Kurgudaki şahıs ve kurumlar gerçek değildir.
Lütfen yıldıza basmayı unutmayın
Ali'nin anlatımı ile
Devrim görevde vurulmuştu ve şuan hastanede kalıyor du ben de eve üstümü değiştirmeye gidecektim ama acilin önünden geçerken umayın kolunu bir tane adam sıkıyordu yanlarına gidip hemen müdahale ettim
Ömer aganın kardeşini kurtaramadıkları için ömer aga sinirlenmiş o olayıda hallettikten sonra umayla beraber hastaneden çıktık.
Yolda giderken bir tane araba bizi takip ediyodu hastaneden beri ben umay korkmasın diye söylemedim ama bir süre sonra söyledim
Ara sokağa girdik arabadan inip umay'la eşit koşabilmek için elini tuttum bir tane duvarın köşesine girdik arabada zaten bizimkileri aramıştı umay onlar gelene kadar çatıştık sonra bizim ekip geldi iki kişi yaşıyomuş rüzgar yanımıza geldiğinde umay rüzgardan saglık çantası istedi çünkü mermi omzumu sıyırmıştı
Rüzgar çantayı getirdiğinde umay pansuman yapacaktı am boyum uzun oldugu için yapamadı ben umayı alıp duvarın üstüne koydum ve pansumanı yaptı sonra eve gittik...
Eve geldiğimde hemen duş aldım ondan sonra yattım çünkü sabah karargaha gidecektim...
Sabah 05:00 kalktım ve karargaha geçtim bugün 6 Şubattı ve asrın felaketinin 1. Yılıydı ve bugün karargahda ve okulda depremde ölen şehitler için saygı duruşu vardı .
Odama geldiğimde hemen hemen üniformamı giydim ve dışarı çıktım yanımdan geçen herkes selam veriyordu
Aşagıya indiğimde herkes sıraya diziliyordu timimin yanına geldiğimde hemen hazır ola geçtiler bir kaç dakika sonra da herkes gelmişti hemen saygı duruşuna geçtik...
Saygı duruşu bittiginde İSTİKLAL MARŞINI okuduk ve herkes dağıldı sonra odama gittim imzalamam gereken dosyalar vardı.
bir kaç gün sonra da Akif gelicekti tayinini buraya aldırmıştı.
Dosyaları imzaladıktan sonra duvardaki saate baktım saat 11 olmuştu sonra dinlenme odasına gittim bizimkilerde oradaydı hemen hazır ola geçtiler
-rahat
Hepsi oturdugunda
-rüzgar bana kahve getirir misin
-emredersiniz komutanım
Rüzgar kahveyi getirdiğinde timdekilerede getirmişti sonra sohbet ederek kahveleri içtik.
Umay'ın anlatımı ile
Sabah 11'de kalkmıştım kalkıp elimi yüzümü yıkadım sonra kendime kahvaltı hazırlayıp yedim nöbetim gece 11 de başlıyordu o zamana kadar film izleyecektim mısır patlatıp ve kolamı da alıp içeri geçtim bir tane film açıp izlemeye başladım....
Film daha yeni bitmişti birazdan markete gidecektim hemen üstümü değiştirip çıktım
Hilal de bu akşam eve gelecekti dün devrimin yanında kalmıştı
Markete geldiğimde evde eksik ona herşeyi aldım.
Marketten çıkıp eve geldiğimde malzemeleri yerleştirdim saate baktıgımda daha nöbetimin başlamasına vardı.
Sonra yapacak bişe olmadıgı için evi süpürüp sildim işim bittiğinde koltuga geçtim uzanırken uyumuştum.
Ali'nin anlatımı ile
Dinlenme odasında otururken içeri albayın postası girdi
-Asteğmen Mehmet İbrahim peker
-rahat asker ne oldu
-komutanım albay timi ve sizi toplandı odasına çagırdı
-tamam asker çıkabilirsin
Timdekilerle beraber odadan çıktık..
Toplantı odasının kapısına geldiğimizde içeri girdik albay daha gelmemişti sandalyelere oturduk sırayla bir kaç dakika sonrada albay geldi hepimiz asker selamı verip yerimize oturduk.timdekiler dikkatlice albayı diniyorlardı
-yüzbaşım görev var ve bu adam kırmızı bültenle aranan adam adıda Ali keskin duymuşsunuzdur
- komutanım çocukları ve kadınları öldüren şerefsiz değil mi bu adam
-evet o yüzbaşım iki gün sonra sınırda alım satım yapacaklar ve yanlarında esir aldıkları sivillerde var sivillere bişe olmasın
-tamam komutanım peki biz bu adamı sağ mı getirecez yoksa öldürecez mi
-sağ getirin yüzbaşım
-tamam komutanım görev ne zaman
-yarın sabah 05'de hastanedeki askerimiz vardı hilal ona da bahsedin bu konuyu ama hastanede bahsetmeyin yüzbaşım
-tamam komutanım
-dağılabilirsiniz asker
Timle beraber odadan çıktık zaten akşam olmuştu üstümü değiştirip çıktım odadan.
Askeriyeden çıktım....
-çok özür dilerim burada kestim ama yeni bölüm en kısa sürede atmaya çalışacağım
-hatam varsa özür dilerim
-sizleri çok seviyorum 😽
