Alev Alev (Töre)

8. Bölüm

Şarkı:Hüzünlü Fon Müziği - Hoşçakal...

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum, ayrıca ⭐ doldurmayı unutmayın canlar...❤️❤️❤️❤️

Barış'tan
Aycan'ı acile alıp müdahale ederken ben nolduğunu anlamaya çalışıyordum.

Aycan napmıştıda Nasuh Yanaç delirmişti?

O bacaklarının arasındaki kan neydi?

Yanaç Konak

Feraye'den
Aren uslu uslu resim yapıyordu. Tabi bana arada ablasını soruyordu. Benim, ona verdiğim cevap aynı oluyordu.

Cevabım "Barış abin, bana haber vericek" oluyordu.

Barış'ın numarasını Asiye'den almıştım. Aren resim yaparken istemiştim oda hemen vermişti.

Barış'a "Ben Feraye, Aycan iyi mi?" diye bir mesaj yazmıştım.

Çok geçmeden mesaj gelmişti. Watsaptan gelen mesajı okumuştum.

Mesajda "Bilmiyorum daha kimse çıkıp bişey söylemedi, bekliyorum" yazmıştı.

Aren:Barış abimden mi geldi?

Feraye:Evet ablacım

Aren:Ablamla konuşmak istiyorum

Feraye:Ablan iyiymiş ama şuan uyuyormuş

Aren:Ne zaman uyanıcakmış?

Feraye:Bilmiyorum ablacım.

Aren:Barış abime yazar mısın? Ablam uyanınca bizi görüntülü arasın

Feraye:Tamam ablacım yazarım, hatta yazıyorum

Wp mesajlaşması
Feraye:Aycan uyandığında bu numarayı arar mısın? Aren, Aycan'la konuşmak istiyor

🦅🐥🦅🐥🦅🐥🦅🐥

Dışarsı

Yazardan
Nasuh Ağa hala sinirliydi. Handan mutfakta ilaçlarından birer tane çıkarıp çay tabağının üstüne koyduktan sonra sakinleştirici bir hap arıyordu. Yaren ise dedesinin yanındaydı.

Tansiyon aletiyle dedesinin tansiyonu ölçtükten sonra konuşmaya başlar:Tansiyonun çok yükselmiş dedem.

Nasuh Ağa:Yükselir tabi. Hamileymiş bide, biz onu okusun diye gönderdik o kahpelik yapıyor

Yaren:Haklısın dedem ama sen lütfen sakin ol.

Handan, elinde tepsiyle geldiğinde Nasuh Ağa hemen haplarının hepsini atar ve suyunu içer

Handan:Baba yavaş iç Allah korusun bişey olucak

Nasuh Ağa:Daha ne olsun Handan? Diğer kızın Aycan hanımın kepazeliğini saklıyor

Handan:Ben çekicem onun kulağını babam, sen hiç merak etme.

-Yaren sen hadi dedene uyku ilacını getir biraz uyusun...

Nasuh Ağa:İstemez Yaren otur

Yaren:Tamam dedem oturdum sakin ol

Doruk'tan
Azad'la konağa döndüğümüzde Hamuş ve Melike avludaki sandalyelere oturmuş korku içindeydiler, bir yerden bir haber bekliyor gibilerdi. Biz nolduğunu anlamamıştık.

Azad:Melike noldu?

Melike (ağlamaklı bir ses):Ben Aren'le dışardan gelmiştim. Aycan.. Aycan..