40 4 29
                                    

FİNAL

Bu ficinde artık sonuna geldik
Normalde angst bitirmeyi düşünüyordum ama birlikte olmalarını istiyorsunuz biliyorum
O yüzden bu bölüm artık büyüdükleri ve neler yaşadıklarını anlatan bir bölüm olacak

Son kez iyi okumalarr

Yıllar birbirini kovalamış bir sürü mevsimler gelip geçmişti. Dünya belki de hep aynıydı ama insanlar değişiyordu. Duygular, hissler her şey değişiyordu ama kalbimizdeki o saf sevgi her zaman tazeliğini koruyabiliyordu.

Genç adam bir adım attı ayağının ucundaki basamağa. Arkasında kalan uçağa son bir bakış atıp pistte yürümeye başladı. Yanından diğer yolcular gelip geçiyordu ama o sadece düşünmekle meşguldü.

Esen şiddetli rüzgarda siyah saçları savruluyordu. Bir kaç adımdan sonra duraksamış üzerindeki sportif kıyafetlerini düzeltmişti. Onun için her zaman önemli olmuştu rahat takılmak. Daha sonra kafasını kaldırıp aydınlık havaya baktı.

O gün bunaltıcı bir sıcak vardı rüzgara rağmen. Ellerinden birini saçına atıp dağılmış saçlarını karıştırırken kendini tuhaf hissediyordu. Küçüklüğünden beri severdi renkli saçları. Bıkmadan usanmadan her canı sıkıldığında saçlarını boyayabilirdi ama şimdi uzun zaman sonra ilk kez saçları kendi doğal rengindeydi. Bu garip hisle beraber tekrar yürümeye başladı.

Valizlerini alıp işlemlerini hallettikten sonra havaalanından tamamen çıkmıştı. Bu sefer her yerde bir insanın olduğu kalabalık yollara baktı. Buraya ilk gelişiydi genç adamın. Bunun heyecanınıda üzerinde taşırken gözü beklemekte olan taksilere kaydı. Kolundaki saate baktığında tam zamanında iniş yaptığını gördü.

Meraklı bakışlarıyla etrafına bakarken bir yandan da aradığı kişiyi görmeyi umuyordu. Tam o sırada yanından gelen sesle bakışlarını oraya çevirdi.

" So you've finally come. " diyerek kendisine bakan adamı gördüğünde derin bir nefes alıp ona doğru ilerledi. Üzerine giydiği takım elbisesi, özenle düzelttiği saçlarıyla tam bir iş adamı gibi duruyordu. Epey bir yaşı olmasına rağmen bu onda hiç bir şey değiştirmemiş hâlâ genç duruyordu.

Adam güler yüzüyle onu incelerken " Seni burada görmek ne güzel Park Jimin. " diye bu sefer genç adamın dilinde konuşmuştu. Bununla birlikte gülümserken adamla el sıkıştı. " Biraz daha gelmeseydiniz sanırım otele tek başıma gidecektim. " dediğinde karşısındaki adam küçük bir kahkaha atmıştı. Adam gencin valizlerine uzanıp taşımasına yardım ederken birlikte arabaya yürümeye başlamışlardı.
" Teklifimi kabul etmene çok sevindim. " dedi bu sefer takım elbiseli adam. Jimin ise o sürede etrafı incelemekle meşguldü. Adamın sòylediği şeyle anında kafasını ona çevirirken " Zor bir karardı ama doğru olanı yaptığımı düşünüyorum. " dedi yüzündeki gülümsemeyle.

Siyah arabanın yanına geldiklerinde adam valizleri bagaja koydu. Daha sonra şoför koltuğuna geçerken Jimin'de hemen yan tarafına oturmuştu.

Araba harekete geçtiğinde Jimin güzel Los Angeles sokaklarını izledi.
Buranın havası, hissetirdikleri çok farklıydı. Kendini başka bir boyutta gibi hissetmişti.

" Otele geçmeden önce bir şeyler yemek ister misin? " diye sordu hemen yanında oturan adam. Uzun bir yoldan gelmişti ve aç olabilirdi. Konuşurken gözünü bir an olsun yoldan ayırmamıştı. Jimin duyduğu sesle ona dönerken kafasını iki yana salladı. " Hayır teşekkür ederim. Buraya gelmeden önce çok fazla pratik yapmıştım yorgunum. " diye karşılık verdi adama.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Blue Colors | Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin