"Kazanan Lavinnia!!" Herkes benim için alkış tutuyor ve sevdiklerini dile getiriyorlardı "Aferin Lavinnia!"
Bunu bana yarıştığım kişi söylemişti.
Kasktan dolayı yüzlerimizi göremiyorduk ama gözlerimizin birbirini bulması kısa sürmemişti...•Ben Elis Akça namidiğer Lavinnia•
Abim yanıma geldi ve "Yüksek skor Lavinnia başardın yaptın!!" Diye sevinç çığlıkları atıyordu. Mutluydum tabi rakiplerimi yenmiş 1.'lik ile evime dönecektim. Ama bi konu canımı çok sıkıyordu "Abi, bu gün onun ölüm yıldönümü." Dedim başımı önüme eğerek "Üzgünüm unutmuşum." Diyerek sarıldı ağlamak istiyordum ama burda olmazdı "Hadi gidelim"dedi abim rakip takımlar "Oda motorcuydu,biz de gelelim"dediler kabul ettim. Motorlarımıza binmiş mezarlığa doğru gidiyorduk. Bu gün en yakın arkadaşımın ölüm yıldönümü idi. Motor kazasında hayatını kaybetmişti ve suç bana kalmıştı tek tanık olarak...
~ "Ben yapmadım neden en yakın arkadaşımı öldürmek isteyeyim!! Neden yapayım bunu!!?" Ağlıyor ama kendimi anlatamıyordum. Babam gelmişti ve polislerle konuşmaya başlamıştı. "Memur Bey benim kızım böyle bir şey yapmaz, o kimseden nefret etmez öldürmez!!" Diyerek beni savunuyordu abim geldi ve polislere "O yolda kamera kayıtları falan yok mu lan! Onu böyle elinizde bişey olmadan suçlayamazsınız!!" Diye polislere bağırıyordu. Aradan 2 gün geçmişti polisler evime gelmişti ve beni yeniden karakola götürmüşlerdi. "Kamera kayıtlarına baktık ve ölüm sebebinin motorundaki frenlerinin kesik olduğunu öğrendik." Ne, nasıl, onu birisi mi öldürmüştü? Kim niye yapsın ki? "Elis Hanım, o sizin yakın arkadaşınız , ona bunu kim yapmış olabilir?" Diye sordu polislerden biri "Bilmiyorum, yani kim neden böyle bişey yapsın ki , o sadece çok mutlu biriydi herkese değer verirdi herkesde ona." Deli gibi ağlıyordum. Eve geri dönmüştük ve ben odamdan hiç çıkmamış bunu kimin yaptığını bulmaya çalışmıştım. Gece yarısı saat 4 sularıydı garip bi mesaj aldım 'Senin ölümün daha beter olucak' ne demek istiyordu mesajı hemen SS aldım ve bu mesajdan sonra uyuyamadım. Sabah olmuştu hala uyumamıştım ve berbat görünüyordum. Abim kapımı çaldı ve "Elis uyan hadi çık dışarıya da gül yüzünü görelim." Kapımı açtım ve göz göze geldik "Ne oldu sana böyle, gül yüzün nerde?" Diyerek bana garip bi şekilde bakıyordu " Hemen karakola gitmeliyiz onlara göstermem gereken bişey var!" Diye bağırıyor bi yandanda hazırlanıyordum "Önce bi kahvaltı yapsaydın duş falan alsaydın ya, berbat görünüyorsun" diyerek bana çıkıştı bende "Sen gelmesende olur ben giderim" diyerek bende ona çıkıştım. "Neymiş bakalım senin polislere göstermen gereken şey?" Ona bu mesajı söylemek istemiyordum neden bilmiyorum ama içimden bişey 'söyleme' diyordu. "Bu polisleri ilgilendirir seni değil Emir." Diyerek hızla odadan çıktım ve aşağıya indim. "Nereye gidiyorsun Elis!" Diye bağıran babama döndüm "Karakola!" Diyerek kapıyı çekip çıktım, motoruma bindim ve son gaz karakolun yolunu tuttum.
