BOŞVERSENE!/YARI TEXTİNG

13

OKURKEN OY VERİN LÜTFEN YA!

^^^
KORAY DİKEN

Gece sınıftan çıktığında Umut ile yalnız kalmıştık.

"Şuan yalnızız. Romantik anlar yaşayıp öpüşmeyeceğiz değil mi?" Diye sordu. Kendimi tutamadım ve güldüm.

"Yönelimim kızlardan yana Umut. Yani hiç şansın yok." Dedim kahkahamın arasında. "Ben şu yan sınıfa bakayım. Özlemişlerdir beni." Deyip göz kırptı. Arada böyle benimle flört ediyordu deli.

O gidince bende durmadım ve sınıftan çıktım. Duvarın arkasında durdurdum kendimi. Gece ve Hakan konuşuyorlardı. Sesleri gelmiyordu ama Gece'nin ona olan tavırları ve bakışları pek iç açıcı değildi. Bir şeyler konuştuktan sonra Gece arkasını dönüp gitti. Hakan ise biraz bekleyip geri yürümeye başladı. Bende sanki yeni gelmiş gibi ordan çıktım. Ellerim ceplerimde merdivenlere doğru yürüyordum.
"Koray." Dedi küçümseyici sesiyle. İfadesiz bir tepki ile ona döndüm. Ellerini cebine koymuş, benim aksine serseri gibi duruyordu, bana küçümseyici bakışlar atıyordu.

"Efendim?" Dedim ve sesim onun alaycı tonuna tezat daha tehditkâr ve hissiz çıkmıştı. Zaten tanımadığım bir çocuğa sevgi dolu yaklaşamazdım. Hele ki Gece'nin sözde sevdiği ise.

"Eskortu kaçırmışsın? Yazık sana be lan." Kısa, yüksek sesle kahkaha attı. "O orospu sana bakmaz zaten. Yüksek para karşılığında sana bir geceliğins verebilirim. Gerçi sen bu fırsatı kaçırmazsın değil mi? Sonuçta Gece'den hoşlandığın bariz ortada." Ellerim ceplerimde yumruk olmuştu. Yüzümü hala ifadesiz tutmaya çalışıyordum.

Taa ki o son darbeyi yapana kadar. Zilin çalmasına yakın olduğu için tüm öğrenciler koridora akın etti. Bu soysuz da bunu fırsat bilip yüksek sesle konuşmaya başladı.
"Eskortu istiyor musun Koray? Hani şu Umut'un sexy kuzeni Gece'yi." Dedi yüksek sesle ve alayla.

Bunu dediği anda yüzüne yumruğu geçirdim. Hiç kimse bir kıza ve yahut bir kadına böyle mide bulandırıcı laflar edemezdi. Ne kadının yüzüne karşı ne de arkasından. Yumruğumu beklemiyor olacak ki dengesini kaybetti. Eli patlayan dudağına gitti. Gözüm kanı görünce döndü. Onu yere itip yüzüne ardı ardına durmaksızın vurmaya başladım. Arkamdan birisinin beni çekip burnuma yumruk attığında Umut bağırarak küfürler etti. Hemen yanıma gelip arkamdaki Hakan'ın arkadaşını duvara yaslayıp benim gibi sert darbeler ile vurmaya başladı. Ne Hakan'ın ne de arkadaşının gücü ben ve Umut'a yetiyordu.

Tekrar Hakan'a vurmaya başladım. Kalabalık etrafımızda toplandı. Furkan yanıma gelip beni çekmeye çalışıyordu ama olmuyordu. Bu yüzü dağıtmadan hiçbir yere gitmeyeceğim.

Birden bağırtılar çıkmaya başladı. Ama benim gözlerim Hakan'ın yüzünden akan kandaydı. Tek odak noktam yüz boşluklarından akan kandı. Kulaklarım vurduğum yumrukların seslerinde ve akan kanın sesindeydi. Odak noktam sensin Hakan.

"Gece geldi!" Arkamda beni çekmeye çalışan Furkan'ın sesi ile yumruk olan elim havada kaldı. Yüzümü yavaş yavaş Gece'ye döndürdüm. Ama o Umut'a baktı. Ayağa kalkıp ona doğru yürüdüm. Ama ona yaklaşamadan Umut'un yanına koştu. Ellerime baktım kan akıyordu. Ellerimi kirlenmesine pişman olmadığım bir kan. Neredeyse iyi ki elim o piçin kanı oldu diyecektim. Lakin bu el ile Gece'ye dokunamam. Islak mendil bulmalıyım.

Umut, Gece ile konuşuyordu ama ne dediğini anlamadım. Sonrasında
' Koray bırak onu gel!' diye bağırınca duyularımın açıldığını hissettim.

Umut ile Gece okuldan dışarı çıkınca merdivenlerde bir kızdan peçete ve ıslak mendil alıp ellerimi temizledim. Tırnak aralarındaki kanları saymazsak iyi temizledim.