^^^
"Hiç birinizi özlemedim." Dedim ve çikolatamı yemeye devam ettim. Okula geri geldik tabii. İki gün süren akraba ziyareti çok boktandı.
Yol boyunca biricik kardeşimden eşya çaldım tabii. Abla olmak bunu gerektirir.
"Benseni çok özledim ya. İki gündür yoksunuz sıkıntıdan artık halı yıkadım." Dedi Asaf.
"Sen mi? Nasıl lan?" Dedi şaşkınlıkla Yeşil.
"Benim için baya eğlenceli geçti." Dedi Buket. Tabii güzel geçer. Olayıma ortak olduğun için olabilir.
"Ben ne özledim ne d özlemedim." Dedi Talha.
"Kes lan." Dedi Hira."Beyler var mısınız maça?" Dedi Umut. "Ne maçı?" Dedi Yeşil. Harbi ya ne maçı? Vurdulu kırmalı bir şeyler varsa ben okeyim.
"Basketbol." Dedi Umut.
"Yok ya. Siz uzunsunuz biz yetişemiyoruz." Dedi Yeşil. Hira elindeki ojeyi bıraksa konuşmaya dahil olacak ama bırakmıyor."HAĞHAĞHAĞHAĞ cüce." Dedi Talha hayvan gibi anırarak. Ama harbi anırdı. Ciddi ciddi anırdı.
"Bana bir daha cüce dersen inan ki kafanı klozete sokarım!" Diye bağırdı Yeşil. Ablacım o ne biçim ses?
"ABLAAAAAAAAAAAAAAAĞAĞAĞ!"
Ablan kadar kafana taş düşsün emi İlayda."Neğ var?" Diye sordum o engelliye.
"Kalemim kırıldı." Dedi üzgünce.
"E git yenisini al?" Dedim bende. Çok zekiyim yaaaa."Abla." Dedi ve sıkıntıyla bana baktı, "okuldayız." Dedi.
Yok canım daha neler? Ben kendimi zeytinyağı şirketinde sanıyordum?
"Ohaaa sen çok zekisin İlayda." Dedim sahte bir şaşkınlıkla. Ben harika bir ablayım. Bu bir gerçek.
"Bana kalem ver seni büyük!" Diye tekrar bağırdı.
"Büyük ne kızım? Ablan o senin ablan." Dedi Hira."Viş" dedi Buket alayla. Her alaylı konuştuğunda genelde viş derdi. Bu da kendi kendine uydurduğu bir metot gibi bir şeydi.
"Gece böyle yarasa sesli bir kardeşin mi vardı senin? Kızım ben seni tek çocuk sanıyordum." Dedi Asaf.
"O yanlışlıkla doğdu. Piyasada yoktu yani. Annem demiş bu fakiri doyuralım falan. Doğurmuş öyle yani. Pek bir özelliği yok." Dedim, İlayda'ya alaycı bakışlarımı atıyordum.
"Abla çok kötüsün. Annemi arıyorum!" Dedi sitemle.
"Ara. De ki ablam akşama tavuk istiyor." Dedim ve elimdeki kahveyi yudumladım.Okula iki saat erken gelmiştik. Salağız galiba biz. Sabahtandır konuşuyoruz ama hala zaman geçmedi. Gelirken de İlayda peşime takıldı. Kuyruk gibi arkamdan geliyor ya!
"Alo anne?" Dedi İlayda. Dikkatimizi cekmek için bilerek sesli konuşuyordu.
"Anne ablam sana şey dedi."
Bir süre annemi dinledi.
"Ya anne vallaha ablamı kızdıramadım." Dedi ve kendisini savunmaya geçti. Konuşa konuşa sınıftan çıktı. Kapıda ise Koray ile çarpışacaktı ki İlayda Koray'ı omzundan itekleyip yürümeye devam etti. Yürürken de konuşmaya devam ediyordu."Ne oluyor yine buna?" Dedi Koray eliyle İlayda'yı göstererek.
"Kalem istiyor." Dedi Talha ve ayağa kalkıp "ben kantine gidiyorum gençler." Dedi ve kapıya doğru elleri cepte yürümeye başladı.
"Bende geleceğim!" Dedi Hira. "Bende geleyim bari." Dedi Asaf. Üçü beraber çıkarken Yeşil birden yerinde çığlık atıp çantasına koştu.
"Noluyo lan?" Dedi Umut.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞVERSENE!/YARI TEXTİNG
Humor"Bu kadar olağanüstü bir gece olabileceğini bilmiyordum dolunay." ~~~ Siz: kasların şaka mıdır? Siz: ömrüm, hayatım, hayatımın boyu, ahiret hayatım, ve ölüm hayatım boyunca böyle bir kas görmedim ben. Siz: utanmıyor musun olum sen öyle cıbıldak gezi...