Yarışmadan 2 gün önce
Diegodan
Bugün Lodo ile konuşacağım ve onu sevdiğimi söyleyeceğim . Bir aydır bugünü planlıyorum . Yarım saat sonra Lodonun dersi başlayacak . Lodo on dakika içinde yanımdan geçecek ve bugün o yanımdan geçip giderken öylece onu seyretmeyeceğim . Onu yanına gideceğim . İki gün sonra Pablodan ve Claradan tamamen kurtulacağım . Ama bu son iki günde de onların gücünü kullanarak öğretmenin dersi yarım saat geç başlatmasını sağladım ve Lodo sınıfa girdiğinde sınıfta kimsenin olmayacağını biliyorum . Yarım saat boyunca ders odasında Lodo ile baş başa olacağım . Bu yarım saat hayatımın en güzel yarım saati olacak .
Lododan
Dersimin başlamasına yirmi beş dakika vardı . Sınıfa erkenden gitmeyi sevdiğim için arkadaşlarımın yanından ayrıldım ve sınıfıma doğru yürümeye başladım . Sınıfımın olduğu kata geldiğimde her zamanki gibi Diegoya baktım . Her zaman ki gibi oradaydı . Doğruca benim olduğum tarafa bakıyordu . Son zamanlarda sürekli bana baktığını , izlediğini , hissediyordum . Daha fazla orada durmadım ve yoluma devam ettim . Çok fazla ilerlememiştim ki Diegonun benim arkamdan geldiğini fark ettim . Neden arkamdan geldiğini bilmiyordum . Geçen zaman içinde onu sevdiğimi anlamıştım ama onu seviyor olmam ondan korkmuyor olduğum anlamına gelmezdi . Beni takip ediyordu ve bu bende ister istemez bana zarar verebiliceği düşüncesi uyandırıyordu . Adımlarımı hızlandırdım ve sınıfıma doğru hızlı bir şekilde yürümeye devam ettim . Sınıfa geldiğim de biraz olsun rahatlasam da sınıfın tamamen boş olması beni şaşırtmıştı. Ben derse erken gelmiştim ama normalde benim gibi erken gelen bir kaç kişi daha olurdu . Ben neden sınıfın boş olduğunu düşünürken arkamdan gelen kapı sesi ile irkildim ve arkamı döndüm . Arkamı döndüğümde karşımda Diegoyu gördüm . Onun burada ne işi vardı ? Bilmiyordum . Tek bildiğim kalbimin çok hızlı attığıydı ama bunun korkudan mı yoksa sınıfta Diego ile baş başa olmanın heyecanından mı olduğunu bilmiyordum . İkimizde öylece durmuş birbirimize bakıyorduk . Diego bana doğru bir adım attığında ben de geriye doğru bir adım attım . Diego bana yaklaşmaya devam ediyordu . Diego bana yaklaştıkça ben ondan uzaklaşıyordum . Sonunda sırtım soğuk duvarla birleşince durmak zorunda kaldım . Diego bana iyice yaklaştı ve bana en yakın olan masalardan birine yaslandı . Hiç bir şey yapmıyordu . Sadece beni izliyordu . Aramızda rahatsız edici bir sessizlik vardı . Sonunda aramızdaki sessizliği bozdum ve korkarak '' Benden ne istiyorsun ? '' diye sordum . Sesimden ondan korktuğumu anlamıştı . Kırgın bir sesle konuştu .
'' Benden korkma , Lodo . Sana asla zarar vermem . Sadece seninle konuşmak istiyorum . ''
'' Ne konuşacaksın benimle ? ''
'' Sana karşı hissettiklerimi . '' dediğinde fazlasıyla şaşırmıştım . Onu sevdiğimi sadece onun beni asla sevmeyeceğini bildiğim için kabullenmiyordum . Şimdi karşıma geçmiş bana karşı bir şeyler hissettiğini söylüyordu . Şaşkınlıkla '' Bana karşı hissettiklerin mi ? '' diye sordum .
'' Evet bu çok mu imkansız bir şey de seni bu kadar çok şaşırttı . Seni seviyorum hem de seni dört yıl önce ilk gördüğüm andan beri . ''
'' Dört yıl önce mi ? İyi de ben sadece iki yıldır Buenos Airesteyim . ''
'' Biliyorum . Zaten seni ilk kez burada değil Fransada gördüm . Bir kaç günlüğüne Fransaya kuzenimin yanına gitmiştim . Seni gördüğümde bir kafede garson olarak çalışıyordun . O gün senin çalıştığın kafeye girmiştim ve bir şeyler içip seni izlemiştim . İçeceğimi bitirdiğimde de seni izlemeye devam etmiştim . Bir süre sonra seni izlediğimi fark etmiştin ve ' Eğer birini beklemiyorsanız buradan çekip gidin . ' demiştin . Hatırladın mı ? ''
Biraz düşündüm ve o günü hatırladım . Birisinin sürekli beni izlediğini hissettiğim için işimi doğru düzgün yapamamıştım . Başımı evet anlamında salladım ve konuşmaya devam ettim .
'' O gün o kadar güzeldin ki gözlerimi senden alamamıştım . O gün sen beni kovduğunda hiçbir şey demeden çıkmıştım . Ertesi gün tekrar oraya gittiğimde sen orada değildin . Seni o günden sonra bir daha görmemiştim ama aklımdan hiç çıkmıyordun . O günden iki yıl sonra aynı güzel kızı karşımda görünce çok mutlu olmuştum ama sen benden tamamen farklıydın ve benim sana ulaşmam imkansızdı . ''
'' Peki şimdi ne değişti ? Geçen bu iki yılda ne değişti ? Artık bana ulaşabilceğini düşündüren şey ne ? Beni çok seviyorsun ama ya ben seni sevmi... '' ben cümlemi tamamlayamadan yanıma geldi ve dudaklarıma yapıştı . Şu anda beni öpüyor olması yanlış bir şey olsa da çok iyi hissettiriyordu . Bende ona karşılık vermeye başladım . Dudaklarını benim dudaklarımdan çektiğinde nefes nefese konuşmya başladı .
'' Çok şey değişti , Lodo . Çok şey değişti . Artık benim için önemli olan sevgi . Senin sevgin . Artık senin sevgin olmadan yaşayamam bunu biliyorum . Seni seviyorum , Lodo , seni çok seviyorum . Sende beni seviyor musun ? ''
'' Sevmi... '' derken yine benim sözümü kesti ve konuşmaya devam etti .
'' Sevmiyorum deme . Sevdiğini biliyorum . Beni seviyorsun . Sevmeseydin seni öptüğümde karşılık vermezdin ve kalbin benim duyacağım kadar hızlı atmazdı . Şimdi doğruyu söyle , Lodo . Beni seviyor musun ? ''
'' Seni seviyorum ama Clara ile hala sevgilisin değil mi ? ''
'' Clara benim sevgilim değil onu sevmiyorum . Ben seni seviyorum . Clara sadece geçmişte yaptığım ve peşimi bırakmayan bir hata . Ama merak etme çok yakında ondan kurtulacağım ve birlikte mutlu olacağız . ''
'' Nasıl ? Claradan nasıl kurtulacaksın ? '' diye sorduğumda
'' Şu anda önemli olan bu değil . Bunu düşünme . Şu anda önemli olan senin beni seviyor olman ve benim yanımda olman . '' dedi ve yeniden dudaklarımızı birleştirdi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevginin Gücü(2. kitap )
FanfictionTini ve Jorge yeniden birbirlerini bulmuştur . Tini artık bursluların yanındadır . Geçen sene onlara yaşattıklarından pişman olan ve popülerlerin davranışlarından sıkılan Tini çareyi popülerlere karşı savaş açmakta bulur peki bu savaşı kim kazanacak...