Ekip Tamam

822 94 10
                                    

Bölümlerin hızlı gelmesi, sizden çok beni mutlu ediyor OSKZĞSKXŞDLX

Hayalet okuyucular da hikayeyi oylayabilir mi acaba??

Bornozumun kuşağını sıkıca bağladım. Banyodan yeni çıkmıştım. Bir baş havlusu alıp kafama koydum. Hafif hafif kurulurken kapı tıklandı.

"Majesteleri, hizmetliniz geldi," dedi Jeongguk kapının öbür tarafından.

"Girsin!" diye bağırdım ve yatağıma oturdum. Kapı açıldı ve içeriye omega hizmetlim girdi. Ayrıca Jeongguk da girecekti ama beni bornozlu görünce vazgeçmiş olmalıydı. Ki girdiği gibi bana göz atmış, hızla çıkmış ve kapıyı ardından kapatmıştı.

Hafif bir utanç hissettim. Üzerimde sadece bir kumaş parçasıyla Jeongguk'un beni görmüş olması, içimi bir hoş etmişti. Vücudumdan kısa bir titreşim geçti.

"Ne giyinmek istersiniz, Majesteleri?" dedi hizmetli dolabıma ilerleyip kıyafet çıkarırken.

"Ne giyineyim?" dedim gülümseyerek saçlarımın nemini havluyla alırken.

Bakışlarını dolapta gezdirdi. Mavi bir takım çıkarttı. Ardından ilk önce o, arkasını döndü ve siyah baksırımı giyindim. Sonraysa kendimi ona bıraktım ve beni giydirip saçlarımı kuruttu ve taradı.

"Fiziğiniz güzel olduğu için her şey yakışıyor," dedi omega

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Fiziğiniz güzel olduğu için her şey yakışıyor," dedi omega. Saçlarıma son rütuşları da koyunca geri çekilmiş ve yaptığı esere gururla bakmıştı.

"Yapma," dedim utanarak gözlerimi kaçırarak. Güldü. İşi bittiği için önümde eğildi. Ve kapıdan çıktı. Onun peşine Jeongguk girdi içeriye.

Arkasından kapıyı kapatınca tam dudaklarını aralayıp konuşacakken bana dönmesiyle durmuştu. İlgiyle beni incelemeye başlamıştı.

Utangaç gülümsememi bastırmaya çalışarak etrafımda döndüm, "Nasıl olmuşum?"

"Çok güzelsin," dedi transa girmiş gibi gözleri kıyafetlerimde gezerken. Ardından boğazını temizledi, "Yani, çok güzelsiniz."

Küçük düzeltmesini görmezden gelerek gururla çenemi kaldırdım. Onun üniforması gibi maviydi giydiğim takım. Ve bu da, çocuk gibi bir heyecanla sevinmeme neden olmuştu.

"Mektuplar yirmi dört saate herkesin elinde olur. Ayrıca kırk sekiz saate de dönüt alırsınız." dedi önümde eğilerek.

Dönüt almazdım ama muhtemelen kırk sekiz saate herkes buraya gelmiş olurdu.

"Teşekkür ederim!" dedim neşeyle. Gülümseyip başını eğdi.

"Şimdi ne yapmak istersiniz?" dedi gözlerime odaklanarak. Omuz silkip kendimi arkaya, yatağa doğru bıraktım. Sırtım yatakla buluşunca bacaklarımı da dizlerimden kırmıştım. Ama onları çekmemiş, aşağı sallanmalarına izin vermiştim.

My Alpha Knight Tae-KookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin