi ama Bige seç bir kitap.Ama bu sefer okumadığın bir kitap olsun olurmu Bige.Güldüm ve Uzele,benim için sen seçermisin? diye sordum.Oda gülerek yanıma daha çok yaklaştı ve parfümünü değiştirmişti bu seferki çikolata gibi kokuyordu çok güzel kokuyordu.O kadar uzundu ki başımı kaldırıp bakmak zorunda kaldım ve Uzel gülmeye başladı.Niye güldüğünü merak ederek sordum;Uzel neye gülüyorsun ne oldu?Bu sefer kahkaha atarak çok kısa boylusun da ondan.Kırılmıştım ama beli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım;ben kısa boylu değil im siz çok uzunsunuz bayım ve kırıldım.diyerek Uzele arkamı döndüm.Kolumdan tutarak beni kendisine çevirdi ve ben eskiden uzun boylu kadınlara aşıktım bir kadında en sevdiğim şey uzun boy du ama şimdi kısa boylu kadınlar daha çok beğeniyorum.Gülerek teseli etmeye çalışma dedim.Uzel gülerek ailenizde tek kısa boylu senmisin?içimde bir burukluk oluştu çünkü ailemi hiç tanıyamamıştım.gözlerim dolmaya başladı ne zaman ailemden bahsetseler hep gözlerim dolardı.Uzelin sorusuna cevap verdim;şey Uzel ben ailemi hiç tanıyamadım kardeşim varmı yokmu bilmiyorum.Uzelin üzüldüğünü bakışlarından anlamıştım.Bige ben çok üzgünüm lütfen afet beni.Uzel kötü hissetme lütfen bu senin suçun değil 4 yaşında yetimhaneye verilmiş bir kızım hiçbir şey hatırlamıyorum annemi ve babamı hatırlamıyorum.Ağlamaya başladığımda beni kendisine çekerek kollarını bana sarıldı.Ve ben tekrardan heyecanlanmıştım ve hemen geri çekilerek hadi bana en son kitap seçiyordun seç hadi.diyerek göz yaşlarımı sildim ve gülümsemeye başladım. Aşk bize çok yakın diye bir kitap uzatı ve sordu bunu daha önce okudunmu?okumamıştım.Hayır Uzel hiç okumadım.
Okumalısın çok güzel bir kitap.Kitabı kucağıma aldım ve Uzel'le birlikte odadan çıktık.Hemen odama gidip kitabı yatağa bıraktım ve Uzel ile aşağıya indik.Feza ve Liya yine kavga ediyorlardı Barış ve Oğuz onları izliyordu.Biz geldiğimizde kavgayı bıraktılar.Feza çok heyecanlı bir şekilde evet arkadaşlar pikniğe gidiyoruz dedi.Ben ellerimi birbirine vurarak heyecanla zıplamaya başladım. Hepsi bu halime çok güldü.Hızlıca sormaya başladım;nereye gidiyoruz,kamp gibi mi olucak neler görürüceğiz.Bücür bı sakin ol hepsini Feza arkadaşınız ayarladı.Beni çekiştirerek mutfağa götürdü ve üç tane kocaman sepet vardı.Gülerek Fezaya bunların ne olduğunu sordum.Feza bunlar ne ki?Feza gözlerini kısarak sence zekiyecim ne olabilir bir düşün bakalım biz nereye gideceğiz ve neye ihtiyacımız var?Gülerek bunların hepsi yemek mi yani?diye sordum.Bu sefer o da güldü.Sepetlerin ikisini o birini ben alıp salona gittik ve sepet çok ağırdı.Sepeti elimden Barış aldı ;kızım sen niye taşıyorsun bunlar ne işe yarıyor?Oğuz sahte bir kırılmayla aşk olsun biz ne yaptık ki en küçük o büyüzen tatlı cadı taşıyordu.Gülerek çıktığımızda Uzel kapıyı kitledi ve hepimiz arabalara bindik.
