0.4

299 22 0
                                    

Doruk ve Almeda'yla barın arkasında gülüşerek yemek yerken Doruk konuyu bir şekilde futbola evirdiği için aklım yine iki hafta önce gördüğüm ve bana gerçekten yazan Barış Alper'e gitmişti. Sahi bana tehdit adı altında yazdığı mesajların üzerinden iki hafta geçmişti. Demek ki sadece ağzımdan laf almak istediği için öyle davranmıştı. O günden sonra birkaç kez storysine bakma gafletinde bulunmuştum merakımdan. Sonuçta beni fark etmezdi onca kişinin arasından.

" Çok komikti ilk yarı gerçekten, Barış ilk kendi kalesine gol attı. Dedik ne oluyor, kafede herkes küfürler yağdırmaya başladı hep bir ağızdan. 10 dakika oynadı arada sadece, sonra diğer kaleye de yolladı bir tane. Telafisini yaptı anlayacağınız. "

Almeda ilgili bir şekilde dinlerken ben yorgunluktan kafamı masaya gömmüş, anladığıma dair mırıltılar çıkartıyordum. Doruk kadar triplü bir erkek görmemiştim, beni dinlemiyorsunuz diyerek tribe başlayabilirdi mesela.

Bu haftam oldukça yoğun geçmişti. Sınavlarımın hepsini neredeyse halletmiş, ödevimi de teslim etmeye daha iki hafta olmasına rağmen yapıp kurtulmak istemiştim. Bir yandan iş de olunca uykusuzluk vardı, sınavları geçmek için geceleri uyumamıştım. 

Almeda tabakları kaldırırken ben de bara geçmiştim Doruk Bey ile birlikte. Hala çocuk gibi birbirimizle itişiyorduk. Localara doğru döndüğümde gülüşüm yarıda kalmıştı. Yine aynı kadro gelmişlerdi aynı locaya. Bu sefer diğerinden farklı olarak herkes çift olarak gelmişti. Yunus Akgün'ün yanında sürekli gülümseyerek konuştuğu sarı bir kız vardı. Kıza sarılmış, bir yandan da arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Dorukhan'ın da aynı şekilde yanında bir kız oturuyordu. Bundan ayrı olarak bir de Kerem'i görmüştüm. Barış'ı birkaç kez stalkladığımda storydeki etiketlerinden görmüştüm onu.

Diğerlerini incelemeyi bıraktığımda sırtı dönük olan Barış'a gitmişti gözlerim. Geçen yanına gelen kızla oturuyorlardı. Anlamadığım şey madem sevgilisiydi. Neden beni rahatsız etmişti haberi görünce? Gözlerimi istemsizce bir süre onlardan alamamış, kızın ona olan tavırlarını incelemiştim. Yılışık halleri uzaktan bile belli oluyorken Barış'ın tepkisini görmek istemiştim anlık. Geçenki ilgisizliği kafamda soru işareti bırakmıştı gereksiz bir şekilde. Yine de başkasının ilişkisine bu kadar meraka gerek yoktu.

" Gördün mü Milena? Yine gelmişler ya, keşke bu sefer formamı yanımda getirseydim. Belki imzalatır, çerçeveletip duvara asardım. "

Onun bu heyecanla konuşuşuna gözlerimi devirmeden edememiş, ardından gülerek sırtını patpatlamıştım.

"Olsun be Doruk, hem bunlar mekanı tuttu gibi. Artık sürekli yanında taşırsın formanı, bi ara imzalat."

Sanki dahiyane bir fikir vermişim gibi gözlerini büyüterek bana bakmış, ardından çakmam için elini havaya kaldırmıştı. Onun bu haline kahkaha atmış, elini boş bırakmamıştım.

Almeda gelince gözlerimle locayı işaret etmiştim. Problemi anladığında koruyucu bir şekilde beni arkasına aldığında kafasını yavaşça deske doğru itmiş ve hemen yanında yerimi almıştım. Bize doğru ilerleyen Berat Ayberk ve Kerem'in başlarıyla verdikleri ufak selamına karşılık olarak konuşmuştu Almeda.

"Hoşgeldiniz, ne istemiştiniz?"

" Ben bir tekila alayım, Kerem sen?" Kerem'in Berat'a olan ters ters bakışlarıyla gülmemi saklayamazken başını yana çeviren Almeda'yı dürtüyordum bir yandan kendine gelsin diye.

" Ah, doğru ya sen alkol kullanmıyorsun. Bi kere dene be oğlum, kafa uçunca anlıyorsun tadının güzelliğini. " Yine bilerek olduğunu anladığım gevşek konuşmasını yapan Berat'ı kolundan ittirerek ilk ona ithafen konuşmuş, sonra bize dönmüştü rica ederek.

gözler yalan söylemez / barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin