6.BÖLÜM: GERİ DÖNÜŞ

38 8 3
                                    


Azelyanın o elması ne kadar istediğini biliyordum. O kadar tehlikeli olmasına rağmen istemesi beni hala şaşırtıyordu. İstemesinin nedeni elmasın altında milyon dolarlar yatmasıydı. Benim elması istememin nedeni altında çok gizemli şeyler yatmasıydı.

Elmas benden başkasının eline geçmesi ile altında yatan gizemli şeyler ortaya çıkabilirdi.

Elmasın altında yatan bilgiler ortaya çıkarsa her şey eskisi gibi olmaya bilirdi. Bu durumda Azelyanın hayatını kararta bilecek bir durumdu. Bu durumu Azelyanın bilmemesi gerekiyordu. Eğer aksi taktirde bu olayı bilseydi çok kötü şeyler olacaktı. Kötü şeylerin Azelyanın başına gelmesini hiç istemem.

Bu istememe Azelyayı düşündüğümü gösteriyor. Doğrudur istemem yani düşmanım olabilirdi ama o güzel kızın hayallerini bitmesini de hiç istemiyordum. O hayallerine aşık olan bir kızdı. Bu noktaya gelmesinde çabası çok büyüktü. Düşüncelerim bir yana onun evine çok iyi bir not göndermiştim. Notum onun bana gönderdiği mektubun karşılığıydı. Bu mektup onu çok sinir bile edebilirdi ama intikamı çok iyi bir şekilde almıştım.

Dışarıdan gelen araba sesleri ile Azelyanın geldiğini anlamıştım. Azelyayı arabasından inerken gördükten sonra dudaklarım istemsizce yukarı doğru kıvrılmıştı.

Odamdan dışarı çıkıp aşağıya Azelyayı karşılamaya inmiştim.

(AZELYADAN)

Kapının güçlü bir şekilde çalmasıyla yerimden sıçramıştım. Kapının bu saate çalmasını hiç beklemiyordum. Kapıyı açmamla karşımda Tugayı görmem bir olmuştu.

'Ne işin var senin burada?'
'Ayıp ya hiç insan misafiri böyle bir şekilde karşılar mı ya? Çok ayıp Azelya sana bunu hiç yakıştıramadım.'

'Ne isteyeceksin çabuk söyle senden önemli işlerim var'

'Benden daha önemli daha işin ne olabilir merak ettim'

'Sana ne acaba bu seni ne ilgilendirir'

'Hakikaten haklısın beni ne ilgilendirir ki '

Tugayın bu konuşmasından sonra asık olan suratım daha da asılmıştı. Bunu Tugay fark etmişti. Ve hemen ciddileşti.

'Yankı ÖZBEYİN sana mektubu var onu iletmeye geldim'

'Şu mektubu çabuk ver ve gözüm bir daha seni görmesin defol git'

Tugayın cebinden çıkardığı mektubu elinden hemen alarak, ona teşekkür bile etmeden suratını yüzüne kapatmıştım. Çok kaba davrandığımı biliyordum ama o benim düşmanımın sağ koluydu. Ben düşmanlarıma ve onun yanlarında bulunan kişilere asla merhamet etmezdim. Bu düşmanlarıma merhamet konusu benim genlerimin dışında bir konuydu.

'Bu kıza biri terbiye vermesi gerekiyor çok acil!'

Mektupta neler yazıyordu hiçbir şekilde bilmiyordum ama bilmek çok istiyordum. Açmaya çok korkuyordum. Bunun nedeni onun baş düşmanım olması değildi ama beni tuzağa düşüre bilecek şeyler yazmasından korkuyordum.

Mektubu korkuyla açmıştım. Hiçbir mektubu bu kadar hızlı okuduğumu hatırlamıyordum.

(Mektubun içindekiler)

'Selam Azelya SOYDAN.

Benim kim olduğumu biliyorsundur. En büyük ezeli rakibin Yankı ÖZBEY.

Bu kelimelerimi okuyorsan büyük ihtimalle mektubum sağ kolum yani Tugay tarafından eline geçmiştir. Bu duruma ne kadar sevindiğimi bilemezsin bile. Sana bu mektubu, senin bana gönderdiğin mektuba karşılık yazıyorum. Neden diye düşüne bilirsin. Hemen cevaplayım bu hayatta her şey karşılıklıdır. Duygular, hisler ve akla ve dile gelemeyecek bir çok şey. Bu mektubumu okurken orada olmak istediğimi belirtmek çok isterim. O suratındaki o kızgınlığı, öfkeyi, kini görmek çok isterim Azelya...

Senin yazdığın mektupta boştu. Bu düşüncem sonuna kadar öznel olduğunu belirtmek isterim. Elmas ile alakalı hiçbir şey yok yeri ile alakalı hiçbir şey yok. İşte senin gönderdiğin mektupta böyleydi hiçbir şey yoktu.

Mektubumun sonuna geldik Azelya Soydan kendine iyi bak ve beni yenmek için planlar yapan hayatında sana aşarılar diliyorum.

-YANKI ÖZBEY-

Mektubun her satırını okurken nefretimden kıpkırmızı kesiliyordum bu çok belliydi. Nefretim ve kinim ona hala artmaya devam ediyordu. Elimdeki mektubu bütün sinirimle buruşturmuştum. Sinirim geçmeyeceği belliydi. Bende ona öcümü alacaktım. Mektubunda yazdığı gibi bu hayatta her şey karşılıklıdır...

(Yankının anlatımıyla)

Azelya arabadan inerken bende Azelyayı karşılamaya iniyordum. Yüzündeki nefreti görmüştüm Allah tan başka hiçbir şey istemiyordum daha.

Adamlarım beni görünce kenara çekilmişti.

'Ooo Azelya hazretleri buralara hiç gelmezdiniz sizi kim attı buralara'

'Bana bak Yankı senin mektubuna da sana da başlarım burada. Sen kendini ne zannediyorsun ha. Dünyanın kralı falan mı? Ya da sen dur ben söyleyeyim. Sen bu dünyada hiçbir şeysin. Anladım mı beni. Beni bu mektuplarla yıkmaya hiç çalışma. Çünkü ben yıkılmam tamam mı?. Bu mektuplara yazarakdan  zamanını boşa harcıyorsun.'

Azelyanın bu sözleriyle dudağım yukarı doğru kıvrılmıştı.

'Azelya ben bu dünyada kendimi hiçbir şey zannetmiyor değilim. Zannediyorum. Senin bahsettiğin gibi de ben bu dünyanın kralıyım.'

Azelyanın sinirlendiği çok belli oluyordu. Bu suratı her zaman izleyebilirdim. Çok kızgındı hem de çok tatlı oluyordu kızınca.

'Sana söyleyeyim. Ben bu elması bulacağım tamam. Ben bu elması bulunca senin hayatın kararacak Azelya SOYDAN'

Soy adını bastırarak söylemiştim. Bu da onun daha çok kızmasını sağlıyordu. Soy adını söyledikten sonra yanağımda bir acı hissetmiştim. Acıyı hissetmemle kafam yana doğru düşmüştü. Azelya bana tokat atmıştı. Hislerimde umarım yanılıyorumdur....


-GİZLİ AŞK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin