Selaaam
Lütfen oy vermeyi unutmayınız:)Keyifli okumalarr
Akşından
Adını bile bilmediğim sokaklarda yürürken düşündüm. Çok düşündüm. Areli sayısız kere akladım düşüncelerimde. Ama yine de çok üzülüyorum. O yapmadıysa bile nasıl izin verir böyle bir şeye...
Karnım çok aç, bir şeyler yiyip güç toplamam lazım. Çünkü planım bu kadardı sadece hastaneden kaçma planı yaptım. Devamını düşünmemiştim. Şimdi yeni bir plan yapmalıyım hemen. Ama önce karnımı doyurmalıyım. Hemşireden ödünç alıp giydiğim kıyafetlerin ceplerini karıştırdım. Elimi cebime soktum. Elime değen kâğıt parçası ile dudaklarım seğirdi. Hepsini alıp cebimden çıkardım. Sadece yirmi lirayı ve bir kaç fişi görünce omuzlarım düştü.
Sadece 20 tl vardı. Koskoca hemşirenin cebinde nasıl sadece 20 tl olur.Kredi kartı diye bir şey çıktı haberin var mı? Yoksa salak taklidi mi yapıyorsun?
Sen sus hepsi senin yüzünden oldu zaten. Senin yüzünden akıl hastanesine tıktılar beni. Canın isteyince beni sıkıştırıyorsun, korkutuyorsun ama bazende akıl veriyorsun anlayamıyorum seni. Senin iyi hallerin için kötü hallerini çekemem kusura bakma.
Şansını zorlama istersen...
İlerde simitçi tezgahını görünce en azından açlığımı biraz olsun idare edecek şeyi buldum. 20 lirayla anca iki simit alabilirim birini şimdi yerim diğerini de akşam yerim. Bu gün böyle olacak ama yarın nasıl karnımı doyuracağım bilmiyorum. Para bulmam lazım ve burdan uzaklaşmam.
Simitçi amcanın yanına gittim. Amcanın bana dönen bakışları ile konuştum.
"Abi iki simit verir misin oradan? Ne kadar?"
"Kızım simitler biraz bayatladı normalde 20 lira ama sen ikisine 15 versen yeter."
En azından hem karnımı doyururum kalan beş liraylada su alıp içerim.
"Amca bir de su alayım düz 20 vereyim sana."
Simitleri ve suyu alıp oturmak için bir yer aramaya koyuldum. Bir bank görünce hemen gidip yerleştim. Simitin birini küçük küçük parçalayarak yerken burdan nasıl kaçacağımı düşündüm. Cebimde ki olmayan parayla mı kaçacaktım? Biraz ilerimde kaldırımda oturan ve bana bakan bir çocuk görünce kaşlarımı çattım. Onlar göndermiş olamaz değil mi? Of gerçekten saçmalıyorum artık küçücük çocuk mu beni yakalayacak. Çocuğun bana değil elimdeki simite baktığını anlayınca çocuğa baktım. Üstünde eski kıyafetler vardı ve kirliydi. Sokakta yaşıyor olabileceğini düşününce içimde bir şeyler kırıldı. Nasıl bırakabilirler bir çocuğu hiç düşünmeden. Ne yer? Ne içer? Nerde kalır? Bunları düşünüyorlar mı acaba? Üstelik o çok küçük bir kız kendini savunamayacak kadar, sesi duyulmayacak kadar küçük bir kız. Bu ülkede ki kansızlardan habersizler sanırım. Kendimle karşılaştırdığımda aslında onun yerinde olmayı dilerdim. Yaşadığım şeyleri yaşayacağıma sokakta yaşamayı tercih ederdim. Belki de oda benim için aynı şeyi düşünüyordur...
Küçük çocuğun artık simite değil bana baktığını farkedince ona gülümsedim. Oda bana buruk bir gülümsemeyle baktı. Sanırım yeni ev arkadaşımla yemeğimi paylaşabilirim. Elimle gelmesi için bankın üzerine hafifçe vurdum.
"Bu simit bana çok, yanıma gelip bitirmeme yardım eder misin?"
Gözlerinin içi parladı. Diğerinin aksine gerçek bir tebessüm etti. Ama sonra aklına bir şey gelmiş gibi hemen sildi yüzündeki gülümsemeyi. Kollarını kendine sardı ve yere bakmaya başladı. Oturduğum banktan kalkıp onun yanına gittim. Bana küçük bir bakış atıp yere bakmaya devam etti. Bu sefer hemen yanına kaldırıma oturdum. Ellerimi saçlarında gezdirdim. Kafasını hemen kaldırdı hüzünlü bakışlarını gözlerime dikti. Küçük dudakları hareketlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tenli Kadın|Düzenlenecek
Novela Juvenil"Anlat! Herşeyi!" Salağa yat iyi fikir "Neyi anlatayım" "Mesela vücudundaki morluklardan başlayabilirsin" sustum hiç bir şey demedim çünkü ne diyebilirim ki, anne ve babam benden nefret ediyor, babam beni ölesiye dövüyor ve bana kadınlara yapılac...