Ben mi ondan hoşlanıcam? ~MinSung (Ara verildi)

sanırım hoşlanıyorum...

Silam nasılsınız? Ortalığı karıştırmam lazım

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen başlıyorum bismillah

Keyifli okumalar

Jian'dan

Minho ile arkadaş olmuştuk tabi pek görüşmüyorduk ama olsun arkadaştık. Her cuma yanında ismini unuttuğum bir çocuk ile geliyor birşeyler konuşup gülüşüyorlar daha sonra bana görüşürüz-sadece Minho diyor ama olsun- deyip çıkıyorlardı. Bugünde o günlerden biriydi onlara yine portakal suyu götürüyordum.

"Bak bu daha güzel oldu baştan. " Konuşmaları duyunca duraksadım neyden bahsediyorlardı acaba?

"Tamam başlıyorum o zaman" Dedi Minho.

Minho gözü elinde olan kağıtta karşısındaki çocuğun yanağını okşamaya başladı.

"Ben seni nasıl hak ettim meleğim? "

"Öyle deme daha çok erken. " Dedi diğer çocuk Minho'nun elini yüzünden çekerek.

"Değil birbirimizi seviyoruz işte daha ne lazım? "

"İzin lazım izin. "

"Vermezlerse? "

"Yapıcak birşey yok o zaman" Dedi elleriyle oynayarak.

"Kaçırırım seni. " Dedi Minho cilveli bir şekilde. Daha fazla dayanamayıp yanlarına gittim.

"İçecekleriniz" Dedim masanın üstüne koyarak bir tane sandalyeyi çekip oturdum.

"Çok teşekkürler. " Dedi Minho bardağı alarak.

"Afiyet olsun" Dedim gülümseyerek.

"Bende varım burda... " Diye mırıldandı diğer çocuk. Minho duymamıştı ama ben duymuştum.

"Ee şey senin adın neydi? " Dedim çocuğa dönerek. Minho ikimizi dinlemeye başladı.

"Ne dedin?" Dedi çocuk bana bakarak.

"İsmini diyorum unuttum söyleyebilir misin? " Dedim sinirle ama zorla gülümsedim oda bana sahte bir gülümseme sunarak;

"Bilmem kaçıncı defa Jisung. Han Jisung"dedi bıkmışçasına.

"Han Jisung... Minho senin soyadın ne? " Dedim Minho'ya bakarak.

"Lee"

"Güzelmiş de siz sevgili misiniz? " Merakıma yenik düşmüştüm.

"Evet"

"Hayır" Biri evet biri hayır demişti.

"Evet mi? " Jisung'a döndüm.

"Hayır mı? " Tekrar Minho'ya döndüm.

Minho'da anlamazca Jisung'a bakıyordu. Ne olduğunu anlamamıştım.

"Off" Diyerek yüzünü kollarının arasına aldı Jisung.

"Sorun nedir? " Dedim Minho'ya.

"Bilmiyorum Jian. "

"Ben artık gideyim en iyisi başka bir arkadaşıma sözüm var. " Diyerek ayağa kalktı Jisung telefonunu cebine koyup dışarı çıktı. Minho'da ayaklanınca "birşey olursa haber ver!" Dedim "tamam" Diyerek geçiştirdi.

Lee Jian... Ay çok yakıştı soyadı bile güzel çocuğun!

Jisung'dan

Sinirle masadan kalmıştım gerçekten Minho'nun beni anlayamaması sinirimi bozmuştu. Ben onu o yavşak kızdan uzaklaştırmaya çalışıyorum onlar dahada yakınlaşıyor. Düşüncelerim başımı ağrıttığı için sesli düşünmeye başladım.

"Beni anlayamaması onun mallığı. Şimdi gelicek 'aa Jisung benden hoşlanıyor musuun!' ne alaka cidden bende ona 'hoşlanmıyorum' dicem. Vaay tabi bu kadar kolay olursa beyfendi bizi salar mı? Salmaaaz.- Minho arkamdan gelme! " Dedim durarak.

"Ne- nerden anladın? " Şaşkınca yanıma geldi ona bakmamaya özen gösterdim.

"Yüzüme bakıcak mısın acaba? "

"Soru sorma şuan sinirliyim sinirimi senden çıkarmayayım lütfen. " Dedim yürümeye başlayarak. Elimi kaldırıp bir tane taksi çağırdım Minho'da yanıma bindi.

"Adres" Dedi taksici. Adresi söyleyecektim ki Minho kendi evinin adresini söyledi adam sürmeye başladı.

"Ne yapıyorsun? " Dedim sessizce

"Sadece seninle konuşmak istiyorum hepsi bu." Dedi gözlerini gözlerime kilitleyerek kahretsin artık kendimi gözlerine bakmaktan alamayacaktım.

"Yolda yürürken konuştuklarımı duydun mu? "

"Evet zaten sesli konuşuyordun. "

"İşte konuşmamız tamamen öyle olucak. "

"Kızın yavşak olduğunu nerden çıkardın? "

"Klasik erkekler demek isterdim ama bende erkeğim maalesef. "

"Biz kötüyüz aynen" Dedi Minho. Sonunda eve gelmiştik arabadan inip eve doğru ilerledim.

"Sende gelmek istiyormuşsun" Dedi yanıma koşarak gelerek.

"Burdan bizim eve yürüyemiyeceğime göre ne bekliyorsun? "

"Tamam sustum" Dedi ellerini kaldırarak ama güldüğünü anlamıştım...

Bitti
BB
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen 😻

Görüşmek üzere 👋