-
Teğmen Lee: Acele edin ve güvenli bir yere kaçın! Bir süre sonra cephaneniz bitecek!
Haklıydı. Şuana kadar en az 50 atış yapmıştım ve 2 kez mermi yenilemiştim. Yanımda başka cephane yoktu. Etrafıma baktım, Seowon da olumlu anlamda kafasını salladı. Son atışlarımızı da yaptık ve aynı anda koşmaya başladık. Bir garaja indik ve ilk gördüğüm şey o iğrenç yaratığın Yeonjoo'nun bacağını sardığı oldu.
Soyeon: Yeonjoo!
Seowon: Koşun!
Yeonjoo'ya doğru koştuk ve Yeonjoo'yu çekmeye çalıştık, olmuyordu.
- Ateş edin.
Herkes hiçbir şey söylememiştim gibi Yeonjoo'yu çekmeye devam ediyordu.
- Duymadınız mı? Soocheol, ateş et!
Ateş etti ve o yaratık yine yok oldu. Soyeon ve Yeonjoo'nun elini tuttum.
Yeonjoo: Bunlar.. ne?
Soyeon: Sanırım bunlar küreler.
Yoojung: Çocuklar!
Yoojung ve Jangsoo bize doğru koştu ve Yoojung bize sarıldı.
Yoojung: Peki ya diğerleri?
Sessiz kaldık.
Jangsoo: Diğerleri nerede?
Soyeon: Güvenli bir yere gitmiş olmalılar
Soocheol: Evet, hepimiz silah kullanmayı biliyoruz
- Kimse yanına silahını almadı.
Gözler bana döndü. Umutsuz konuşuyordum ve bu ben de dahil kimsenin hoşuna gitmemişti.
Soyeon: Burada ölen liseliler..
Yoojung: Eminim etrafta silahlar vardır. Benim.. orada gördüğüm gibi..
Yeonjoo: Bizim sonumuz da onlar gibi olursa? Hepimiz gördük, asker bile öldü! Peki ya bu kadar cahilken biz nasıl yaşayacağız?
Soyeon: Yeonghoon.. ölmüş.
O vıcık vıcık ses, iğrenç balık kokusu.. Yine etrafı sarmıştı. Tüfeklerimizi hazırladık ve etrafa bakındık. Temiz olduğundan emin olunca koşmaya başladık. Bir anda Çavuş Wonbin karşımıza çıktı.
Wonbin: Beni takip edin ve ses çıkartmamaya özen gösterin, sese duyarlılar.
Bizi merdiven gibi bir yere götürdü. Junhee, Chiyeol, Soyoon, Yeongsoo, Youngshin, Nara, Dukjung ve Aeseol vardı. Bora, Soonyi, Hana, Taeman ve Heerak neredeydi? Herkes gözyaşları içinde boğulmuştu, ve çaresizce oturuyorlardı. Çaresizce.
Yoojung: Hepiniz iyi misiniz?
Junhee: Bayan Park..
Daha çok ağlamaya başladı. Artık kimse gözyaşlarını saklamıyordu, usulca aşağıya doğru bırakıyorlardı. Etrafıma bir daha baktım. Seowon, Soocheol ve Soyeon yine yanımdaydı.
Seowon: Soonyi..?
Youngshin: Bora ile birlikte olmalı.
Yeonjoo: En son onları el ele tutuşup kaçarlarken gördüm. Ama.. Hana?
- O.. tek başınaydı.
Seslerimizi kendimiz bile zor duyuyorduk. Bir yandan ağlayıp bir yandan konuşmak zordu.
Chiyeol: Taeman ve Heerak'ta kayıp..
Soyoon: Artık o güzel günleri.. çok bekleyeceğiz.
Seowon: Hep yaşanmak için mi beklenir güzel günler? Beklemek de güzel..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
duty after school || tvn
Action"hayatta kalabilecek miyiz?" diye sordu yeonjoo çaresizce. hepimiz çaresizdik ve bu sorunun tek bir cevabı vardı, kalamayacaktık. dünyanın en yetenekli askerleri bile ölmüşken, bizim yaşamamız bir tık imkansızdı. ama unuttuğumuz bir detay vardı, baş...