Önemli: Hikayede şöyle bir mantıksızlık var ki Gonca Konya'dan epeyi uzaklaşıp kendi sarayına yaklaşıyor ama akış gereği Barlas'ın, Gonca'nın ailesinden önce yanına gitmesi lazım. Görmezden gelin artık orayı 😂
Yorum sınırı bırakmak da istemiyorum, siz halledersiniz bencee 🤝🏻🤌🏼🤍
⚜️
"Gonca Hatunu izleyen alp haber getirdi Barlas Bey, baskın yemişler."
Barlas böyle olacağını bilirdi zaten, Moğol'la Bizanslılar kuş uçurtmazdı bu tarafta. Ondan dolayı hali hazırda beklettiği on beş güçlü alpıyla yola koyuldu hemen.
Gözcü olarak gönderdiği alpının önderliğinde hızla gidecekleri yere yaklaşmaya başladılar. Yaklaştıkça sesler yükselirdi. Kıyametin sesi gibiydi sanki.
"Tek bir küffar dahi buradan sağ çıkmayacak!"
Gonca Hatunun sesiydi bu. Kılıç seslerinden zar zor ayırt edebilmişti. Atından inip küffarın üzerine koştu alplarıyla beraber. Hatun hanın içinde olmalıydı, önüne geleni kılıçtan geçirdikten sonra zor bela içeriye attı kendini.
Gonca üç kişiyle boğuşurken Barlas masanın üstündeki bıçağı alıp soysuzlardan birinin sırtına fırlattı. Anlık gelen rahatlamayla diğer ikisinin işini kolayca halletmişti Gonca ama ona yardım edenin kim olduğunu gördüğünde epeyi şaşırmıştı.
"Sizin ne işiniz vardır burada?"
Etrafta uçuşan kılıçlara rağmen gülümsedi şehzade.Üzerine doğru koşan küffarı tek hançer darbesiyle öldürdükten sonra Gonca'ya döndü.
"İşittim ki baskın yemişsiniz, e misafir eve dönene kadar da bizim himayemiz altındadır."
Tam cevap verecekti ki üç esir de boşluktan istifade kaçmaya çalıştı. Gonca'ya sert bir yumruk atarken diğer ikisi uçarcasına kaçtılar. Yumruğu atan da kaçacakken masanın ayağına takılıp boylu boyunca yere serildi. Gonca sinirle bağırıp son anda yakayı ele veren küffarın sırtına kılıcını sapladı.
Arka kapıdan çıkan ikilinin peşinde düştü. Barlas Bey de ardından çıkacakken düşmanın bastırmasıyla iyice köşeye sıkışmıştı.
⚜️
"Alplar emrimi beklesin! Atları hazırlayın derhâl!"
Yakup Bey haberi işittiği gibi otağından uçarcasına çıkmış kızına yetişebilmek için bütün sarayı ayağıya kaldırmıştı.
Osman Bey de kendisiyle gelen alpları sarayın kapısında hazır ederken Bala Hatun, Saadet'i sakinleştirmeye çalışırdı.
Öyle bir telaşı vardı ki halinden korkup Orhan dahi Mehmet'in ardına düşmüştü.
Alaeddin'in yüreği sıkıştıkça sıkıştı, eliyle göğsünü tutup etrafına baktı.
Aklını kullan Alaeddin,imdi yeri değildir. Nazlı Hatunun yardıma ihtiyacı vardır.Kendine gelesin!
O sırada haberi getiren çocuğu fark edip yanına koştu. Hizasına çöküp omuzlarından tutarken telaşla konuştu:
"Gonca Hatun tam olarak nerededir bilir misin?"
Başını sallayıp elindeki haritadan kendi hanlarının olduğu yeri işaret etti ufaklık. Ellerinin titremesini fark eden Alaeddin bacısına seslendi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safderun | AlGon
Historische RomaneKuruluş Osman, AlGon çifti için yazılmış tek bölümlük hikayedir. •İstek sahneleri yorumlarda belirtebilirsiniz.