Yorum sınırı: 70
⏳
Ben gitmek istemezim Alaeddin bey. Eğer biraz olsun gururumu düşünüyorsan Bala hatuna gelmeyeceğimizi söyle."
Duygusuz bir ifadeyle baktı karşısındaki kadına. Derin bir nefes alırken başını başka tarafa çevirdi.
"Osman beyin buyruğudur Ceren hatun. Gururunun kırılmasına sebep bir şey yoktur ortada."
Histerik bir kahkaha attı genç kadın. Kendisi öfkeden delirmek üzereydi ama karşısında ki adam ortada hiçbir şey yokmuşçasına davranıyordu.
Ellerini iki yana açıp sesini yükselterek derdini anlatmaya çalıştı.
"Cümle alemin diline pelesenk olmuş sevdanın olduğu obaya gideriz. Gonca hatun orada ya da değil, sen sanır mısın ki bu normal bir şeydir?"
Duyduğu cümleyle beraber göğsünün daraldığını hissetti Alaeddin.Eliyle sakalını sıvazlayıp kendini sakinleştirmeye çalıştı.Eskiden sahip olduğu bütün iyi huyları yavaş yavaş körelmeye başlamıştı sanki, anlayabiliyordu bunu. Artık daha sabırsız daha sinirli bir insana dönmüştü.
Yine de karşısındakinin bir hatun olduğunu unutmamaya çalışarak konuşmaya başladı ama Ceren hatunun zehir zemberek sözleri sabrını çok zorluyordu.
Parmağını uyarırcasına havaya kaldırdı. Ses tonuna hakim olmaya çalışsada bakışlarında ki öfke duygularını yeterince ele veriyordu zaten.
"Bir daha bu konu hakkında yorum yapmayacaksın Ceren hatun. Seni evvelden uyardım, bu sondur. Tekrarlayacak olursan ne beylik ne söz dinlerim, seni boşarım."
Duyduğu tehditle kalakalan Ceren ellerini yavaşça indirdi. Gözleri dolarken titreyen sesini umursamadan konuşmaya başladı. İçini yakan öfke miydi yoksa hayal kırıklığı mıydı anlayamıyordu.
"Üç yıldır evliyiz seninle, üç koca yıl."
Gözünden düşen yaşı sildi hızlıca.
"Aynı odada bir gece yatmadık. Bana bir kere olsun hatun gözüyle bakmadın."
Yaklaşıp adamı göğsünden iteledi. Ne ruhunda ne bedeninde derman kalmayan Alaeddin bunu bekliyormuş gibi bir iki adım geriledi.
"Aklında da gönlünde de o vardır, bilirim. Lakin hiç mi şansım yoktur? Bıraktı gitti seni. Bu kadar mı sevdalısın sen ona?"
Alaeddin açıp da ağzını diyemedi ki ben bir onu sevmeyi öğrendim, yokluğunda bile onu sevdim. Başını benden başka yana çevirdiğinde, seni sevmiyorum dediğinde dahi sevdim onu.
Yalnız gece çöktüğü vakit değil sabah içtiğim suda bile aklımı talan ederken sevdim. Zihnimin en karışık olduğu yerde dahi onu elimle koymuş gibi bulurken,göğsümün sıkışmasına sebep olurken sevdim.
Bunların hiçbirini diyemediğinden başını eğdi usulca.
"Sana en başından dedim. Bu evliliği atam yüzünden kabul ederim, benim gönlümde başka biri vardır dedim. Sen kabul ettin."
"Bu denli bir sevda olduğunu bilsem kabul eder miydim acaba?"
Verecek bir cevabı yoktu artık. Ceren hatun onunla bey hatunu olma arzusu için evlenmişti, biliyordu ama lafı uzatmanın hiçbir manası da yoktu. Tek laf etmeden çıktı odadan. Adam çıktığı gibi masanın üstünde ki kağıt parçalarını yere attı sinirle. Ellerini masaya yaslayıp derin derin nefes alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.
"Şu saatten sonra seni başkasına bırakacak değilim Alaeddin bey. Hele de o Gonca denen hatuna... Asla."
⏳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safderun | AlGon
Ficción históricaKuruluş Osman, AlGon çifti için yazılmış tek bölümlük hikayedir. •İstek sahneleri yorumlarda belirtebilirsiniz.