Odamı süpürürken aklıma gelen bu yeni kurguyla karşınızdayım tadaaammmm ✨
•Gonca ve Alaeddin birbirini tanımıyor.
•Osman ve Yakup dost da değil düşman da değil, rakipler.
•Gonca'nın Mehmet dışında Yusuf diye bir ağabeyi daha var.Yorum sınırı: 70
📓🖋️
Son darbesiyle ağabeyinin elindeki kılıcını yere düşürmüştü Gonca, ukalaca gülümsedi.
"Artık denk oluyoruz, ha ağabey?"
Yerdeki kılıcını alıp kınına geri soktu ve bacısına yürüdü Mehmet.
"Şeref duyarım bacım, neticede talebem sayılırsın."
Gülerek bacısını kolunun altına aldı.
"Diyesin hele, sen benden gizli mi çalışırsın? Son bıraktığımda böyle değildin."
"Her boş bulduğum vakit Kanyumaz Beyle çalışırım. Sana kalsa imdi ok kullanmayı yeni öğrenmiştim."
Ayıplar gibi ses çıkardı Mehmet.
"Vazifeden olmasa her daim talim ederim seninle bacım. Hem hastalığın var senin Gonca, dikkat etmen lazım."
Huzursuzlanmıştı yine Mehmet. Ne zaman Gonca'nın rahatsızlığı aklına gelse tadı tuzu kaçıyordu. Ağabeyini durdurup gülümseyerek ona baktı Gonca.
"Ben iyiyim ağabey, günden güne daha iyi hissederim. Hem ben bir Türk kızıyım, öyle boş durmak bana yakışmaz. Evelallah gücüm yettiğince kendimi yetiştireceğim."
Gururla baktı kardeşine Mehmet.
"Essahtan iyi misin?"
Ağrıları bir artar bir azalırdı ama son zamanlarda daha iyi hissediyordu Gonca. O yüzden kendinden emin bir şekilde başını salladı.
"Eyiyim, tasalanma."
"Mehmet Bey, Yakup Bey sizi çağırıyor."
Duyduğu sesle yüzünü buruşturdu Gonca. Onun bu haline gülmemeye çalışan Mehmet, hatuna bakıp başını eğdi.
"Geliyoruz Melike hatun."
Hatun gittiğinde kendini tutamayıp konuştu Gonca:
"Ömrü billah sevmeyeceğim bu hatunu, tam abime layık."
Ceren hatun ağabeyleri Yusuf'un eşiydi. Ne Yusuf'u ne de eşini hiç sevmezdiler Mehmet ve Gonca. Kibirden ve nefretten olan bir haneleri vardı sanki. Kendilerinden başka kimseyi düşünmez, işitmezlerdi.
"E eyi ya, başkasının başını yakmayacaklar işte."
Gonca'nın yüzünü güldürmek için kurduğu cümle işe yaramıştı. Beraber otağıya geçtiler, herkes yemek için toplanmıştı bile.
"Nerede kaldınız evlat?"
"Bacımla talim ederdik baba."
Ciddiyetle baktı Yakup iki evladına. Aynı ses tonuyla da sordu:
"Deyin hele, kim galip geldi?"
"Pusatımı düşürdü bacım."
Birden gülümsedi Yakup ve gelmesi için kollarını açtı kızına. Oğlu Mehmet'in pusatını düşürebilmek her yiğide nasip olmazdı, civanmert bir adamdı Mehmet.
"Aksi benim Gonca'ma yakışmazdı zaten."
Yakup bey her evladını severdi elbet ama Gonca'nın yeri başkaydı onun için, tek kız evladıydı. Üstelik şifası olmayan bir hastalığı vardı. Aniden nükseden kemik ağrıları bazen yatağa düşürürdü hatunu. Sicim gibi terler, günlerce midesine bir şey giremezdi. Bütün bunlar iyice kızına bağlanmasına sebep olmuştu. Sanki Gonca gözünde hiç büyümez, hep bebek kalırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safderun | AlGon
Ficção HistóricaKuruluş Osman, AlGon çifti için yazılmış tek bölümlük hikayedir. •İstek sahneleri yorumlarda belirtebilirsiniz.