Yine o alarm...Lânet olsun böyle işe!Sabah sabah...Bari uğruna didindiğim ailem aile olsa..
Ben Hwang Hyunjin Seul de lanet olası annem ve babam(?) ile yaşıyorum.Bu yaşıma kadar bana ne çocukluk yaşattılar ne gençlik...Gelmişim 25 yaşına ama sanıyorum ki 100 yaşındayım.Berbat hayatımı nasıl daha berbat hâle getirebileceklerini düşünüp beni de saçma sapan bir işe soktular.Sordular mi ki ben çalışmak istiyor muyum? Benim bu işte isteğim var mı? Neymis efendim paramız yokmuş,neymiş babam tek başına evi gecindiremiyormus falan filan Neyse bugün yine aynı sıkıcı rutin Hayır değişik bise de olmuyor ki
İste yine kalktım elimi yüzümü yıkadım tam odamdan çıkacaktım ki telefonum çaldı arayan Chan hyungdu İş yerinde tanışmıştık onunla
H:Alo,Chan hyung?
C:Günaydın Hyunjin saat kaç farkında mısın?
Saat daha 6 değil miydi? Hassktr alarmı yanlış kurmuşum geç kaldik iyi mi
H:Ayy alarmı yanlış kurmuşum hemen geliyorum çıktım hatta bye
Telefonu kapatıp hızlıca odamdan çıkıp dış kapıya doğru yürüdüm
Anne:Yine geç kaldın bak ben sana diyorum bu çalışamaz hicbir yerde
Baba:Salak mısın sen ne diye kalkmıyorsun!
H:Ya baba alarmı yanl-
Baba:Kes sesini! Kovulursan biliyorum ben sana yapacağımı
Off Lanet olsun böyle işe Salaklar yeminle ya o sinirle hemen çıktım evden İlk gelen otobüse bindim ve ise doğru gitmeye başladım...C:Hyunjiiin!Hyunjiiin!
Gözlerimi masanın üzerindeki dosyaya kafamı koymuş bir şekilde açtım Karşımda ise Chan Hyung ve patron duruyordu Galiba uyuyakalmışı-LAN ANANII PATRON!P:Ben seni daha kaç kere uyaracağım demedim mi ben sana burasi senin yatak odan değil diye bir kere daha olursa kovarım seni demistim!
H:Ama efendim özür dilerim haklisini-
P:Tabii ki haklıyım
H:Özür dilerim efend-
P:Kovuldun Hyunjin!
H:A-ama be-
P:Kovuldun dedim!
Patron bunları söyleyip çıktı odamdan...Ya da eski odam..Dolu gözlerle Chan Hyunga döndüm
C:Boşuna öyle bakma Bu sefer cidden haklı
H:Ama biliyorsun durumumu ailem ev iş yoruluyorum
C:Haklisin ama yapacak bir şey yok
H:Babam beni öldürecek yaa
C:Bozma moralini...Bak ne dicem sen topla eşyalarını benim de mesaim bitmek üzere biraz takılalım hem moral olur sana
H:Hic bir şey moralimi düzeltemez
C:Hadi hadi kırma beni
Oflaya puflaya eşyalarımı toplamaya basladım babam kesin beni öldürecekti ooof of
Çıkıp kapının önünde Chan hyungu beklemeye başladım yaklaşık yarım saat telefonla onaylandıktan sonra Chan hyungun sesiyle kafamı kaldırdım
C:Hadi bay asosyal
H:Asosyal değilim ailem sıkı
Chan bana acıyan gözlerle baktı...Utanmıştım...
Günün devamında Chan Hyungla önce yemek yedik sonra bi kafede oturduk sonra da biraz yapay gölün etrafında yürüdük
Gölün etrafında yürürken bi yandan da sohbet ediyorduk
C:Sen kovulduğunu söyleme babana Sabah ben sana daha iyi bir iş bulurum sen babana direkt daha iyi bir iş buldum o yüzden ordan çıktım de...Cevap vermemiştim
C:Hyunjin?Hyunjin dinliyor musun?
H:Ha hı hıDinlemiyordum...Yalan söylemiştim..Karşıda biri vardı...Siyah giyinimli...Mafya babasına benziyordu...Ama ona rağmen gözleri pasparlaktı..O karanlık giysilerin içinde sanki narin bir kuğu vardı
C:Oraya mı bakıyorsun?Orası tarihi eser gibi bir çeşme köprünün hemen yanındaki nadir taşlardan yapılmış
H:Evet...Nadir taşlardan....****
İlk bölüm olduğu için biraz kısa kusura bakmayınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kuğu//Hyunlix
FanfictionGölün kenarında görmüştüm onu...Simsiyah giyinmişti...Ama gözleri gecenin karanlığında parlayan yıldızlar gibiydi...Narin bir kuğuyu anımsatıyordu...Ama simsiyahtı...