Feza ve Liya ile birlikte eve girdiğimizde bizi Uzel karşıladı.Hemen arkasından da Barış. Barış sert bir sesle beni yanına çağırdı.Bige gelirmisin buraya.Hızlı adımlarla hemen oraya gittim.Barış ve Uzel'in tam karşısında durdum.Bige biliyorsun ki biz burda bir mahallede yaşıyoruz ve burda kiler ajan olduğumuzu bilmemeliler.Bizde buraya geldiğimizde bir hikaye uydurduk.ve bizi patlatman için senin de bunu bilmen gerekir.Bir Burası Feza ve Liya'nın evi.cok tatlı ve uysal bir çift.ikiside pisikolog mesleğini icra ediyorlar.Kıkırdamaya başladım.Ben ve Uzel Feza'nın kardeşleriyiz kısa bir süreliğine buraya taşındık ve ikimizde spor eğitmenliği yapıyoruz.Aklıma bir soru takıldı ve heyecanla Barışa dönüp hemen sorumu sordum.Peki ya ben ben kimim bu oyunda?Heycanla sorduğum soruya herkes gülerken oğuz, Bigecim bu bir oyun değil bunu eğlenmek için yapmıyoruz Anladınmı.Tamam Oğuz anladım bu bir oyun değil.Barış hemen sorduğum soruya cevap verdi.Oğuz senden önce geldi ve evin bahçıvanı.Feza ile gülmeye başladık.Bu çok saçma başka bir şey bulamadınız dimi. Bu cümleyi kuran Oğuzdan başkası değildi.Oğuza hiç aldırış etmeden Feza ile tekrar gülmeye devam ettik.Evet Bige ve sana gelicek olursak.Biraz düşündü ve evet Barış ben eee ben.Sen benim kız arkadaşım olucaksın.ama eğer istemesen bunu kabul etmek zorunda değilsin.Ama Barış ın bu söylediği şey Uzel'in pek hoşuna gitmiş gibi değildi.Ben düşüncelerimden uzaklaşarak Barış 'a cevap verdim.Benim için bir sıkıntı yok sonuçta biz ajanız ve bu bizim görevimiz kabul ediyorum.Evet son olarak en altta gizli bir bölme var orda toplantılarımızı yapıyoruz ve aynı zamanda mühimmatlarımız da orada.Başımı yukarı aşağı hareket ettirerek anladım dedim kısık bir sesle.
1 gün sonra...
Ve biz hemen yukarı çıktık Liya kendi odasına ve bende kendi odama gittim.Hemen hazırlanıp çıkmalıydık çünkü hem mahalleyi gezicez hemde benim için alış veriş yapıcaktık.Dolaba doğru yöneldim ve hemen kot bir şort tulum ve beyaz bir tişört alıp hemen giyindim.Ardından saçımı açık bırakıp beyaz spor ayakkabılarımı giyip küçük bel çantamı alıp kendimi dışarı attım. Aşağıya indiğimde Liya hâlâ hazırlanmamıştı.beklemeye başladım.
30 dakika sonra...
Ben hala Liya'yı bekliyordum.Giriş kapısı sertçe açıldı içeriye önce Uzel sonra Barış girdi. Uzel herzaman ki gibi nefes kesiciydi.Kendine has çok güzel bir tarzı vardı.Bugünde çok güzel giyinmişti geniş kahverengi tonlarında bir switsort,aynı renk bir eşofman altı ve beyaz spor ayakkabıları çok etkileyiciydi.Barış herzaman ki gibi siyahlara bürünmüş tü . Uzel'in Gözleri beni bulunca şaşkınlıkla sordu sen niye burda tek bekliyorsun Liya ile bir yerlere gitmiyecekmiydiniz. Bu adam her konuştuğunda ben neden çok heyecanlanıp utanıyorum.Hızlı bir şekilde cevap verdim.şey ben, ben Liya'yı bekliyorum hazırlanması çok uzun sürdü de.İkisi gülmeye başladı.Liya çok geç hazırlanır ve Feza ile bu konu için sürekli tartışırlar.Barışın kurduğu cümle çok komikti ve ben gülmeye başladım.Uzele döndüğümde bana baktığını gördüm.Ve bana ;sen böylemi çıkacaksın dışarı.Hemen cevap verdim evet niyeki kötümü olmuş?Uzel hemen hızlı bir şekilde, hayır hayır çok tatlı ve güzel olmuşsun.Hata olması gereken den daha güzel görünüyorsun. Teşekkür ederim Uzel.Barış hemen lafa atladı ve Uzel'in demek istediği burda güzel kızlarla düşkün çok fazla zengin piç var dikkatli ol demek istedi. Gülerek cevap verdim tamam bir dahakine daha dikkatli olurum.Biz konuşurken Liya süzülerek aşağıya indi.Kot bir pantolon giymiş. üzerine beyaz bir crop ve beyaz bir gömlek giymişti.Hafif bir makyaj yapmış saçını da sıkı bir at kuyruğu yapmıştı.Barış ıslık çalarak Liyaya bu nasıl bir güzellik gözlerim kamaştı.Uzel arkadan kulağıma doğru eğilerek eğer her hazırlandığında biz böyle övgüler yağdırmazisek canımıza okur.kulağıma söylediği cümle komikti ama ben gülmedim çünkü çok yakınımda duruyordu.Amber kokusu burnuma geldikçe daha çok heyecanlanıyordum.Umarım kalp atışlarımı duymuyordur diye dua etmeye başladım ve arkamdan çekildiğinde rahat bir nefes aldım.Evet hanımlar iyi gezmeler diyerek Barış bize kapıya kadar eşlik etti.Liya ile yürümeye başladık.Zengin bir mahalle olduğu için heryer de Büyükçe villalar,son model arabalar, motosikletler gibi daha pek çok şey.Biraz gezindik ve ilk olarak perdeci ye gittik kahve rengi bir fon perde ve beyaz bir tül perde siparişi verdik. Oradan çıkıp farklı farklı yerlerden alışveriş yaptık.
3saat sonra...
Ellerimiz , kollarimiz poşet doluydu.Dinlenmek için bir tane kafeye girdik.Kendimize birer kahve söyledik.Şey Liya ben ekibi daha iyi tanımak istiyorum ama onlarla konuşmaya da çekiniyorum.Oğuz yeni geldi onu tanımasın ama öbürleri ni iyi tanıyor olmalısın.konuşurken elim titriyordu.Bana onlardan biraz bahseder misin.Mesela Feza nasıl biridir,ne yapmayı sever,kaç kardeşler?Liya gülerek bu soruyu sorarken biraz utandın mı?Evet biraz olabilir.Tamam Feza demiştin.Feza nasıl biri biliyormusun?Çok komik, tatlı, çevresinde ki insanları önemseyen,çok yetenekli bir ajan.Peki kaç kardeşi var?Feza tek çocuk.Anne ve babasına çok düşkün iyi aile çocuğu. Gülerek anladım dedim.Peki hangi rengi sever ve hobileri varmı? sorduğum soruya gülerek gözlerinden dolayı yeşil rengi çok sever.Buna bende çok güldüm çünkü bende kahverengi ni çok seviyorum göz rengimden dolayı .Demek girdiğim yeşil dekorasyonlu oda onundu.Ve hobileri ok atmayı çok sever.Arabalara karşı büyük bir tutkusu var.Ve çiçeklere alerjisi var. Birşey fark ettim Liya Feza dan bahsederken gözlerinin içi gülüyordu. peki Barış o nasıl biri? Barış mı? Barışın annesi geçen yıl vefat etti.iki kardeştir
ler ama şey Barışın kız kardeşi intihar etti.Ay Liya çok üzüldüm Barış adına.
Sonra en sevdiği renk lacivert.Pek bir hobisi yoktur ama kızlarla takılmayı çok sever.Heycanla peki ya Uzel o neyi sever, kaç kardeşi var,hangi rengi sever.art arda sıraladığım sorulara Liya tebessüm etti.Uzel nekadar sinirli görünse de aslında çok sempatik ve yumuşak birisidir.En sevdiği renk kahverengi ve siyah. Güldüm çünkü bende kahverengi ni çok seviyorum.Anne ve babası hakkında bilgi sahibi değilim. Bildiğim kadarıyla kardeşi yok. Ekipten en çok Barış'ı seviyor gibi görünse de aslında en çok Feza ya bağlı yani onu seviyor.O Uzeli anlatırken gözümü bile kırpmadan dinliyordum. Evet hobileri oda senin gibi kitap okumayı çok seviyor.Liya ana ben evde hiç kitaplık görmedim.Haklısın Bigecim sadece Uzel'in odasında kocaman bir tane kitaplık var.Ve şaşıracaksınız ama gitar çalmakta çok iyi. Böyle bizim ekip.Peki ya sen Bige sende kendini anlat. Şey Liya sonra anlatsam olmmazmı?olmaz Bige şimdi anlat.Tamam Liya bağırma anlatacam. Hobilerimden başlayayım.Tamam Bige başla.Ben kitap okumayı çok severim biliyorsun.Piyano çalmayı çok seviyorum. İyi futbol oynarım,at binmeye bayırım,en sevdiğim renk kahverengi ve beyaz,vanilya kokusunu çok severim böyle yani.Liya ben böyleyim. Biliyormusun Bige sen Sanki Feza ve Uzel'in tam orta halisisin. Gülmeye başladık ama gerçekten çok iyi anlaşırsınız. Liya saate bakarak,Bige geç oldu kalkalım dedi.Liya peki elimdeki poşetleri göstererek nasıl eve kadar gidicez. Dur Bige ben Feza' yı arayayım gelip bizi alsın.Tamam. Liya telefonu nu çıkarak Feza'yı aradı.Ve telefonu kapattı.şimdi burda olur.Bige sende ekiptekilerin numarası varmı?yok Liya bende numaraları. Anladım eve gidince veririm numaralarını.Tamam Liyacım teşekkürler.Biraz bekledikten sonra Yanımızda siyah spor araba durdu ve camı indirdi.Bu Feza dan başkası değildi. Güzel hanımlar buyurun gülerek arabaya bindik.Eee hanımlar gününüz nasıl geçti.İstediklerinizi bula bildinizmi Liya hemen konuşmaya başladı. çok eğlenceli bir gündü çok eğlendik. Aşk olsun beni niye cağırmadınız. Kız kıza Fezacım kız kıza.Tamam Liya kulağımın dibinde bağırma.Tekrar gülmeye başladık ve eve varmıştık bile.Feza bize yardımcı olup poşetleri içeri taşıdı.
