Çalan kapıyı duymamla koşar adım oraya giderken "Ben baktım!" diye seslendim anneme. Kapıyı açtığım gibi gül ve şakayıkların bulunduğu bir buket karşıladı beni. Yüzünü buketle kapatan sevgilim, kafasını yana yatırıp gülümsedi.
"Selam."
Onunla birlikte ben de gülümseyip "Selam." dedim. "Bunlar ne böyle?"
"Çiçek?" tek kaşını kaldırıp ciddi bir ifadeyle konuşmasına daha da güldüm.
"Çok güzeller."
Uzattığı çiçekleri alıp kokladım. O da belimi tutup kendine çekti vücudumu. Yanağıma sıkı bir öpücük kondurduktan sonra "Senin kadar değil." dedi. "Sevgililer günün kutlu olsun." Gülümsemem daha da büyüdü, sanki mümkünmüş gibi.
"Senin de."
"Jay, hoşgeldin." arkadan annemin sesini duymamızla ikimiz de ona döndük. Elini belimden çekip eğildi. "Hoşbuldum. Nasılsınız?"
"İyiyim. Geçsenize içeri."
Bana bakıp onay alırcasına tek kaşını kaldırdı. "Geç hadi." dedim ve kapıyı kapatıp arkasından ilerledim. Annem de çiçekleri görüp göz kırptı gülerken.
Salona geçip hep birlikte oturduk. Annemle biraz sohbet ettikten sonra işinin olduğunu söyleyip mutfağa geçti, biz de benim odama geçtik.
Çiçekleri koyduğum vazoyu komodinime yerleştirdikten sonra arkama döndüm. Kollarını geriye doğru uzatmış, bacaklarını biraz aralamış, rahat bir şekilde oturuyordu Jay. Yandan bir gülüşü vardı yüzünde.
Bacaklarının arasına girip kollarımı boynuna uzattım. "Teşekkür ederim, çiçekler için." geride olan kollarını belime yerleştirip kafasını kaldırdı yüzümü görebilmek için. "Rica ederim. İlk sevgililer günümüz bizim."
"Hm hmm. Ben bir şey alamadım ama. Özür dilerim." cümlemin sonunda dudaklarımı büzdüm. Ve birden çekilip kucağına düştüm.
Yüzüne baktım kocaman açılmış gözlerimle. "Napıyorsun?" sesim kısık çıktı.
"Hediyemi almak istiyorum." dudaklarını büzük gözlerini yumdu. Suratına kıkırdarken mızmızlanıp belimdeki ellerini oynattı. "Hadi!"
Boynundaki kollarımı biraz çekerek ensesindeki saçlarla oynadım. Yavaşça yüzüne yaklaşıp bir öpücük kondurdum dudaklarına. Bu öpücükten memnun kalmamış olacak ki geri çekilmeme izin vermeden daha derin öptü dudaklarımı.
Alt dudağımı çekiştirince ona ayak uydurmaya çalışarak ben de üst dudağını çekiştirdim. Kafasını yana eğdi ve daha da hızlandı. Alt dudağım dudaklarının arasında can çekişirken halimden oldukça memnundum. Bacaklarımı iki yanından geçirip arkada birleştirdim, daha rahat oturdum kucağında.
Nefeslenmek için ayrıldı. Sonra tekrar minik bir öpücük kondurdu. Sonra tekrar.
Kıkırdamalarımız eşliğinde bıraktık öpüşmeyi. "Seni seviyorum." fısıltı gibi çıkan sesi beni zorlamaya yetmişti.
"Ben de seni seviyorum." yakın olan alınlarımızı birleştirip gülümsedik birbirimize.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
