Siyah Kuğu//Hyunlix

"Gece sana ihtiyacım var"

  Yine mi alarm!?Bıktım artık şu sesden ya.Kulaklarımı aldırıcam amk.Her sabah dır dırr yeter
    En azından bugün boş boş gezmek için değil yeni isim için dışarı çıkıyorum Hoş gerçi iş ne onu da bilmiyorum Dün akşam babam fark etmesin diye imzaladım sözleşmeyi Şimdi yine o Felix denen adamın evine gitmem gerekmiş öyle istedi beyefendi
***
"Evet çıktım Hyung.Hıhı.Evet.Tamam"
Chan Hyung geç kalmamam için aramıştı ama zaten çıkmıştım ben yoldaydım Çok geçmeden o kocaman evi buldum Zor olmadı Zaten 50 km öteden bile görülür amk
Eve girdim hizmetçi beni direkt Felixin yanına çıkardı
  
   "Hoş geldin Hwang"

O kadar soguktu ki sesi o ürpertiyi içimde hissetmiştim

    "Hoş buldum efendim de işi henüz söylemediniz"
 
    "Evet...Şimdi sana atacağım konuma gidip ordaki adamın sana vereceği çantayı  bana getireceksin.Çantada ne var diye bakmaya ya da sormaya kalkma.Senin için diyorum yani"

  "Ne yani siz mafya falan misiniz"
 
   Eğer adam cidden mafyaysa buyuk sıçmıştım Zaten o mafya yakışıklılığı karizması falan da vardı adamda. Ya ne saçmalıyorum amk

  "Hiçbir şeyi sorgulama Hwang.Sadece denileni yap"

  Çok itici bir adam. Değişik. Bir soru sordum sanki ahiret sorgusuna çekmişim gibi davranıyor.
   Fazla ustelemedim. Zaten ustelesem de cevap vermeyecekti. Attığı konuma doğru yola çıktım Hadi bakalım hayirlisi
   Attığı konuma geldigimde sık ağaçlardan başka bir şey yoktu. Ne bir ses, ne bir ev, ne de bir insan...
Gidip bir ağacın yanında beklemeye başladım. Tam korkutucu ormanın içine bakarak kara kara düşünürken telefonumun çalmasıyla irkildim.

"Alo?"
"Vardın mı konuma"
"Evet Bay Lee, ama burda kimse yok"
"Bekle biraz, gelir simdi"

  Tam telefonu kapatacakken aklıma bir şey takıldı

"Ee Bay Lee!"
"Evet?"
"Tam olarak ne var, size getireceğim çantada?"
"Hm, demek unutkanız"
"Efendim?"
"Soru sormamanı söylemiştim Hwang. Sadece işini yap"
  
   Son cümlesini de söyledikten sonra telefonu kapattı. Ne değişik adam ölür müsün söylesen!?
Bir de "işini yap" diyor İşin ne olduğunu da söylemiyosun salak herif...
    Ben Felix denen ukalaya söverken bir arabanın sessizce yanıma yaklaştığını fark ettim.Ardından kapı açıldı. Içinden bir adam indi

  "Felix seni mı gönderdi?"
  "Evet"
  "İyi. Al. Bunu ona götür. Sakın içinden bir şey almaya kalkma. Toplu katliamda falan ölmek istemiyorum."
  
  Benim tamam dememe bile fırsat bırakmadan gitti adam. Beni de kahverengi orta boy bir iş çantasıyla yalnız bıraktı. Ben de tekrar ukalanın yanına dönmek için yola koyuldum...
  Her şey yolundaydı. Ta ki merakım beni dürtene kadar... Bi açıp baksam nolurdu ki? Ama adam ölmekten falan bahsetti, yok olmaz açamam diye düşündüm başta. Sonra ukala bana daha işimi bile söylemedi ben kendim öğrenirim o zaman deyip çantanın düğmesine bastım. Ve ağzım açık kaldı. Hayatımda ilk defa bu kadar parayı bir arada görüyordum. Ukala Felix ne yapıp kazanmış olabilirdi ki bu kadar parayı? Kesin mafya bu diye tanıyı koydum. Evet, çok büyük sıçmıştım. Şimdi attigim imzadan dolayı isten de çıkamam, heeh aferin Salakjin mal gibi kaldın ortada...

**
  
"Çantayı açmadığını umuyorum Hwang"

  Daha adımımı içeri yeni attım, nasıl görmüştü ki beni?

"Hayır Felix açmadım."
"Felix? Sen kim olarak bana adımla hitap ediyorsun!?"
 
  Sesi çok sert değildi ama yine de o ürpertiyi hissettiriyordu

"Üzgünüm efendim. Bay Lee demek istedim."
"Neyse, ilk gün heyecanına veriyorum, ama sorumun cevabını  alamadım, çantayı açtın mı açmadın mı?"
"Hayır efendim, açmadım dedim ya"
"Yalan söyleme Hwang. Yalan kötü bir şeydir."

   Hassiktir! Nerden anladı ki Ağzımı arıyor herhalde ya

"Yalan değil Bay Lee, açmadım"
"Bu görüntüler öyle demiyor ama?"

   Telefonundan bir video açtı. Sikeyim...Bu benim çantayı acarkenki videom...Arabada kamera olmalıydı

"Özür dilerim efendim...Merakıma yenik düştüm..."
"Peki, şimdi sana ne ceza versem?"

Haah bir de ceza aldık Aferin Hyunjin aferiiinn

"Iyi yemek yapar mısın?"

  Ne alaka şimdi? Neyse bu adam bekletilmeye gelmez ben cevap vereyim

"Evet, yani evde anneme yardım ederim arada"
"Güzel, benim de ascim hastaydı bugün Bedavaya yemekler de aradan çıktı"

Ne sacmaliyordu bu ukala yine

"Pardon?"
"Bu gece burda kalıp yemeklerimi yapıp bulasiklarimi yıkayacaksın. Zaten gece de sana ihtiyacım var"

  Gece mi? Yemek mi? Ihtiyaç mı? Kalm-Amınakoyim böyle işin. Hayır desem bir türlü evet desem babam...