Karakola geldiğimde Açelya'nın ailesi de burdaydı. Annesi harap olmuş bi şekilde bana baktı. Hem ağlıyor bi yandan da onları teselli etmeye çalışıyordum. Polislerin yanına gittim ve onlara göstermem gereken şeyler olduğunu ve babamların bunu öğrenmemesi gerektiğinde söyledim. "Elis Hanım, bu mesaj hala sizin telefonunuzda duruyor mu?" Telefonumu açtım ve mesajın geldiği yere baktım mesaj yoktu, hesap da yoktu. "Hayır, herşeyi silmiş." Diyerek telefonumu onlara gösterdim. "Melek abla," dedim hüzünlü bir şekilde "Açelya'nın telefonu sende mi?" Diye sordum başını evet anlamında salladı ve telefonu bana verdi.
"Şifresi vardı, açamadık." Telefonu elime aldım ve bi kez daha ağlamaya başladım. "Ben açarım," dedim ve şifreyi girdim açılmıştı. Mesajlarını ve sosyal medyada ki bütün hesaplarını kontrol ettim "Galiba bana mesajı atan kişi ona mesaj atmamış" derken galerisine girmek geldi aklıma, girdim ve evet Açelya'nın da bu isimsiz kişiden mesaj aldığını gördüm ve şöyle yazıyordu;
'Senin ölümün sevdiklerinin de ölümü olucak, eğer onlar bu işi kurcalarsa onların ölümleri gerçekleşmek üzere demektir.' yazıyordu "Açelya'dan ne istiyor lan bu şerefsiz kızı öldürdüğü yetmiyo gelmiş ölümü bizimle karşı karşıya bırakıyor!" Diye bağırıyor ağlıyor ve gülüyordum "Kriz geçiriyor hemen ambulansı arayın çabuk!" Herkes başıma toplanmıştı ve ambulans sesinden sonra bişey duymamıştım. 1 yıl boyunca Açelya'yı kimin öldürdüğünü araştırdım ama hiç birşey yoktu sadece bi konum bulmuştum ama yalan yerdir diye bakmadım ve birde mesajlar vardı..~
Mezara gelmiştik gördüğümüzle de şok geçirmiştik.
Açelya'nın bedeni mezarda yoktu...
"A-Açelya nerde o!!" Diye bağırarak mezarının yanına koştum abim polis görevlilerini aradı dedektif bürosundan da gelenler oldu. Babam ve Açelya'nın ailesi de hemen gelmişlerdi. Ben hala mezarının yanından ayrılmamıştım, araştırma yaptığım sıralar bi konum bulmuştum oraya gitmeye karar verdim ve hızla motoruma doğru ilerdedim.
"Elis nereye gidiyorsun, bekle bizi." Hayır beklemicektim "Hayır! Siz benimle gelmiyorsunuz!" Diye bağırdım ve sonra "O şerefsizi bulup kendi ellerimle öldürücem!" Diyerek motoruma bindim ve son gaz konumun gittiği yere ilerledim. Yaklaşık 1 saat sonra o yere vardım, terk edilmiş berbat bi yerdi. Etrafa bakınırken bi anda kadraja biri girdi ve bana bakıp sırıttığını gördüm, kaçmaya başlamıştı bende onun peşinden koşmaya başladım. Bi binaya girdik ve gözden kaybolmuştu, kötü bir koku vardı arkamı döndüğümde kefenli birini gördüm tam yanına gidicekken adam üstüme atladı.
"Sen insan mısın lan! Senin insanlığına sıçıyım O***bu Ç***ğu !!" Bi yandan adama sövüyor bi yandan adamla boğuşuyordum. Elinde bıçak vardı ikimizde yerdeydik bi anda ayağa kalkıp bana bıçağı eline aldı. Üstüme doğru yürüyordu ve ben geriliyordum. Bi anda boğazıma sarıldı, bıçak olan eli boşta kalmıştı tekme atmaya çalıştım başardım bıçak düştü. O bölgeye tekme attığımda geri çekildi koşarak yerdeki bıçağı aldım ve "Yaklaşma! Yaşlaşırsan ikimizden birnin kanı dökülecek!" Diye bağırdım ölmeye niyetli değildim öldürmeye de. Birilerinin geldiğini duydum bana yaklaşıyordu arkamı dönmek istemiyordum. Arkamda ki adamın bana sarılmaya çalıştığı an kendimi yana doğru çektim ve üst üste düştüler. Yerde yatan o bedenin yanına gittim,yüzü açık değildi ona bakmaya çalışıyordum elimdeki bıçakla kefenin yüz kısmını kestim orda yatan Açelya değildi "Açelya nerde lan!" Elimdeki bıçakla karşımdaki adamların üstüne yürümeye başladım.
"1 yıl boyunca aramadın şimdi neyin tiribindesin?" Dedi biri onun üstüne yürümeye başladım diğeri de benim üstüme yürümeye çalışıyordu. Arkadan bir kaç kişi daha geldi ve tam olarak 5 tane adamın ortasında elimde bıçakta kalmıştım bir kaçı iri yarı vücutlara sahipti. Elimdeki bıçağı birisinin koluna saplasam kaçabilir miydim diye düşünürken biri konuştu "Hani bizi öldürücektin?" Diye sordu ama ses başka taraftan geliyordu "Açelya,nerde o!"
"Sakin ol küçük kız, o güvenli ama bi o kadar da kötü bir yerde." Diyerek güldü "Açelya'ya ne yaptın?" Kiminle konuştuğumu bilmiyordum ama o beni tanıyor gibiydi "Cık cık cık yanlış soru, 'Açelya sana ne yaptı' olucaktı " bu ne demek oluyordu Açelya ona bişey mi yapmıştı? "Ne demek istiyorsun lafı geveleme!" O buraya yaklaşıyordu adım adım "Açelya'nın ölümü gerçekleşmedi daha biliyor musun?
Daha benim kadar acı çekmedi" Daha gerçekleşmedi derken ne demek istiyordu "Açelya yaşıyor mu? Onu neden yanında tutsak ediyorsun?" Aklımda bi ton soru oluşmuştu bacaklarım titremeye başlamıştı heycanlanmıştım konuşanın kim olduğunu görmem lazımdı. "Neden cevap vermiyorsun!" Gitmiş miydi? Adamları hala başımda duruyordu onu göremiyordum. "Açelya, benim eski sevgilimdı aramızda hiç bir sorun olmamıştır ama annemin ölümünden sorumlu olmuştu." Nasıl Açelya katil miydi? "Yalan söylüyorsun Açelya öyle bir şey yapmaz o çok iyi biri."
"Sizin gözünüzü boyamış annem ne halde biliyor musunuz? Açelya kendini kurtarmak için annemi kullandı." Sesi ağlamaklı geliyordu. "Annem öldü demiştin," annesi ölmedi mi bu nasıl bi mantık dedikleri birbirini tutmuyordu sanki biri onu kullanıyor gibiydi. "Annemin beyin ölümü gerçekleşti komada hemde 4 yıldır, annemi nasıl bu hale soktuysa aynı tekniği kullanarak bende onu bu hale soktum."
İkimizde aynı anda "Frenleri keserek." Dedik "Açelya onu görmek istiyorum nerde o?"
"Merak etme seninde sonun öy-" sözünü kesen şey patlayan silah oldu içeri bi ekip girdi. Adamlardan biri elimdeki bıçağı alıp beni kendine çekti ve bıçağı boynuma dayayıp "Yaklaşmayın eğer yaklaşırsanız kanı dökülecek!" Laflarımla beni esir almıştı ne komik. Abimler değildi onları buraya getiren bu gün yarıştığım kişiydi. Polisler beni tutan adamı oyalarken bende ellerimi boynuma koydum ve adamın o bölgesine sert bi tekme attım canı yandığı için geri çekilmek zorunda kaldı elindeki bıçak elimi kesmişti. Bende kendimi ileri atar atmaz bir silah daha patlamıştı ama ateş eden kişi polis değildi. Karnında bi acı hissettim gözlerim karardı ve yere yığıldım. Sesler çığılıklar ambulans sesleri ve duyduğum son şey "Kendine gel Lavinnia seninle son yarışım olsun istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yarışı
Mystery / ThrillerMotor yarışları ile bilinen Elis Akça abisi Emir Akça ile birlikte motor yarışlarına katılıyorlardı. Büyük bir şirketin CEO'su olan babası ile yaşıyordu. Annesi onu terk ettiğinden beri hayat ona çok acımasız davranıyordu en yakın arkadaşını bir mot...