sunrise || minsung

iki tane hayat ve, bir son.

cocuklr slm.
bu arada bu fınal bolumu.
baslıktan anlamıssınızdır zaten.
bu arada bu bolum max 2000 den az olur
(oyle umuyorum) bu arada minho hem hipertimezi hastası, hem de verem hastası.

hipertimezi, kişinin yaşadığı olayları, veya gördüğü bütün herşeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlamasına hipertimezi denir.

verem, bakterinin solunum yoluyla, vücuda girmesi ile özellikle, akciğerlerde yaygın iltihap gelişmesine neden olan tüberkuloz, insanlar arasında verem olarak bilinir ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır.

' bu arada buraya tarihlerinizi atar mısınız?

neyse cok konustum ıyı okumalarr

◇◇◇◇

"hoş buldum hyung!"

minho, jeongini gülümseyerek karşılarken, eli ile salonu gösterdi. ''gel otur jeongin.'' jeongin, salonda ki L şeklinde ki koltuğa doğru adımladı. minho da onun arkasında koltuğa doğru adımlıyordu.

koltuğa varınca aynı anda oturdular ve jeongin bacak bacak üstüne attı. ''hyung, istersen yarım saat sonra da çıkabiliriz.''

minho, onaylayarak kafasını sallayıp eline telefonunu alıp jisunga yeniden mesaj attı.

minho
seni çok özledim sevgilim,
umarım iyisindir.
💙
iletildi.

jeongin, minhonun yazdığı mesajı okudu ve destek amacıyla minhoya yakın olan kolunu sırtına koydu ve sıvazladı.

"hyung, jisung hyung iyidir. muhtemelen baro da işi falan çıkmıştır." dedi sesinde ki üzgünlük tonuyla.

minho ise, pek inanmayarak onay anlamında kafasını sallarken sağ kolunda ki akıllı saatine baktı. "hadi jeongin, gidelim. zaten yolumuz biraz uzun sürecek." dedi koltuktan kalkarken.

jeongin de koltuktan kalkarken, kapıya doğru ilerlemeye başladı. minho, kapıya varınca ayakkabılıktan siyah botlarını çıkartırken, kapıyı da açmayı ihmal etmedi.

ayakkabılarını giydikten sonra, ayakkabılıktan, ayakkabılarını alan jeongini bekledi kapının dışında.

jeongin ayakkabılarını giydi ve dışarı minhonun yanına çıktı. minho kapıyı kapatıp, elinde ki anahtar ile kapıyı kilitleyerek bahçeye doğru ilermeye başladı.

arkasında ki jeongin ise minhoyu da takip ediyordu. minho kırmızı bir arabanın yanına gelip, anahtar ile arabayı açtı ve şöför koltuğuna binip arabayı çalıştırdı.

jeongin de, ön koltuğa binip hızla kapıyı kapattı ve minhonun telefonunu alıp şifresini sordu. "hyung, şifren ne? konuma bakacağım da." minho tek eli ile direksiyonu sağa çevirirken, cevapladı onu. "140900."

jeongin hemen şifreyi girerek whatsapp'a girdi ve konumu açtı. "hyung, ricardo sokağına gir ve 2 sokak geçince hemen sağa girince karşına youl diye bir sokak çıkacak. oradan da dümdüz ilerle." minho jeonginin dediği yollardan geçerken bahsettiği sokağa gelince durdu.

sokağın sessizliği arabaya geçerken, jeongin konumu tekrardan söylemeye başladı. "hyung, bu sokaktan sola döneceksin ve karşına otoyol çıkacak. oradan da busan tabelasına gelene kadar, dümdüz git." diye söyledi. minho, sola girerek otoyola çıktı ve busan tabelasına kadar sürdü.

"busan tabelasından sonra, sağ tarafta üst yola çıkış var, oradan çık ve sola dön. dümdüz gidince dağlık alanlar çıkıyor zaten." jeongin hâlâ elinde telefon da konuma bakarken, bir numaradan mesaj geldi.