Aloa...
Ördek eti ve çorba mükemmel olmuştu uzun süre sonra ilk defa böyle bir şey yemiştim yemek yedikten sonra genç adama 'adınız ne' dedim sessizce adam bana bakarak 'ne önemi varki' dediğinde çok utandım o gün bidaha hiç soru sormadım ona adam uyumadan önce bana 'en kısa zamanda iş bulurum sana sende gidersin o zamana kadar burda kal yada kalma sana kalmış bir şey ' dedi. çaresizce başımı öne eğerek tamam dedim adam koltuğa geçip üstüne yorganı attı bende adamın yatağını işgal etmiş gibi yatağa gömülerek yorganı kafama kadar çektim ışıklar kapanmıştı ben düşünmeyi bırakıp dalmak üzereydim ki
-Esse
-N ne
-Benim adım esse
-bende aloa
Ve 1 kaç dk sonra uykuya daldım
Esse...
Gözlerimi açtığımda bana dik dik bakan kadın la göz göze geldim genç kadın onu fark ettiğim için hemen yüzünü çevirip'ben gitmeliyim' deyince biraz şaşırdım oturma pozisyonuna geldim
-gidecek bir yerin varsa neden dün gitmedin
-çünkü o zaman herşeyi unutmuş nereye gideceğimi bilmiyordum ama artık biliyorum
-ah nereye gideceksin ki
-olmam gereken yere
- o zaman git, ne bekliyorsun ki
-bu üstümdeki kıyafetleri ödünç alsam olur mu
-bunun içinmi? Neyse al zaten onları atacaktım senin olsun
-gerçektenmi? Teşekkür ederim.
Genç kadın ona verdiğim çizmeleri giyip son bir kez bana baktı sahte gülümsemesinden sonra çıktı umrumda değil ama dışarıda kadın satıcıları çok fazla off ya şimdide bunu lamı uğraşıyorum üstüme siyah bir manto alıp kapşonumu takıp çıktım karnım gurulduyordu genç kadını takip ederken çok uzakta olmayan eski neredeyse yıkılmak üzere olan kapısı kırılmış eve girdi bekledim bir saat iki saat tam dört saat sonra dayanamayıp içeri girdim genç kız dizini göğsüne çekmiş kollarıyla dizini sarmış başını eğmiş duruyordu beni görünce hemen eline bir taş alıp ayağa kalktı kapşondan beni tanımadı diye kapşonumu çıkardı
'herhalde bir taşla bana zarar verebileceğini düşünmüyorsun değilmi' biraz rahatlamış gibi görünüyordu ama yinede elindeki taşı indirmedi 'sonuçta ben eski bir muhafızı hemde en iyilerindendim'
'öylemi o zaman defol gitte sevgili prensesine bak asla kavuşamıyacağın prensesine aşkla bak zaten sizin gibi muhafızlar hiçbirşeye yaramaz yalancısınız halk umurunuzda bile değil o aptal prensesin de umurunda değil sadece...
' yeter prenses Herrin hakkında birşey söylemeye cüret etme'
'nedenmiş yalanmı benim aylem öldürülürken neredeydiniz, kadınları zorla cariye lerine alan erkeklere ne yaptınız, çocuklar zorla çalıştırılırken, her sokak köşesinde istenmeden doğmuş ağlayan bebeklerin sesini duydunuzmu, sesi çıkmayan bağırsalarda duyulmayan şiddet gören kadınlar, işsiz adamlar çocuklarına yemek götüremezken sarayda en güzel şeyleri yerken nasıl hissediyordunuz, bekle! Ben söyleyeyim hiç umurunuzda olmadık aklınızın ucundan dahi geçmedik '
' bak bilmiyorsun bizim yaşadıklarımızı prensesle olan dedikodularımıza inanma '
' neden yalanmı 'genç kadın sinirlerimi bozmuştu çekip gitmeliydim ama gitmedim çünkü beni sinirlendiren şey kadının haklı olmasıydı ' bu konu hakkında konuşmak istemiyorum eve gidelim sana daha iş bulmadım'
'istemiyorsan bende gelmicem git git ve bidaha gelme'
Genç kız gelmemekte ısrarcıydı burada bıraksam soğuktan ölürdü bende genç kızın kolunu tutup taşı bırakmasını sağladım belinden tutup kucağıma aldım kıvranıp duruyordu ama kurtulamıyordu sonuçta bukadar kaslı bir adam beni tutsa bende kurtulamazdım yürürken yağmur yine başlamıştı genç kadın öfkeyle gözlerimin içine bakıyordu belki bir başkası benim yerimde olsa korkardı ama ben korkmadım sonuçta geçmişte gördüğüm iğrenç şeylerin yanında bu bakış bir umut olurdu benim için genç kadın bana 'neden bu kadar inatçısn ki'
'inatçı olan sensin' genç kadın söylediklerime kulak asmadan
'neden, neden bana yardım ediyorsun'
'bundan sonra ben yaşadığım sürece hiçkimse zarar görmicek'
'nasıl sen dünyanın öbür ucundaki kişilere nasıl yardım ediceksin'
'belki onlara yardım edemem ama gördüğüm insanlara yardım edebilirim belki'
Genç kadın başını onaylar şekilde sallayıp 'ben yürüyebilirim beni indir lütfen' genç kadını indirdiğimde yağmurun şiddeti gittikçe artıyordu' Aloa koşabilirmisin '
Genç kadına ismiyle hitap ettiğim için genç kadın şaşırmıştı' evet koşarım' genç kadın la sokakta hızla koşarken biraz şapşal görünüyorduk eve vardığımızda kahkahayla gülmeye başladım 'kime gülüyorsun'
'b ben hiçkimseye' derken bile gülüyordum genç kız benim aksime son derece ciddi ydi sanırım ona güldüğümü sanıyordu bu benim daha çok gülmeme sebep oldu içeri girdiğimizde kendimi durdurmayı başarabilmiştim. Dolabı açıp içinden patates, havuç dünden kalma ördek etini çıkarıp biraz kaynatıp haşlama yaptım genç kadında ısrarla bana yardım etmek istemişti bende ona salata yapabilirsin dedim salata bittiğinde benim haşlama da bitmişti iki kase ve iki kaşık çıkarıp yemeğe başladık genç kadının gözleri parlıyordu sanırım yemeği çok beğenmiş olmalıydı ona bakıp gülümsedim içimden sana daha güzelini yapmak istiyorum derken genç kadın bakışlarımı fark edip biraz kızarmıştı gözlerimi yemeğe çevirip yemek yemeye başladıktan sonra genç kız bana sorular sormaya başladı 'prenses Herrin sizi seviyormuydu'
'Nerden çıktıkki bu soru?'
