7.Bölüm

365 27 12
                                    

Bende onun arkasından içeri girdim. Salonda oturuyorlardı. "Erken yatın yarın gidiyorsunuz,zaten daha fazla kendi evimde sıkış tepiş yaşamak istemiyorum"dedim ve hızlı adımlarla odama girdim ve yatağa yatıp kulaklıklarımı taktım. G-dragon'dan crooked'i açtım. Onunda şarkıda söylediği gibi 'hiç bir şey sonsuza dek sürmez'.

Sabah olmuştu ve onların gitme vaktiydi. İçimi siyah bulutlar sarmıştı. Onların gideceği için üzülüyordum ama bunu onlara belli edemezdim. Altıma siyah taytımı geçirip üsüne fuck yazan siyah t-shirtimi geçirdim. Converslerimide giyip aşağı indim. Aşağıdalardı. Benim geldiğimi görünce ayağa kalktılar. Kai"bize kahvaltı hazırlarmısın" diye sordu. "Hayır artık gidin. Sizden sıkıldım" dediğimde kalbimin parçalara ayrıldığını hissettim. Ama onlara belli etmeyip boş bir şekilde bakıyordum. Hepsinin suratı bir anda düştü. Kapıyı açıp "hadi artık gidin" diyince tek tek evden çıktılar. En son Chanyeol çıktı,çıkarken"seni özliycem" diyip sarıldı. Onlar gidene kadar arkalarından baktım. Gözden kaybolduklarında içeri girdim. Kapıya yaslanıp yere çöktüm. Kalbim ilk defa böyle acıyordu. İki günde nasıl alışabildimki onlara. Ben düşüncelere dalmışken kapı çaldı,oturduğum yerden kalkıp kapıyı açtım. Ayça gelmişti. "Ben geldim özledinmi kız beni" diyip sarıldı. Cidden saf bu kız ya ama napıcaz artık bi kere arkadaş olmuşuz.Ayçayı kendimden uzaklaştırıp kendimi koltuğa attım.Ama içimde koca bir boşluk vardı. Ayça yanıma gelip o da kendini koltuğa attı.Bana 'neden bu kadar sessizsin mk' bakışı atıyordu.Her ne kadar kavga etsekte birbirimizi kendimizden iyi tanıyorduk."Gittiler mi?"diye bir soru attı ortaya. Ama oda biliyordu gittiklerini bu yüzden cevap verme gereği duymadım. Bana 'ben yokken noldu lan' dermiş gibi bakmaya başladı. Daha fazla dayanamayacakmış gibi hissettiğim için kafamı ayçanın bacaklarına koyup uzandım,kafamı karnına gömdüm gözlerimin dolduğunu görmesini istemiyordum.

"Oha!! Ne yani arkasından öylece baktınmı" olanları anlattığımda verdiği ilk tepki buydu."Ne yapabilirdim ki" diyip ayağa kalktım."Ben odamdayım rahatsız edersen sen uyurken saçına sakız yapıştırırım"diyip odama çıktım.

Ayça

Yeter ulan ben yokken oluyo hep böyle atraksiyonlu şeyler. Galiba bu bana hayatın 'sen bok ye sıkıntıdan geber maymundan gelme insan dışı varlık' deme şekliydi. Hayatıma koca bir Nah!! Çekip düşünmeye başladım. Aleyna bir kişiye alışınca kolay kolay vaz geçemezdi ve bu iş böyle biterse ergene bağlayıp arsız bela dinlemeye kadar giderdi bu iş. Kafamda canlandırınca donumun içine buz atmışlar gibi yerimden zıpladım.Aleynayla normalken uğraşamazken bide öyle olursa heralde odama kapanıp sakal bıyık bırakır sessizce ölmeyi beklerdim. Kafamdan bu düşünceleri uzaklaştırıp Suho'yu aradım. "Alo Suho ben Ayça ben yokken gitmişsiniz size veda edemedim bu akşam bize yemeğe gelirmisiniz?" diye bir kerede şakıdım. "Tama akşam tam kadro sizdeyiz" diyip telefonu suratıma kappattı. Çok ayıp etti. Zenginsin biliyoz ama bizede fuckir gibi davranma. Neyse diyip yemek yapmaya giriştim bizim şopara bana yardım et desem kafamı kesin klozete sokar bu yüzden bu fikirden vaz geçtim.

