it's beginning to look alot like christmas

6

bir gün buralara da okuyucu gelmesi dilegiyle🪬🧚🏻‍♀️

iyi okumalar bebislerim🫶🏻💓

Yağmur. Bayılırdı alfa yağmurlu havalara. Siyah kargo pantolonu, devasa botları, üstüne giydiği bol siyah hoodie ve siyah Nike şapkası onu olduğundan daha çekici gösteriyor, herkesin dönüp ona bakmasını sağlıyordu. Gerçi bu alfanın çok da umrunda değildi ya. Üstüne düşen yağmur damlalarının patır patır seslerini duymak için takmamıştı kulaklığını ve öylece yürüyordu en sevdiği kafeden en sevdiği kahveyi almaya. Bol köpüklü laktozsuz sıcak white mocha. Normalde şekerli kahve sevmese de bunu içerken mest oluyor, kendinden geçiyordu alfa.

Kafeye girmiş sırada beklerken birisi çarptı gözüne. Güzeller güzeli Kim Taehyung. Birkaç kişi yanına gidip fotoğraf çekiliyor ve onlara en güzel gülümsemesini veriyordu. Telefonundan arkadaşlarına mesaj atıp onun burda olduğunu yanına gidip gitmemesi gerektiğini sormuştu. Hepsinden olumlu dönüt alırken ne yapması gerektiğine hala karar verememişti. Alfanın kurdu içten içe yanına git diye kükrerken Jeongguk kurdunu susturmak için kendiyle iç savaşa girmişti. Kahvesini alıp boş bir masaya geçerken ona mesaj atmak istedi.

selam
şey soracaktım sana
şu an aynı kafedeyiz de yanına gelsem rahatsız olur musun acaba 🫠

thv
ah merhaba jeongguk
hayır tabiki neden rahatsız olayım
gelebilirsin🤭

Alfa rahatlamayla büyük bir iç çekerken kurdu ise sevinçten volta atıyordu. Daha önce hiç yüz yüze görmediği omegadan oldukça etkilenmişti. Masasından kalkıp omegaya doğru yürürken kafasında neler konuşması gerektiğini tartıyordu ama bilmiyordu ki omeganın yanına varınca dilini yutacağını.

Alfa masaya varınca Taehyung önündeki defterini kapatmış ayağa kalkarak Jeongguk'a selam verip gülümsemişti. "Hoşgeldin Jeongguk."

Alfa, kurdunun çığlıklarını duyuyor ve kendini dizginlemeye çalışırken gülümsemeyi unutmamıştı esmer güzeline. "Merhaba Taehyung. Böyle pat diye geldim, kusura bakma."

"Hayır canım olur mu öyle şey? Sıkıntıdan patlıyordum, güzel denk geldi." Uzun siyah bukleli saçlarını kulağının arkasına doğru iteleyip kazağını düzeltti otururken. Oldukça zıt gibilerdi. Alfa siyahlara bürünmüşken, omeganın altına düz açık renkli bir kot üstündeyse lila üstünde desenli broşları olan bir kapüşonlu vardı. Ve inanın bana oldukça göz alıcı görünüyordu.

"Yakınlarda mı oturuyorsun. Neredeyse her gün bu kafeye gelirim ama sana rastlamadım hiç." Alfa kahvesinden bir yudum alıp yöneltti sorusunu karşısında duran güzele.

"Yong-seokcheon'ta oturuyorum. Buraya yürüme mesafesinde. Arkadaşımla gelecektim de geldiğim gibi ekildim. İlk defa geldim bu kafeye, beğenince de dönmek istemedim." Jeongguk sevinmişti çünkü neredeyse oturdukları caddeler dip dibeydi.

"İyi ki de gitmemişsin, yoksa nasıl bulacaktık birbirimizi, ha?" Jeongguk'un yüzündeki sırıtış Taehyung'u utandırırken bu alfanın daha çok hoşuna gitmiş olacak ki sırıtışı yüzünde büyük bir gülümseme evrildi.

"Evet, haklısın." diye cevapladı Taehyung onu ve defterinin üstündekileri kalemle oynamaya başladı. Utanınca ne yapacağını bilmiyor eline ilk ne gelirse onu kıracak kıvama kadar getiriyordu hep.

"Bir şeyler mi yazıyordun, bakabilir miyim? Tabi özel değilse." Alfanın yönelttiği soruyla omega ne yapacağını bilemedi. Normalde kimseye göstermezdi yazdığı şeyler bitene kadar ama nedense kendini birden defterin kapağını açarken bulmuştu.