0.4

591 65 100
                                    

Oy verip satır arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

Jeon:
Lalisa?

Lisa:
Efendim?

Jeon:
Ayağını incitmişsin pratik yaparken
kızlardan duydum.
Çok acıyor mu?
Hastaneye gittin mi?
Neredesin şu an?

Lisa:
Önce bir sakin ol.
Sadece küçük bir incinme.
Hayır, acımıyor.
Yalan, çok acıyor. |
Hastanelik bir şey değil ve evdeyim.

Jeon:
Emin misin?
Yanına gelmemi ister misin?

Lisa:
Eminim.
Gerek yok, teşekkür ederim düşündüğün için yine de.

Jeon:
Normalde hayır demezsin asla. |
En küçük olayı büyütür kölen yaparsın beni sırf ilgilenmem için. |
Neden?
Yalnız değil misin?
Geleyim işte.

Lisa:
Değilim, Taeyong var.
Yalan, tek başımayım. |

Jeon:
Ah, anladım.
O ilgileniyordur tabii.

Lisa:
Evet.

Jeon:
Pekala, sen yine de bir şeye
ihtiyacın olursa yazarsın.

Lisa:
Tamam.

Jeon şu mesaja ❤️ ifadesini
bıraktı: "Tamam."

Lisa televizyonun karşısındaki koltuğa sol ayağının altında yastık olacak şekilde uzanmıştı.

Bugün dans ederken hem zıplayıp hem de kendi etrafında dönmesini gerektiren bir hareket esnasında dengesini sağlayamamış ve sol ayak bileğini morartıp şişirecek şekilde üstüne düşmüştü.

Şimdi neredeyse üstüne basamıyordu ve inlemeler eşliğinde topallayarak halletmeye çalışıyordu işlerini bir şekilde.

Gerçi sadece dururken bile
sızlıyordu bacağı.

Eve geldiğinde kendince bir bandaj yapmıştı ve hastaneye gitmesine gerek kalmadan birkaç güne iyileşmesini umuyordu.

Yarın sabah kahvaltı için Jisoo herkesi evine davet etmişti. Lisa her ne kadar ayağını bahane etmeye çalışsa da hiçbir iş yapmayacağını, sadece gelip onlarla oturmasını, gözünün önünde olmasını istediğini söylemişti.

Bir de Jungkook'a emredercesine gidip kendisini almasını söylemişti tabii.

Saat gece yarısına doğru gelirken ayağındaki sızıdan dolayı uyuyamıyordu ve bu halde üst kattaki yatak odasına gitmesi neredeyse imkansız olduğundan uzandığı koltuktan kalkmadan orada uyumaya karar verdi.

Saat kaçta uykuya daldığını bilmezken sabahın erken sayılabilecek saatlerinde Jungkook'un aramasıyla açmıştı gözlerini. Yarım saat sonra evinde olacağını haber veriyordu.

Topallaya topallaya da olsa üst kattaki odasına ulaşmış, üstüne beyaz bir crop altına da siyah kısa bir tayt şort giymişti. Dişlerini fırçalamak gibi temel ihtiyaçlarını da gördükten sonra aşağı inmiş, eş zamanlı kapının çalışıyla oraya yönelmişti.

Kapıyı açtığında beklediği gibi Jungkook vardı karşısında.

Genç adamın bakışları direkt ayağına kaymış ve Lisa'nın beceriksizce yaptığı bandajı görünce kaşlarını çatmıştı.

breakup | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin