YEŞİL GÖZLER

13 2 1
                                    

saat gecenin 2'si bana bölüm yazma perileri geldi✨

iyi okumalarr ❤️❤️

🕊️🐚

Gıcık adam: Uyan Altın Kız.

Gıcık adam: Okul vaktiii.

Siz: Ulan daha sabahın 6.45'i lan

Siz: Allah belanı vermesin.

Gıcık adam: Amin.

Gıcık adam: Birşey soracağım.

Siz: Sor be adam sor da rahatla.

Gıcık adam: Sence portakal suyu mu? Süt mü?

Siz: Süt çünkü ben portakal suyu sevmiyom.

Siz: Neden sordun?

Gıcık adam: Boşver.

Siz: Benimkiler uyandı galiba.

Siz: Gideyom ben

Gıcık adam: İyi, git de hazırlan.

Telefonu bırakıp banyoya gittim. Okulun başlamasına daha bir saatten fazla vardı. Hızlıca duş aldım, saçlarımı kuruladım ve odama gittim. Masamın üzerine fırlattığım formamı alıp giydiğim sırada annem odaya girdi.

"Ay ben halüsinasyon görmeye başladım galiba." dedi ve elini başına koydu "Ali! koş koş kızımız erkenden hazırlanmış." dedikleri karşısında gözlerimi devirdim.

"Anneye göz devrilmez, taş olursun!" dedi ve odamdan çıktı. Saçlarımı tarayıp alt kata indim. Rüzgar abim beni görünce ikizi Ayaz abimi dürttü ve ikiside sahte bir şokla bana baktılar.

"Oha koalamız okaliptus ağacından ayrılabilmiş" dedi ve kıkırdadı "Yeter ya! Ben o kadar uyumuyorum bile." dedim ve sandalyeye sinirli bir şekilde oturdum. 

"Dedi hafta sonları saat öğlen ikiye kadar uyuyabilen kız." dedi Ayaz abim. Ağzıma birkaç zeytin atım çayımdan bir yudum aldım ve ayağa kalktım "Kızım nereye? Daha erken değil mi?" dedi arkamdan seslenerek. 

Ayakkabılarımın bağcıklarını bağladım "Bugün erken gitmek istiyor canım." dedim ve evden çıktım. Bugün hava diğer günlere nazaran daha güneşliydi. Bisikletimin yanına geldiğimde telefonuma bildirim geldi.

Gıcık adam: Biraz daha uyumayı mı tercih ettin yoksa?

Siz: Beni birisi uyandırırsa ben bir daha uyuyamam.

Siz: Hem geleceğim birazdan.

Telefonu cebime koydum ve bisikletime bindim. Evimiz okula yakındı, aslında yürüyerek bile gidebilirdim fakat bisiklete binip gitmek daha eğlenceliydi. Okulun önüne gelince bisikletten indim ve kilitledim.

"Hayırdır Afet senin okul başladıktan sonra gelmen gerekmiyor muydu?" dedi gülerek. Ya  sabır ya selamet! Sahte bir şekilde gülümsedim "Günaydın Ekrem Amca" adam başını eğip karşılık verdi.

Okulun bahçesine girdim ve orada oturan arkadaşım Simay'ı gördüm. Koşarak yanıma geldi tam bir şey söyleyecekken onu durdurdum "Biliyorum, nasıl erken geldiğimi soracaksın. Mümkünse eğer şu soruyu sorma Simay." 

"Gel oturalım, madem erken geldin bunu değerlendirelim." Simay çok neşeli bir kızdı. Kumral saçları vardı ve bir okyanusu andıran mavi gözleri. Saçlarına her zaman toka takardı ve saçları benimkini aksine uzundu.

Banka doğru ilerledik ve oturduk. Bahçede bizden başka sadece bir kişi vardı ve oda yakınımızda ki bankta oturuyordu. Saçları kömür siyahıydı, gözlerini bana bakmadığı için göremiyordum. Uzun boylu olduğu her halinden belli oluyordu.

Ben onu incelerken kafasını kaldırdı ve yeşil gözlerini benim ela gözlerimle buluşturdu. Gözleri ormanı anımsatıyordu. Bakışlarında ne anlatmaya çalıştığını anlayamıyordum. Simay'ın beni dürtmesiyle bakışmamız sona erdi. 

"Sen beni dinliyor musun Afet?" dedi. Boğazımı temizledim "Dalmışım kusura bakma." Simay benim baktığım tarafa baktı ve tekrar bana döndü.

"Kız, sen şu çocuğumu kesiyorsun!" dedi beni sarsarak "Kankam elden gidiyor vah kine vah." ellerini dizlerine vurarak aynı cümleyi tekrarladı. Ayağa kalktım "Adama baktım, sonra o da bana baktı, sonra kendimizi birbirimize bakarken bulduk." dedim doparlamak adına.

"Aynen ben de Rafadan Tayfadan Kamil." kollarını birbirine kavuşturup ayağa kalktı "Neyse saat 7 buçuğa geliyor hadi gidelim." elini omzuma attı ve yürümeye başladık. 

Sınıfa geldiğimizde 4-5 kişini geldiğini fark ettim. Herkes kendi halinde takılıyordu. Sırama doğru yöneldim ve oturdum. Oturduğum gibi kafamı sıraya yasladım. Simay eşyalarını düzenliyordu ve yarım kalan ödevini yapıyordu.

BİR DAKİKA ÖDEV Mİ!?

Kafamı bir hışımla kaldırdım "Lan ödev mi vardı!" dedim telaşla. Simay kahkaha attı "Unuttun değil mi?" kafamı dertli  bir şekilde ellerimin arasına koydum "Sıçtım ben." diye mırıldandım. Tam o sırada kapı açıldı ve içeri bahçede bakıştığım çocuk girdi.

Kapıyı kapattı ve sıralara bakmaya başladı. Gözleri yavaş yavaş gözlerimi buldu ve bu tarafa gelmeye başladı. Yanıma gelince durdu "Ön sırada birisi oturuyor mu?" yeşil gözlerini gözlerimden çekmedi. Başımı iki yana salladım.

Gülümsedi. Gülümsemesi fazla güzeldi "Teşekkürler A-" dedi ve hemen sustu. Kaşlarımı çattım. Ne diyecekti??
Düşüncelerime bir son verip elime telefonumu aldım ve whatsapp'a girdim.

Gıcık adam: Bugün yine her zamanki gibi güzelsin Altın Kız. 07.02

Gördüğüm mesajla tebessüm ettim. Tanımadığın biri bile olsa birinin iltifat etmesi çok güzel bir histi.

Gıcık adam: İnsan bir telefona bakar 'Bu ne yazmış acep' der. 07.04

Siz: İltifatınız için teşekkürler efenim.

Mesajı gönderdiğim sırada ön sırada oturan o çocuğa bildirim geldi. Telefonu eline aldı fakat geri yerine koydu.

Siz: Okulda mısın? 

Attığım mesajla birlikte yine bildirim sesi geldi. Önümde oturan adam eline telefonu aldı ve bir şeyler yaptı. Bu o olabilir mi?

Siz: Cevap versene bee

Siz: Ödev varmış boku yedim.

Mesaj atmamla bildirim sesleri kesilmişti. Demek ki o değildi. Ama ya bildirim sesini kapattıysa. Bunu öğrenecektim

Benim adım Afet'se ben bu adamı bulurum arkadaş.

🕊️🐚

Bölüm sonuuu

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAY BİLİNMEYEN NUMARA /YARI TEXTİNG/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin