Not: algon - yalan bölümünün devamı.
______________________________
Yakup ve Saadet'in, Osman sarayını terkedip uç pazara doğru yola çıktığının haberini almıştı ikili.
Ama Alaeddinin hiç gidesi yoktu. Gonca yalvaracak kıvama gelmişti sevdiğini göndermek için ama adam direniyordu.-Alaeddin. Haydi gidesin artık. Bak ağabeyim de ikna etmiş anamları, gayrı evlenmemizi engelleyecek bir şey kalmadı. Ama seni burada görürlerse işler zorlaşır. Hem beni de zora sokmuş olursun.
-Ailenden korkmazım hileci hatun. Gelsinle-
-Alaeddin sus. Senin için herkesi karşıma almaya hazırım dedim, ama haklıyken haksız durumuna düşersek boş yere işimizi zor edeceğiz.
-İnadına mı yaparım sanırsın? Yanından ayrılmak kolay değil hatun. Hele ki yüreğinin benimkiyle bir attığını bilirken, ağabeyinin aradan çekildiğini, nikahımızın yakın olduğunu bilirken. Yanındayken bile özlediğim hatunun uzaklığına nasıl katlanayım? Hele ki sen hala yaralı halde yatarken...
-Alaeddin... sana git demek benim için de kolay değildir. Ama sabır... nasıl olsa seninim.Gülümsedi şehzade. Goncasına sarılmamak için tüm iradesine söz geçirmeye çalışıyordu aklı. Ellerini yumruk yapıp altındaki yorganı sıktı. Goncanın göz ucunda duran yaşı farketti sonra. İkisi için de kolay değildi yüreklerine karşı gelmek.
O yüzden derin bir nefes çekip ayağa kalktı. Sevdiğine son bir kez bakıp vedalaştı ve gülümseyerek ayrıldı otağından.
Nasıl olsa isteyeceklerdi gayrı ailesinden, engelleri aşmışlardı.~
Saraya varmadan yenişehir pazarından geçti Alaeddin. Kapıların kapalı olması ve içerde toplanan kalabalık dikkatini çekmişti.
Ortada karşılaştığı manzara şaşırtıcıydı.
Cerkutay, direğe bağlı bir şekilde dikilmişti. Etrafında Osman ve ailesi, Yakup, Mehmet, Saadet, Türkmen beyleri ve ahali toplanmıştı.
Kaşları çatık bir şekilde atından inip Orhanın yanına durdu Alaeddin. Anasının "nerdeydin" dermişçesine attığı ciddi bakışları görmezden geldi.Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Orhana Germiyanların yola çıktığını duyduğu için geri döndüğünü söyledi. Orhan ise tam gideceklerken Osman bey'in kapıları kapattırdığını açıkladı. Başını salladı Alaeddin, sevdiğiyle daha fazla vakit geçiremediği için üzgündü ama Yenişehirde durum vahimdi, geldiğine pişman olmadı.Sonra babası konuşmaya başladı. Germiyanoğullarının bugüne kadar yaptığı hainlikleri, tehditleri ve acımasız davranışları tek tek anlattı insanlara.
Yakup susuyordu, onca kanıt varken nasıl kendini müdafaa edebilirdi ki?
Ama Mehmet aynı fikirde değildi, Osmanı tehdit eden bir tonla uyarıyordu.
Ama Osman son kozunu attı ortaya."Evlatlarına bile acımayan, kendi kızını bile kullanıp tehdit eden, ajanlık yapmaya zorlayan bir adama mı güveneceksiniz?"
Mehmet ve Yakup da dahil tüm dinleyiciler şaşkınlık içinde kalmıştı. Annesine döndü Germiyan şehzadesi, mahçup bakışlarını görünce anladı. Sinirden dişlerini sıkarken Alaeddin ile göz göze geldi ama utançtan başını çevirdi.
Alaeddin anlamıyordu. Ya da anlamak istemiyordu. Mehmete bakarak da eline bir şey geçmeyeceğinin farkındaydı. Annesine döndü. Bala anında oğlunun ellerinden tuttu ve o sakinleştirici gözleriyle oğluna baktı. Başını salladı "anlatacağım" derken.
Alaeddin cevap veremeden Yakup vuruldu. Anında tüm alplar hazıra geçtiler ve bir kısmı Osman ve Orhanla tetikçiyi ararken diğer kısmı orda bulunan önemli isimleri korumaları altına aldı.
Alaeddinin ilk işi Yakup beyin yanına koşmak oldu. Germiyan alplerine ve Mehmete yardım ederek içeriye taşıdılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AlGon - One Shots
FanfictionKuruluş Osman dizisinin sevilen çifti AlGon için one shot serisi