☆-1. Bölüm

22 3 44
                                    

Tam 3 saattir parkur ve antrenman yapıyorduk. Antrenman bitmişti ama bende bitmiştim. Çok susamıştım su almak için kantine doğru ilerdim. Suyu aldıktan sonra koridora çıktım ve bahçeye çıkan kapıya doğru ilerledim. Arkamdan adım sesleri gelince o tarafa baktım. Hakan nefes nefese zar zor yürüyordu.

"Hakan ne oldu? Ne bu hal?"

"Ko-komutanım." Çok koştuğu için konuşamayınca ona aldığım şişeyi uzattım. Şişeyi aldı ve bana ters ters bakmaya başladı.

"Ne bakıyorsun Hakan içsene. Merak etme daha kapağını bile açmadım." Sonrasında bir iki yudum alıp şişenin kapağını tekrar kapadı.

"Şimdi söyle ne oldu?"

"Komutanım yüzbaşım sizi odasına çağırıyormuş. Size birşey diyecekmiş."

"Ne olduğunu bilmiyorsun galiba."

"Bilmiyorum komutanım."

"Peki tamam. Ben giderim. Sen işinin başına dön."

"Emredersiniz komutanım." Asker selamı verdi ve uzaklaşmaya başladı. Bende yüzbaşımın odasına doğru ilerledim. Kapının önüne geldiğimde hafifçe tıklattım ve 'gir' komutunu duyunca içeriye girdim. Asker selamı verdim.

"Komutanım beni çağırmışsınız."

"Hah evet Asya gel otur." İşaret ettiği yere oturdum ve konuşmasını bekledim.

"Seni tayininin çıktığını söylemek için çağırdım." İşte bunu hiç beklemiyordum. Şaşırmıştım.

"Nereye çıkmış komutanım?"

"Van'a"

"Ne zamana orada olmalıyım peki? Yüzbaşıma sorgulayan gözlerle bakarken o da dosyadan bulmaya çalışıyordu.

"İki güne orada olmalıymışsın."

İnanamıyorum. Sadece iki gün mü gerçekten? Zaten yol neredeyse yarım gün sürecekti. Geç kalmamak için yarın öğlen çıkmalıydım.

"Pekala komutanım. Başka bir emriniz var mıydı?"

"Yok Asya. Kendine dikkat et olur mu oralar tehlikelidir."

"Tabii ki komutanım." Dedim ve asker selamı verip odadan çıktım. Aileme haber vermeliydim. Telefonumu çıkardım ve annemi aradım. Bir süre sonra telefonu açtı.

- Aloo

- Alo, Fadime sultann. Nasılsınn?

- Asya iyiyim canım kızım sen nasılsın?

- İyiyim bende annem. Sana birşeyi haber vermek için aradım.

- Noldu kızım bir sorun mu var?

- Yok yok, tayinim çıkmış onu haber verecektim size.

- Ne! Ciddi misin sen. Nereye çıkmış? ne zaman gideceksin?

- Anne sakin ol bir. Van'a çıkmış yarın öğlen yola çıkacağım.

-Niye bu kadar geç haber vermişler? Van da çok uzak şimdi. Birde oralar tehlikeli. Kendine dikkat et, bol bol meyve ye, sakatlanmamaya çalış, birşey olursa bana haber ver, terli terli soğuk su içme bak hep içiyorsun sonra hasta-"

"Tamam anneee."

"Bir de oraya varınca beni ara tamam mı?"

"Tamamm. Şimdi gitmem lazım eşyalarımı toplayacağım. Kendinize dikkat edin. Seviyorum sizi."

"Sende dikkat et. Bizde seni seviyoruz canım kızım."

Ardından telefonu kapadım. Bir an önce eşyalarımı toplamalıydım. Bunun için en yakın arkadaşlarımdan biri olan Çiğdem'den yardım isteyecektim. Dışarıya çıkınca şans eseri Çiğdem'i gördüm.

YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin