IV

607 27 0
                                    


"Meet me at the sunrise, at the sunrise

I can get you so high, so high

Burning up the daylight, in the daylight

Meet me at the sunrise, sunrise"


Konferansın olduğu üniversiteye neredeyse varmıştı Kenan. Konferans için heyecanlıydı ama çok gitmek istediği de söylenemezdi. Kafasını dağıtmak için radyoyu açtı ve bir zamanlar çok dinlediği o şarkının çaldığını duyunca gülümsemeden edemedi. Coldplay'den Sunrise çalıyordu. Şarkıyı tekrar tekrar dinleyerek üniversiteye vardı ve arabasını park etti. İndiğinde ona konferans alanına kadar eşlik edecek olan öğrenci ile yürümeye başladı.

Kıza elini uzattı ve kendinden emin ve cevap kabul etmez bir şekilde "Kenan, sadece Kenan" dedi. Kız elini sıkarak onu onaylar bir şekilde gülümsedi ve "Bianca" dedi. Kenan'ı üniversitenin içine doğru yönlendirdi.

"Herkes bu konferans için çok heyecanlı" dedi Bianca , "En az onlar kadar ben de heyecanlıyım" diye cevap verdi Kenan. Kız zaten bunu fark etmişti. İçindeki gerginlik ve heyecan yüzünden gayet anlaşılıyordu. "Dusan geldi mi? diye sordu Kenan. En azından tanıdığı biriyle beklemek istiyordu. Takım arkadaşı da onunla birlikte konferansta konuşmacıydı ve sahnede tek başına olmayacağı düşüncesi onu biraz da olsa rahatlatıyordu.

Kenan'ın sorusuna aldığı hayır cevabı ise onu daha da germişti. Bunları düşünürken Bianca onu dinlenme odasına getirmişti. Kapıyı elindeki kartla açtı ve Kenan'ın içeri girmesi için yana çekildi. Kenan bekledi ve önden geçmesi için eliyle bir işaret yaptı. Bianca içeri girdikten sonra arkasından o da odaya girdi.

Büyük ve iyi dekore edilmiş bir odaydı. Koltuk takımının ortasındaki sehpada kocaman bir çiçek buketi ve içinde bir teşekkür mesajı vardı. Bu oda bile Kenan'ın gerginliğini almaya yetmişti. Bianca Kenan'a onu yarım saat sonra alıp konferans salonuna götüreceğini söyledi. Bir kez daha arkadaşını soran Kenan, onun farklı bir odada olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğramış, ama odası ve bu düşünülmüş dekorasyon karşısında yorum yapma hakkını kendinde bulamamıştı. Bianca açıklamalarından sonra odayı terk etmiş ama Kenan'a Dusan'ı gördüğünde onu görmek istediğini dile getireceğini söylemişti. Görece büyük odasında yalnızdı artık Kenan. Yarım saatliğine tek başınaydı. Odanın camına doğru yürüdü ve dışarı bakınmaya başladı. Bundan birkaç sene önceki hali vardı dışarıda, kendini bu düşüncelerde kaybetti.

~~~~~~~~~~~~~

Kenan gerçekten çok mutluydu. İçindeki mutluluğun kaynağı kendi yaşadığı bir şey için değildi. Sevdiği birinin mutluluğuna eşlik ediyordu. Sevgilisinin hayalleri karşısında onun mutluluğunu paylaşıyordu genç çocuk.

"Birkaç sene sonra burada olabilirim!". Okumak istediği üniversiteye gelmişti Defne sevgilisi ile. "Bu sahada oynanacak oyunlara taraftar olabilir, bu binalarda derslere girip çıkabilirim...". Sevgilisine doğru yürüdü ve ona sıkıca sarıldı sanki hayallerine sarılıyormuş gibi. Sonra etrafta koşmaya başladı, sanki hayalleri onu özgürlüğüne kavuşturmuş gibi. Defne'nin bu mutluluğu mutlu ediyordu Kenan'ı. Defne mutlu bir şekilde etrafa bakınarak hızla ilerlerken onu izliyordu. Kendisinin hayallerine kavuşmasını izleyen sevgilisinin hayallerine kavuşmasını izler gibi.

~~~~~~~~~~~~~

Kapının hızlıca açılmasıyla dalgınlığından kurtuldu Kenan ve aynı hızla kapıya doğru döndü. Gördüğü şey karşısında ise ağzını açamadı. Karşısındaki kişiyle birkaç saniye bakıştıktan sonra kapının aniden kapanmasıyla Kenan anca kendine gelebilmişti. Kapının hızla kapanmasıyla çıkan ses onu uyarmıştı sanki. Koşar adımlarla kapıya yöneldi ve bir hışımla dışarı çıktı. Gürültülü ve kalabalık koridorda bir sağa bir sola bakıyordu . Odasına aniden giren kişiyi bulamaması ile içeri geri girdi ve kapıyı kapatmasıyla yere yığılması bir olmuştu Başını ellerinin arasına aldı ve az önce olanları düşünmeye ve olabildiğince tartmaya çalıştı.

Yan odada ise Dusan birkaç dakika önce yanlış kapıdan girip hayatı yeniden değişen Defne'ye ne olduğunu anlamaya ve onu teselli etmeye çalışıyordu.

the night we met // Kenan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin