Bölüm: 4 -Beklenmedik olay-

7 3 2
                                    

Dudaklarımız ayrıldıktan sonra direkt kaçtım. Utanmadım, sadece üzüldüm. Onu bırakacaktım sonuçta.

Ben niye geçmişe geldim? Hani evet merak ettim ama her an aşık ola bileceğimi bile bile neden geldim? Al işte bırakıp gide bilirsen git Ales Valentine Lestrange. Aptal kafam...

-2 gün sonra-

İşareti kapatacak uzunkollu siyah gömleğimi giydikten sonra hiç bir şey yemeyeceğim kahvaltıya indim. Draco yüzüme bakmıyordu bile, benden sanki nefret ediyordu. Bende olsam kendimden nefret ederdim zaten. Şu an tam karşımda oturuyordu. Keşke şu an onu öpücüklere boğsam, sarılsam, koklasam.

Akşam ortak salonda tek kalma fırsatımız oldu, tam gidecekken kolunu tuttum gitmesine, izin vermedim.

Draco-"bırak kolumu gideceğim."
Ales-"lütfen Draco."
Draco-"bitti tamam mı? Bizimki bitti."
Ales-"yalvarırım Draco lütfen."
Draco-"o zaman gelmeyecekti  tamam mı? Geçmişe gelmeyecektin!"

Dedi ve gitti. Haklıydı, ne diye bilirim ki? Yerden göğe haklı.

Draco'yu da kaybettim, üçlüyü de kaybettim, Albus Dumbledore'u öldürdüm, kendimi başka biri gibi tanıttım. Kısacası KÖTÜLÜK YAPTIM HERKESE.

Savaş tarihi yaklaşıyordu. Bu da demek oluyor ki gerçek kimliğimi açıklayacağım. Sonra ihtiyaç odasına gideceğim ve geleceğe geri döneceğim.

(Yazar notu arkadaşlar bu bölümde bitireceğim ve arada özel bölüm yükleyeceğim. Öptüm.)

••••••••••••••••••••

Lanet gün geldi. Savaş bu gündü. Hogwarts'ın içindeydik Draco'yla. Ben Goyle'u o da Blaise'i tuttu ve ihtiyaç odasına Harry'nin yanına gittik.

Goyle ve Blaise yangın çıkarıp öldükten sonra Draco'yla bir masadan tutunmuştuk, düşersek yanacaktık. Ümidimizin bittiği anda üçlü bizi kurtardı.

Kendimi tanıtmanın zamanı geldi. Her kesin önünde. Kötüler tarafına geçtikten sonra Neville tam bir şey söyleyecekken onu durdurdum.

Ales-"Neville dur!"
Ales-"her kesin önünde çok önemli bir açıklama yapmak istiyorum."
Voldemort-"dinliyoruz."
Ales-"ben... Ales Valentine... Lestrange."
Bellatrix-"NE?! Benim bir kızım yok!"
Ales-"beni sonuna kadar dinlerseniz anlatıcam. Ben 2021 yılından 1996'ya geldim. Zaman makinesiyle. Size saçma geleceğini biliyorum, ama gelecekten geldim. Yani şu anda Bellatrix benim öz be öz annem. Gelecek yıl ben doğucam garip.."
Hermione-"bunu neden ilk baştan söylemedin?!"
Ales-"beni anlamıyorsunuz, pat diye insanın üzüne söylenir mi böyle şeyler. Hazır olmayı bekledim, ve şu an hazırdım. Hazır her kes buradayken öğrensin."

Dedim ve Hogwarts'ın içine doğru kaçtım. Nereye gideceğimi bilmiyordum, sadece Astronomi kulesine gidip intihar etmek istiyordum.

Arkamdan birinin koştuğunu hissediyordum, bu Draco'ydu. Sonunda beni yakaladı ve hiç düşünmeden sarıldı.

Draco-"her şey için özür dilerim. Çok özür dilerim. Lütfen gitme, beni bırakma sana yalvarırım."
Ales-"benden özür dilemene gerek yok. Zaten ihtiyaç odası mahvoldu dönemeyeceğim."
Draco-"annem ve babam öldü. Seni de kaybetmek benim için çok büyük acı olur, dayanamam. Seni seviyorum Ales, hem de çok."
Ales-"ben de seni çok seviyorum Draco, çok."

-1 ay sonra-

Draco'yla onun evinde yaşıyorduk, ama artık ben geçmişte yaşayamıyordum. Olanları hala atlatamıyordum. Ve.. bir şeys karar verdim.

Mutfağa yöneldim. Çekmeceni açtım, sonra çok düşündüm. Yaparsam Draco'ya nolacak? Benim gibi önemsiz birini ne yapacak ki? Bıçağı elime aldım. Hiç bir şey düşünmeden bıçağa bakıyordum.

Kalbime doğru getirdim ve kıyafetimin üstünde durdurdum. Son anlarımı yaşıyordum, bir kaç saniye sonra yerde kanlar içinde Draco önümde ağlıyor olacaktı. Son kez etrafıma baktım. Ve kalbime batırdım...

Yazar anlatımından

Bıçağı kalbine batırdıktan sonra acı içinde çığlık attı Ales. Artık yaşamıyordu, o... Ölmüştü.

Çığlık sesi duyan Draco sesin geldiği odaya -mutfağa- çıktı. Karşılaştığı manzara ile öylece kaldı. Titremeye başladı, sahip olduğu tek insan oydu. Gördüğü manzaranın hayal olduğunu düşündü, kolunu aşırı fazla sert sıktı.

Hayal olmadığını anladı bağırarak ağlamaya başladı. Ales'in cesedine sarıldı, beyazlamış yüzünü öptü. Ölüden tek farkı yaşıyor olmasıydı. Çığlık atıyordu, bağırarak uyanmasını söylüyordu Ales'in cesedine..

Olayların üzerinden 1 ay geçti, Draco her gece içiyor, unutmaya çalışıyordu olanları. Ama unutamıyordu. Beynine kazınmıştı o manzara, ne yapsa unutmuyordu, unutmayacaktı. Başka bir kız sevmeyeceğine yemin etmişti aynı zamanda evlenmeyeceğine. Yataktan kalkmıyordu. Kalkıyordu ama içki almak için. Bütün gün ağlıyor gece içiyordu.

Bu gün de aynı geçen günlerden biriydi. İçki almak için yataktan kalktı tam o anda 1 aydır fark atmediği bir kağıt gördü Ales'in masasının üzerinde...

:). Silam. Bölümün nasıl olduğunu sormayacağım çünkü hiç beğenmeyeceğinizi biliyore. Özel bölümde görüşürüz öptüm.❤️

Zaman Yolcusu ~ Draco Malfoy ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin