Öncelikle bu kitabı sınıf arkadaşlarımla can sıkıntısından dolayı yazıyoruz Kötü yorumlarınızı kendinize saklayın.
UYARI!!! Bu kitap aşırı hastalıklı insanları konu alıyor. İlk bölümleri anlamazsanız bile konu yavaş yavaş oturacak. Okuyanlara şimdiden teşekkürler.
Saat sabahın beşi. Hava henüz güneş açmamış, insanlar daha uyanmamış sıcak ve güvenli yataklarında uyuyorlar. Benim hiç yapamadığım o şeyi yapıyorlar, uyuyorlar. Yolda sallana sallana gidiyorum. Kulağımda kulaklık müzik dinliyorum. Soğuktan kızarmış ellerimi ovuşturuyorum. Beremi aşagı çekiştirerek kulaklarımı kapatmaya çalışıyorum. Duraklar bomboş. Hava sisli. Yolları sokak lambaları aydınlatırken okula gitmeye çalışıyorum. Kendi kendime konuşuyorum. "Hadi Parla dayan okula gidince uyuyabilirsin. Orası güvenli."
........................
Okulda sessizlik hakim. Kantinci okula yeni gelmiş olmalı kepenkleri yeni açılıyor. Sınıfa çıkıp çantamı sırama yerleştirdim. Aşağıya kahve almaya indim. Kantinin önüne geldiğimde kafamda kuracağım cümleyi kesinleştirdim ve konuşmaya başladım.
- Bir kahve. Şekersiz.
- Tamam kızım bekle iki dakika.
Kahve beni dinç tutacaktır. Kahveyi alıp sınıfa çıktım. Kulaklığımda hiç kesilmeyen şarkılar beni koruyan kalkan ve kılıcım. Onlar kulağımda dolup taşarken insanların hakkımda dediklerini duymuyorum ve umursamıyorum. Pencere tarafında en arka sırada tek başıma otururum. Kimse benimle konuşmaz konuşmak istemez. Ben ucubeyim yani öyleymişim.
Sırama oturdum bir an önce uyumak istiyorum. Çok yorgunum. Tam kafamı sırama koyarken o sinir bozucu kız yine yanıma geldi. Buse saçlarını savura savura geliyordu. Önceden bir kaşına çizik atmıştı. Diğerine de çizik atmış. Rujunu neden taşırıyor acaba
- Parlaaaaaa aşkommmmmm!! Ya seni ne kadar özledim bir bilsen. Şu iki güncük tatilde bile senden yalnız kalamıyorum bebeğim. E ne yapıyorsun bakayım.
Yüzüne tip tip bakmakla yetindim. Normalde insanları kırmaktan nefret ederim. İstemediğim bir şey olmasına rağmen istedikleri her şeyi yapmaya çalışırım. Ama bu kız hariç. Bu kız benim en kötü zamanımda bana zorbalık yapanların başındaydı. Şimdi ne oldu bilmiyorum ama bana sırnaşıyor, yakın davranmaya çalışıyor. Sebebini henüz bilmesem de bir iş çevirdiğini anlayabiliyorum. Ben kendi kendime düşünürken birden omzumu sıktı.
- Aşkom istediğin zaman bana gelebilirsin ben senin hep yanındayım.
Ani bir refleksle elini omzumdan attım şaşırmış gibi bir ifade takındı. Kulaklığımı takıp kafamı sırama gömdüm ve uykuya daldım.
........................
Gün her zamanki gibi geçmişti. Eve doğru yürüyorum fakat yarım saatlik mesafeyi elimden geldiğince uzatmaya çalışıyorum. En azından babam işten dönmüş olsun diye diliyorum. "Sarp ağabeyle tek başıma kalmamalıyım."
Arkadaşlar bu bölümü kısa kestik çünkü aklımıza yatmayan bir şeyler var. Bir sonraki bölümü uzun yazmaya çalışacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunshine
ChickLitKoltukta dizlerini kendine çekmiş tir tir titreyen kızı gördü. Kızın korkusu sanki tüm odayı sarmıştı. Vera sessizce yaklaştı. Ne yapacağını bilemedi. Omuzunu parmağıyla dürttüğü an Parla korkuyla elini itti. Vera'nın yüzüne baktı. Ona güvenebilir m...