En sonunda kan ter içinde masayı kurmuştum. Yukarı çıkıp insan azmanının odasına daldım. Kulaklıkla şarkı dinliyodu. Ay garibim ya aşk acısı çekiyo. Yanına gidip kulaklığını kulağından çektim "hadi yemek hazır" diyip odasından çıkarken arkamdan 'hodo yomok hozor' diye mırıldandığını duydum.

Aleyna

Aşağı indiğimde kapı çaldı Ayça'ya ben bakarım diye seslendim yada anırdım emin değilim. Kapıyı açtığımda mor inek beklemiyodum zaten gelende mor inek değildi Exo'ydu hani şu idol olan,hepsi birbirinden daş olan. Bunlar niye geldi mk diye düşünürken Baekhyun'la gözgöze geldim(aman götgöte gelmeyelimde). "Hoşgeldiniz" diyip kenara çekildim. İçeri girdiklerinde kapıyı kapayıp peşlerinden ilerledim. Ayça mutfaktan çıkıp "Hoşgeldiniz" diye anırı hepsine tek tek sarılmaya başladı. Kimseye görünmeden yukarı çıkmayı planlarken Yixing'in sesini duydum " sen yemeyecekmisin" diye seslendi. Lay'in seslenmesiyle Ayça kaçmaya çalıştığımı farketti. "O da bizimle yiyecek Yixing sadece ellerini yıkamaya gidiyordu,Baek seninde ellerin pistir dışardan geldin sende Aleynayla git" diyip bizi merdivenlere itti. Ben önde Baek arkada merdivenlei çıkıp lavaboya girdik ben ellerimi yıkarken o beni izliyordu. Ona ne var demek istesemde 'sus knk ayıp' diyip sustum. Tam ellerimi kurulayıp çıkacakken kolumdan tutup beni durdurdu. Beni içeri çekip kapıyı kapadı. Kulağıma doğru eğilip konuşmaya başladı. "Birini sevdiğini nasıl anlarsın?" Diye sordu. Tabi ben bu laftan sonra bayılmışım gözlerimi hastanede açtım. Şaka şaka zorda olsa konuşmaya çalıştım " o-ona baktığında v-veya onu düşündüğünde gülümsüyosan,o güldüğünde kalbin depar atıyosa veya o kişi sana dünyadaki en güzel varlık olarak görünüyosa onu seviyorsundur ama emin değilim en azın ben böyle hissediyorum" diyip gözlerinin içine bakmaya başladım. Bana bu soruyu sorduğuna göre yani benden mi hoşlanıyo? Bu fikirle hafifçe gülümsedim. Baekhyun yeniden konuşmaya başladı " o zaman ben ondan hoşlanıyorum. Taeyeon'u ne zaman görsem elim ayağıma dolaşıyo" diyip içten bir şekilde güldü. Geri çekilip "Teşekkür ederim" diyip beni yeniden yalnız bıraktı. Kapıyı kilitleyip yere oturdum. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile. Benden hoşlandığını düşünmüştüm. Bu kadar aptal olmak zorundamıyım. Hep kaybeden,acı çeken taraf benmi olmalıydım. Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında elimle ağzımı kapadım. Sessiz ağlamak biri duyar diye korkmak çok acınası. Aynı benim gibi. Ben bile kendime acıyorum. Kalbimi söküyolar gibi hissediyorum normal mi? İlk defa böyle hissediyorum. Anne keşke burda olsan bana sarılsan herşey yoluna giricek sakin ol ağlama desen. Buraya gelirken ne düşünmüştüm ki zaten. Kapının tıklatılmasıyla kendime geldim."iyi misin" diye sorunca kapıdaki kişinin Ayça olduğunu anladım. Sesimi sakin tutmaya çalışarak "Evet ben iyiyim sen aşağı in iki dakika sonra geliyorum" diyip göz yaşlarımı sildim. Yüzümü soğuk suyla yıkayıp aşağı inmeden önce kendi kendime mırıldandım. "Kendine gel eskisi gibi ol kimseye güvenme sevme sadece onları eylenmek için kullan. Onları kırarım diye korkma çünkü onlar seni acımadan paramparça etti. Şimdi aşağı in ve asıl kimin kaybettiğini ona göster!!"

Türkün Koreyle ImtihanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin