20K için teşekkürler 𐤀
.
.
.
.
.{1 hafta sonra, Güney Kore}
(Jungkook)
Birkaç hafta önceye kadar Taehyung ile romantik anlar yaşamak istediğimi söyleyip neler yapabiliriz birlikte diye kara kara düşünüyordum. Sonuçta ilk kez sevdiğim birisi ile birlikte kafama göre şeyler yapıp eğlenecektim ama çok kafam karışıyordu.
Çocuksu şeylerden hep uzak durdum, onun hoşuna gidecek şeyleri öğrenmek için sürekli ağzından laf almaya çalıştım. Sadece birbirimizle yakınlık kuralım diye uğraşıyordum işte ama pek bir çekiniyordum ondan.
Gidemediğim yerlere onunla gitmek, yiyemediğim içemediğim her ne varsa onunla yiyip içmek ve de yapmadığım aktivitelerin tümünü onunla yapmak istiyordum ben. Kendisinin tekliflerimi reddetmeyeceğini bildiğim için biraz da olsa içimdeki endişe diniyordu tabii. Sonuçta yapacağımız en ufak bir şey dahi bizi bir araya getiriyor ve birbirimizi yakından görme şansı veriyordu bize. Yine de birer yetişkin olarak yapacağımız şeylerden ikimiz de keyif almazsak çok anlamsız olur. Bu yüzden gelişigüzel bir fikir atamıyorum ortaya.
Taehyung ile sevgili olduğumuz günden bu yana bir ayı geçen şu kısacık süreçte sadece birbirimizi tanıma derdine düşmüştük. Aramızdaki bağı güçlendirelim diye sürekli birlikte vakit geçirdik. Oturup saatlerce sohbet ettik: aile olaylarımızı, geçmiş anılarımızı, çocukluk travmalarımızı... Birbirimize ait ne var ne yok hepsini ortaya döktük ve kurcalayıp durduk.
Saatlerce süren sohbetlerimiz zamanla bizi aynı evde yaşatmaya da başladı. Haftanın her gününü Taehyung'un dairesinde geçirmekten pek bir keyif alıyordum. Sürekli ev ortamından başka bir yere açılamadığımız için iyice içimize kapanır olduk.
Taehyung her gün farklı yemek tarifleri öğreniyor ve bana pişirdiği yemekleri tadıp değerlendirmemi istiyordu. Ben de her akşam için yeni bir içki alıp eve gelirdim ve birlikte tadına bakardık. Günlerimiz yemek yiyip sohbet ederek geçiyordu o zamanlar, bazen içkinin dozunu kaçırınca kendimizi bir anda kucak kucağa buluyorduk. Sonrasında ise aynı yatakta uyanırdık ve bu durumdan çok mutlu olurduk.
Bazen ne yapacağımızı bilemezdik, öylece evde oturur birbirimize bakardık. Sonuçta yetişkin insanlar gibi biz de birlikte dışarı çıkıp randevulaşabilirdik ama birbirimizden çekindiğimiz için mi yoksa bunu istemediğimizden ötürü mü bilmiyorum, biz hiçbir şekilde dışarı çıkıp adam akıllı randevu yapamadık.
Bizim için evden dışarı çıkıp eğlenmek aslında evde durup birbirimize aşk dolu gözlerle bakmaktan çok daha verimsiz bir şeymiş gibi geliyordu. Bu yüzden de evde oturup öylece birbirimizi izler sonra da kahkahalara boğulurduk. Belki de bu bizi diğerlerinden farklı kılıyordu ama biz bu durumdan oldukça memnunduk.
Bu yaşımıza kadar birbirimizden ayrı hayatlar yaşadık biz. İkimiz de farklı hayatların insanlarıydık ve birbirimizden hiç haberimiz yoktu. Lâkin bir şekilde işte yolumuz kesişti ve artık biz birbirimize sıkıca kenetlendik. Yıllarca birbirimizden uzakta birbirimizi tanımadan yaşadık, aslında birbirimizi tanımasak bile birileri bir şekilde bizi bir araya getirdi. Sözgelimi yakın arkadaşımız Mingyu bizi gerçekten bir araya getirmeyi başardı.
Bu birlikteliğimizi sağladığımız sürecin öncesinde biz başka hayatların insanlarıydık, bambaşka işler yaparak hayatımızı yaşıyorduk. Farklı dertlerimiz, farklı umutlarımız ve de farklı hayallerimiz vardı. Birimiz bu yaşına kadar tek başına büyümüş, kendini insanlardan soyutlamış, geleceğinden bihaber yaşamış. Bir diğerimizse yıllarca stres altında kalıp tek tek aile fertlerini kaybetmiş, hayata olan tüm umudunu yitirmiş ve sadece ölümün yolunu gözler olmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hu Hu? |taekook ✓
Fanfiction"Bir baharda gelip bin bahar yaşattın gözlerinle." İntihar denemelerinin başarısızlığından kendini dünyadan soyutlayan Jungkook'a, yiyip içip hayatını yaşayan bir başkasına platonik Taehyung komşu olur. "Şey su borum patlamış da sende kalsam bu ge...