'Sadece merak ettim'
'eğer ben anlatırsam sende anlatırmısın kendi yaşadıklarını'
'evet anlatırım'
Derin bir iç çekip anlatmaya başladım
'ben 17 yaşlarındayken babam gibi bir muhafız olmak için çalışıyordum kız kardeşim Royal henüz 10 yaşlarında annemle birlikte yaşıyordu babamla saraydan bir kaçgün izin almıştık eve dönmek için eve geldiğimizde Royal in mutlu yüzüyle karşılaştım babama sonra bana sarıldı annem de çok mutlu görünsede o mutluluğunu içinde saklayan bir kadındı, eve dönmüş gece yatarken annemin çığlıklarıyla uyandım Royal ve benim odalarımız karşı karşıya ydık ikimizin odadan çıkmasıyla karşılaştık Royal burada bekle ben bakıp geri gelmicem dedim Royal istemesede odada kaldı annem ve babamın odasına vardığımda iki uzun siyah giyinmiş adamdan biri annemi tutup kollarını kırıyor diğer adamda babamın yere yatırmış kollarından tutup söylemezsen daha kötüsü olacak derken annemin feryatları beni ağlatmıştı ilk defa bu kadar çaresiz hissetmiştim adam annemin bacaklarını kırarken babam sesiz olmayı seçmişti annem beni fark edince avazı çıktığı kadar bağırdı acıyla, kaçın! diye bağırdı tüm vücudum tutulmuş hareket edemiyordum sonra Royal bana abi dediğinde o an kendime gelebildim Royal ı kucağıma alıp koşmaya başladım evden çıkmayı başarmıştım ama durmuyor koşmaya devam ediyordum arkama dönüp bakmadım bile doğrusu bakamadım korktum, korkmuştum kız kardeşim abi dur dediğinde yere yığıldım sanki dünyadaki tüm ağırlıklar üstüme çökmüş gibi kucağımdan düşen kardeşim ayağa kalkıp sırtımı sıvazlarken yanıma çömelmişti ağlamaya vakti bile olmamıştı çünkü ne olduğundan habersizdi bana acıyla bakıyordu, o çok ğüçlü bir kız ben ağlarken kendini tutmuş ağlamayarak bana destek vermeye çalışıyordu başımı kaldırıp kardeşimin gözlerinin içine hayal kırıklığıyla baktım kardeşim tek kelime etmiyordu ona sarıldım kardeşimi kollarımla sararak orda bekledim saatlerce, kendime daha gelemesemde kalkıp eve gitmek zorundaydım adamlar gitmiş olmalıydı kardeşimin kollarını sıkıca tutup eve girdim annemin kanlar içindeki bedenini gördüm kardeşimin kollarından ayrılarak annemin başına koşarken tiz bir çığlık koptu tam arkamdan kardeşimin olduğu yerden herşey bitti derken herşey in yeni başladığını fark edememiştim kalbime ağırlık çöktü bu tüm dünyanın yükünden daha ağır bir yüktü benim için kardeşim ve annemi gözlerimin önünde kaybetmiştim ama babamın kardeşimi öldürmesi bana daha ağır gelmişti nedense derken gözlerimden akan yaşın yanağımı ıslatığını yeni fark etmiştim Aloa ayağa kalkıp bana doğru geldi bana sarıldı başımı göğsüne yaslayıp ellerimi genç kadının beline sararken akan yaşlarımın durmasını bekledim Aloa çenesini başıma yasladı genç kadını dahada sıktım 'istersen anlatma seni anlarım 'ben anlatıp bu ağır yükten biraz olsa kurtulmak istiyordum ilk kez birine derdimi anlatıyordum