II13II

43 8 32
                                    

Huazong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Kimya Araştırma Laboratuvarı, Wuhan, Çin Halk Cumhuriyeti

"Ne durumdayız?"

Jonah Deadinne kuru bir şekilde sorduysa da gözleri bembeyaz mermerin üzerinde fazlasıyla düzgün sıralanmış deney tüplerindeydi. Her birinin içindeki farklı renklerdeki sıvılar laboratuvardaki ölüm kadar beyaz konsepte adeta meydan okuyor, bakanın gözünü alıyordu. Herhangi bir çocuğun görse kesinlikle ilgisini çekecek rengarenk sıvıların her biri bir başka ölüm seçeneğinin yalnızca deneğiydi.

"İlk geliştirdiğimiz virüse göre çok iyi yol kat ettik lordum."

Soyut kavramlarla, matematiksel tanımlardan uzak olarak ölçemeyeceği tariflerle ilgilenmiyordu keskin dişlerin en üstü. Ona matematiksel veriler gerekiyordu. Gerçeklerle ilgileniyordu.

"Bana sayı ver doktor. Yüzdelik, istatistik, herhangi bir şey. Havada kalmayan bir şey."

Jonah Deadinne mezar bakıcılarına ne kadar acıyarak baksa da doktorlarına o kadar sert davranamıyordu. Bunu fark edince dişlerinin arasında yalnızca kendisinin duyabileceği onaylamayan bir ses çıktı. Zayıflığa yer yoktu onun gibilerin bünyesinde.

Fakat onlara mecbur olduklarını da kabul etmeliydi.

Avcılar, Boris'ten beri dörde ayrılıyordu. En alt seviye avcılık mertebesi olan mezar bakıcılarının bir üstünde araştırmacı avcılar vardı. Araştırmacı avcılar kendi içlerinde ikiye ayrılırdı. Üstün olanlar doktorlardı. Bir altlarındaki gözlemcilere olmadığı kadar nazik davranıyordu doktorlarına Jonah Deadinne.

En üst seviye avcı olabilirdi yaşayan ancak doktorların yapabildiğini yapmaktan uzaktı işte. Hintli doktor Gaurav Patil bir keskin dişe göre zayıf olsa da elindeki silahın farkında zeki bir adamdı. Jonah Deadinne gibilere alışıktı yılların profesörü. Yürüttükleri projede Gaurav ve onun en az kendisi kadar becerikli ve zeki viroloji ekibine ihtiyaçları vardı. Her ne kadar üçüncü seviye avcılar olarak bilinen suikastçıların kendilerinden daha üstün görünmesine içerlese de mesleği gereği soğukkanlı olmayı öğrenmişti Doktor Patil.

Başını eğildiği ışık mikroskobundan geri çekti.

"İlk virüsten yaklaşık %32 kadar daha güçlü şu an üstünde çalıştığımız."

"Ne zaman teslim edeceksin?"

Ren'in Huangshi'de teslim ettiği ilk virüs bir salgın uyarısı yapılmasına neden olduysa da hesaba katmadıkları şey insanların korku psikolojisinin neler yapabileceğiydi. Güttükleri stratejideki önemsemedikleri bu ayrıntı onlara çok pahalıya mal olmadan önce daha güçlü bir biyolojik silaha ihtiyaçları olduğunu fark etmişlerdi neyse ki.

Arada birkaç insanın ve tahminen zayıf cadıların ölümüne sebep olmuşlardı kuşkusuz. Birkaç bin kadar. Belki daha azdı. İnsanların hızla geliştirdikleri panzehir niteliğindeki aşı işe yarıyordu Ramil yoluyla getirilen ilk virüse karşı. Yine de ölümler olmuş muydu, olmuştu. Sayılar azımsanacak kadar değildi.

Ancak hala dünyada milyonlarca insan vardı. İstedikleri emel için iki bin-üç bin insan veya cadının ölümü neydi ki? Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmezdi nihayetinde.

Ancak cadıların da alarma geçmesine neden olmuşlardı. İşte bu çok can sıkıcı bir durumdu tüm avcılar için. Onlar silahlarını güçlendirirken cadılar da hazırlık yapıyor olmalıydılar. Skor tablosu iki taraf için de eşit sayıda görünüyordu, şimdilik. Birkaç stratejik yenilikten sonra kazanan yine onlar olacaktı. Jonah Deadinne kaybetmeyi hiç sevmezdi.

"Etmeyeceğim."

Duyduğu ile kafasındaki düşüncelerden sıyrılan Jonah Deaddine kendisinin yanında adeta çamur gibi görünen esmerlikteki doktorun yüzüne hiddetle baktı. Mavi gözlerine yerleşen tehditkar ifade doktorun yüzünde küçük bir mimiği bile kımıldatmamıştı.

Ay YükselirkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin