try again | jung jaehyun

eleven

minseo:
4 gündür düşünüyorum
yanlış birşey mi yaptım diye.
neden telefonlarını açmıyorsun?
şirkete geliyorum, yine yoksun.
yurda gidiyorum kimse yok.
delirtecek misin beni?

jaehyun:
minseo

minseo:
TANRIM ŞÜKÜRLER OLSUN
neredesin sen?

jaehyun:
nasıl söylesem?
ben amerikaya döndüm, annemin yanına.
çünkü annemin doktoru aradı ve çok uzun bir süresi olmadığını söyledi.
müsait olamadım, özür dilerim.

minseo:
çok üzüldüm.
şuan nasıl, yani seni tanıyor mu?

jaehyun:
hayır, hiçbir şekilde tanımıyor.

minseo:
keşke bana da söyleseydin, gelebilirdim.
en azından sana destek olurdum.
gelmemi ister misin?

jaehyun:
hayır seo, gelme.
sen bensiz çok daha iyisin
kafa dinle, işine odaklan.
rahat yaşa.
grup çalışmalarına da ara verdim.
çünkü sanırım bir daha dönmeyeceğim.

minseo:
ne

jaehyun:
özür dilerim.
seni yüz üstü bırakmak en son isteyeceğim şey bile değil.
ama annemi öylece ölüme bırakamam.

minseo:
peki ben?
ben senin neyinim jaehyun?
sana en ufak birşey olduğunda bir daha eskisi gibi olamayacaksın diye ödüm kopuyorken,
bana gösterdiğin şahane değer bu mu?

jaehyun:
deme öyle, sen benim herşeyimsin.
ama bir tarafta annem varken geri gelmemi bekleme benden.

minseo:
şuan bu konuşmayı yaptığımızda inanamıyorum.
geri dönmeyecek misin?

jaehyun:
bilmiyorum.

minseo:
dönmeyeceksin.

jaehyun:
seo yapma böyle lütfen.

minseo:
annen öldüğünde ne yapacaksın?
hala bekleyecek misin?

jaehyun:
lanet olsun bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum.
sadece yanında durmak ve onunla biraz olsa vakit geçirmek istiyorum.

minseo:
seni tanımayan annen ile?
peki jaehyun
gelme bir daha.
tekrar denersin, tekrar özür dilersin belki.
o zaman toparlarız.
sana iyi geceler

jaehyun:
minseo, yalvarırım yapma.
canım acıyor, daha fazla acıtma.

görüldü ✓

☀️