Final - Part 1

939 69 91
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






"ryomen!"

heyecanla perdemi araladım ve dışarda gülümseyerek bana bakan ryomen için pencereyi açtım,camımın önüne yaslandığını görünce biraz telaşla biraz da heyecanla konuştum.

"ryomen,ne yapıyorsun burda? hava çok soğuk,saatte çok geç oldu üşü-"

"seni özledim."

tebessüm ettim,demirlere yaslanıp yanağına sıcak bir öpücük kondurdum. saat akşam 11'di ve ryomen camıma tıklatıp dururken ders çalışıyordum.

"bende seni özledim.." avcumu çeneme yasladım ve heyecandan parlayan gözlerle ona baktım.

"üşüdün mü?" diye sordum,hava çok soğuktu.

"götüm dondu." kıkırdadım ve onun elini tuttum,buz gibiydi. elini hemen avuçlarımın arasına alıp ovaladım.

"kıyamam sana.."

"evde kim var?" diye sordu.

"geto evde.. görmesin seni,hadi eve dön sen."

dudakların büzdü, "bizi henüz bilmiyor değil mi?"

aslında her şeyin farkındaydı ama ryomen'in geçmişte yaptığı birkaç hata yüzünden asla onu onaylamıyordu.

"bilmiyor,en azından istemiyor. seni görmese daha iyi olur."

derin bir iç çekti ve korkuluklara yaslandı. "biraz daha burda kalsam olur mu? seni çok özledim."

gülümsedim ve ona doğru uzanıp dudaklarına kısa bir öpücük kondurdum. daha sonra yanaklarını okşadım ve alnını alnıma yasladım.

"tamam ama fazla üşümeden eve dön. zaten kolun yeni iyileşti."

benden ayrıldı ve kolunu aşağı yukarı kıpırdatıp gülümsedi.

"ben turp gibiyim,merak etme. artık seni kendim soyabileceğim!"

kıkırdayıp kafasına yumuşak bir şaplak attım. ne konuşursak konuşalım konuyu öyle ya da böyle beraber geçirdiğimiz -ama yuji'nin böldüğü- o geceye geliyordu.

"aklın fikrin orda ryomen!"

"sende o kadar güzel olmasaymışsın."

anında yumuşarken boynumu onun kollarına sardım,nerdeyse 1 aydır aramızda bir şeyler vardı ve çok özel zamanlar geçiriyorduk ancak henüz ondan bir çıkma teklifi almamıştım. ne zaman bana bu teklifi yapacağını bilmiyordum ve epey merak ediyordum,ne de olsa resmi olarak sevgili değildik.

"ryomen.."

başını göğsüme yasladı. "efendim?"

"bana sorman gereken bir şey yok mu sence?" dedim çekinerek,bir yandan da onun yumuşak saçlarını okşadım.

"hmmm.." diye mırıldandı ve başını yukarıya doğru kaldırıp bana baktı. "ne gibi?"

"yani.. bir düşün bakalım,bana sorman gereken şey ne sence?"

bakışlarını kaçırdı ve düşünmeye başladı,bunda anlamayacak ne vardı ki? belki de ona biraz ipucu vermeliydim yoksa kalın kafası bunu çözemeyecekti.

"yani.. mesela aramızdaki şeyi resmileştirecek bir soru.."

heyecanla bana baktı ve kaşları şaşkınlıkla havalandı. neyden bahsettiğimi anladığını umut ederek heyecanla onu izledim. dudaklarına bir tebessüm yayıldı.

"anladım! ben tam bir aptalım,bu güne kadar sana bunu sormadığım için çok üzgünüm güzelim.."

gülümsedim ve heyecanla göz kapaklarımı birbirine bastırdım,sorusuna ne yanıt vereceğimi ve aramızda zaten belli duygular olduğunu biliyordum ama yine de çok heyecanlıydım. onun elini tuttum.

"önemli değil.. hadi,bir an önce sor!"

bir dudağımı dişlerimin arasına alıp ısırdım,o da sıkıca elimi kavradı.

"aisha.. biliyorsun,ben seni seviyorum ve sende mükemmel ve ultra yakışıklı olduğum için cazibeme kapıldın.."

"ryomen!"

"şaka yaptım.. evet,sende beni seviyorsun. ve biz artık.. yatmalıyız!"

"ne!"

şaşkınlıkla gözlerim aralanırken elimi hızla onun elinden geri aldım. ne saçmalıyordu bu kalın kafalı böyle?

"ne oldu ya? aramızdaki şeyi resmileştirmek için yatmamız gerekmiyor mu?"

kaşlarımı çatıp kafasına bir şaplak daha attım,gerçekten beni sinirlendiriyordu. şaşkın şaşkın gözlerime bakarken ona saydırmaya başladım.

"sen gerçekten sığırsın! ben onu mu kastediyorum ryomen?"

"neyi kastediyorsun ki? aklıma sadece bu geldi.."

hırsla geriye doğru uzaklaşıp penceremin kulpunu tuttum.

"git burdan! bana sorman gereken şeyi bulana kadar da benimle konuşma!"

pencereyi kapatacağım sırada eliyle tuttu ve beni durdurdu.

"ya tombik dönerim benim yapma böyle! ne sormam gerekiyor ki?"

"ben söylemeyeceğim,senin kendin anlamam gerekiyor.. anlayana kadar da ben yokum!"

pencereyi kapatıp onu dışarda bıraktım,cama hızla vurmaya başladı ve dudaklarını cama yaslayıp benimle konuşmaya çalıştı ama perdemi kapattım ve onu dinlemedim.

"aisha! aisha! kızım açsana şunu,anlamadım ki hiçbir şey.. yok ya,sanırım ben gerçekten sığırım."

yatağıma uzandım ve onu görmezden geldim,onunla ilgilenmemekte kararlı olduğumu fark edince camdan uzaklaşıp ciddi bir tavırla bana seslendi.

"söz veriyorum sormam gereken şeyi bulacağım! sende beni affedeceksin. ne yapmam gerekiyorsa yapıp sorulması gereken soruyu bulacağım!"

yanıt vermedim ve o da fazla durmadan arkasını dönüp uzaklaştı. ondan ayrı kalmak istemiyordum ama bana o özel soruyu sorana kadar da sözümden dönmeyecektim. bu kadar öküz olması artık canımı sıkmaya başlıyordu.

acaba ne zaman derdimi anlayacaktı?



^

bir sonraki bölüm final yapıyoruz🥹💕

older brother | ryomen sukuna.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin