26

440 31 2
                                    

love me again dinleyerek yazmaya basladim aglicam simdi😭💓
bangtanimin bir suru slow sarkisiyla yazdim sona dogru da iki farkli sarkidan alinti yaptim sonda da acikladim zaten
spontane yazdim ama biraz duygulandim ya da reglim diye oyle oldu bilmiyorum
kotu olduysa
ozur dilerim
optum hepinizi kocaman
iyi geceler
ve
iyi okumalar
🫶🏻✨

🐯

"Aşk her şeyi kazanır. İyiki varsın sevgilim." Kadehlerimizi tokuşturmuş sonra da tuttuğu elime öpücükler bırakmıştı.

"Jeongguk'um, asıl sen iyiki varsın."

Evde otururken kafamıza esmesiyle ikimiz de takım elbiselerimizi giyip şık bir restoranda yemek yemeye çıkmıştık. Güzelce sohbet ediyor, kahkahalarla gülüyorken birden christmas tree çalmasıyla gözlerim dolmuş, başarma hissiyle ağlamıştım. Sonra Jeongguk'ta duygusala bağlasa da gülüyorduk şimdi birbirimize, aşkla.

"Kalkalım mı artık?" Hesabı ödeyip çıktık mekandan. Dolunaydı bugün. Ay'a bakarken aklıma gelen fikirle sevgilime döndüm.

"Gguk, kurdunu görmek istiyorum."

Şaşırmışa benziyordu. "Emin misin?"

"Neden emin olmam gerekiyor anlamadım? Hem bu gece dolunay var. Daha rahat hissetmezler mi?" Bir avucum yanağında gezinirken azalmış ama hala var olan çekincesini bir nebze yok etmeye çalışıyordum. "Alfamı görmek istiyorum, sen omeganı görmek istiyor gibi değilsin sanırım?"

Hızla kafasını iki yana salladı. "Hayır hayır, istiyorum tabiki de. Gidebileceğimiz güzel bir yer biliyorum. Arabaya geçelim."

Yarım saatlik bir yolculuktan sonra ilerisi orman olan boş bir araziye park etmişti arabasını. Hızlı davranıp kapımı açması çok hoşuma gittiği için kıkırdadığımda yanağıma bir öpücük kondurup elimi tuttu. "Biraz yürüyeceğiz ama beğeneceğine adım gibi eminim. Hadi gidelim."

Ormanın içine girdikten sonra kısa ama bol cilveli bir yürüyüş yapıp gölet kenarı gibi bir yere gelmiştik. "Bazen buraya dönüşmeye gelirdim. Bayadır gelmiyordum, iyi hissediyorum burada."

Az da olsa uçan ve parlayan ateş böcekleri, cıvıl cıvıl ses çıkaran kuşlar ortamı daha huzurlu hale getiriyordu. Şimdi ise karşı karşıya durmuş hangimizin önce dönüşmesi gerektiğini düşünüyorduk ama asla konuşmuyorduk.

Önce alfayı görelim, bize alışsın ve hırçınlaşmasın.

"Önce sen. Alfayı görmek istiyorum." Birden Jeongguk'a karşı seslenmiştim ve aniden onaylamıştı beni. İkimiz de pantolonlarımızı çıkarmış öylece bekliyorduk. Gömlek ve ceketleri arabada bırakmıştık. "Biraz uzaklaş, büyük ihtimalle ilk başlarda agresif olacak. Karşısında dimdik ve cesaretli dur. Sana alışsın."

Birkaç adım atıp dudaklarına öpücük kondurdum. "İkimiz de sabırsızız ve sizi bekliyoruz. Hadi." Heyecanla yerimde kıpırdanıp birkaç adım geri gittim. Alfasının iri olduğu tahmin edebiliyordum. Dönüşmüştü.

Kan kırmızısı gözleri ve kömür karası kürküyle oldukça korkutucu ve asil duruyordu. Dediği gibi karşısında dimdik duruyordum ama sanki alfamın alışmasına ihtiyacı yokmuş gibi bana doğru adımlayıp bir patisini kırarak başını önümde eğmişti. Bana karşı saygısını ve güvenini gösteriyordu.

it's beginning to look alot like christmas Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin