III

786 28 1
                                    



Kenan saatin 6'yı göstermesiyle kalktı  ve hazırlandı. Koskoca evde yapayalnız olduğu gerçeğini ortadan kaldıran tek şey olan Berner cinsi köpeği Maxi uyanmasıyla birlikte hemen Kenan'ın dibinde bitmişti. Maxi 3 yıldır onunlaydı ve Kenan'ı mutlu ediyordu. İlginç de bir köpekti Maxi, Kenan gibi pozitif ve mutlu bir köpek olmasına rağmen etrafındakiler üzgün olduğunda bunu hisseder ve o da çok üzülürdü, tıpkı genç futbolcu gibi. Kenan'ın yakın arkadaşlarındandı Maxi. Koca köpeği sırf bir şey olur diye yürüyen merdivenlerde kucaklayacak kadar onu düşünür ve severdi Kenan. Bir çok açıdan birbirlerine benzemelerinden kaynaklı Kenan Maxi'yi sahiplendiğinden bu yana hep iyi anlaşmış , Kenan'ın tüm kötü zamanlarını birlikte atlatmışlardı.


Hızlıca hazırlandı Kenan, her gördüğünde onu düşüncelere boğan arabasına bindi ve tesislere doğru yola çıktı. Vardığında girişteki insanları gördü ve durdu.  Buraya geldiğinde hep durur, onun için gelen insanlarla fotoğraf çekilir ve formalarını imzalardı. Onun için önemli bir şeydi bu, onu her koşulda destekleyen insanlara en azından bu kadarını yapması gerektiğini düşünürdü. Her şey bittikten sonra otoparktan içeri girdi ve arabasını park etti. A takımına geçeli bir ay olmuştu ve hala burada olduğuna inanamıyordu. Yeni bir eve taşınmış ve hayatının her alanında belli başlı değişiklikler yaşamıştı. Tüm ailesinden uzaktaydı artık. Ne annesi ne babası hiç kimse yoktu İtalya'da. İlk başta bu kadar zorlanmıyordu, hayatındaki başka insanlarla meşguldü çünkü. Boş kaldığı ilk anda kendini kaybetmiş ve soluğu barınakta bulmuştu. Maxi ile de bu şekilde tanışmıştı Kenan. Onun sayesinde burdayım, ayaktayım derdi hep ve haksız da sayılmazdı.

Bugün oldukça yoğundu Kenan için. 15. antrenmanı olacaktı bugün bu takımdaki. Akşam ise özel bir konferansa katılacaktı. Hafta sonu da ilk maçına çıkacaktı. Her ne kadar yoğun olsa da onun için oldukça önemli ve özel bir hafta olacaktı.

Kenan arabasını part ettikten sonra içeri girdi ve soyunma odasına gitti. 20 dakika sonra antrenman sahasına indi ve birkaç saatlik antrenmandan sonra üstünü değiştirmek ve konferansa hazırlanmak için soyunma odalarına geri döndü. 15 numaralı dolabında bulunan bir kağıt parçası onu 3 yıl geriye götürdü.

3 yıl önce

"Bunu yaptığımıza gerçekten inanamıyorum!" dedi Defne. Gerçekten de inanılması zordu. Yapmak üzere oldukları şeye inanamamakla birlikte aynı zamanda fazlasıyla mutlu ve heyecanlıydı. Sevgilisi ona doğru yöneldi ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. İkisi de fazla planlı insanlar değillerdi. Özellikle Defne çok kararsız biriydi. Kenan da normalde öyle olmasına rağmen Defne ile ilişkisinde sevgilisine kolaylık sağlamak için seçimleri ve planları hep kendisi yapardı. Sevgilisini iyi tanıyan Kenan'In tercihleri ise Defne'yi hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmazdı. Yine haklı çıkmıştı Kenan, aylarca planladığı bu geziyi birkaç saat önce izinleri alması ve bavulları hazırlamasının ardından sevgilisiyle paylaşmıştı. Defne tam olarak şok olmuştu.

 Birkaç saatlik bir yolculuğun ardından Fransa'nın yazlık bir bölgesinde küçük bir kasabaya varmışlardı. Büyüleyici bir yerdi burası, küçük sessiz bir yer olmasıyla birlikte muhteşem koyları ve minik tatlı evleri ile huzur dolu bir yerdi. İkisi de sessizliği seven insanlardı genelde gürültülü ortamlarda bulunmaz , sessiz ve sakin yerlerde gezerlerdi bu yüzden burası onlar için harika bir seçim olmuştu. Bir sürü minik evden oluşan otellerine vardıklarında onları tatlı ,yaşlı bir kadın karşıladı. Kenan kadınla İngilizce iletişim kurmaya çalışırken kadının İngilizcesinin pek de iyi olmamasıyla oldukça zorlanmıştı. Defne ise Kenan kadınla konuşmaya çalışırken etrafı incelemek ile meşguldü. Yarım saatte ve çokça google translate kullanımı ile kadın onlara ahşap bir odanın anahtarı ve kasabanın küçük bir haritası ile odalarına göndermişti. 15 odalı bu küçük otelin son ve çatı katında bulunan odasına girdiklerinde Kenan doğru bir seçim yaptığında bir kez daha karar kılmıştı. Defne ise hala sevgilisi ile böyle bir yerde vakit geçirecek olmanın verdiği şaşkınlığı üstünden atamamış durumdaydı.

Tatilin büyük bir çoğunluğu aynı şekilde geçti. Kalkıp tüm günlerinin çoğunu denizde geçirmişlerdi. Tatilin en güzel ve ilginç günü ise kesinlikle son gün olmuştu. Kenan ve Defne çok küçük yaştan beri tanışıyorlardı ancak çıkmaya başladıklarından bu yana çok uzun bir süre geçmemişti. Bundan 1-2 yıl önce sabahleyin güneşin doğuşunu izlemeye giden Defne gittiği yerde Kenan'ı görmüş ve o gün doğumu onların bu ilişkisinin de doğuşuna sebep olmuştu. Tatilin son günü ise Kenan Defne'yi erkenden kaldırmış ve onu o güne kadar hiç gitmedikleri ve görüp görebilecekleri en güzel koylardan birine götürmüş ,gün doğumunu izlemiş ve yanlarına aldıkları küçük sepettekilerle kahvaltılarını yapmışlardı. Tatilin en huzur dolu anı da buydu belki de. Hem gün doğumu, hem denizin kıyıya vuruş sesleri, hem de yanındaki insan Defne'yi fazlasıyla mutlu ediyordu. Bu mükemmel başlamış olan günün en ilginç tarafı ise küçük kasabada yürürken çıkan ve "geleceği gördüğünü vaadeden" bir kadın olmuştu. Kadın onları birer sandalyeye oturmaya zorlamış ve uzunca bir süre onlarla konuşmuştu.

"Yıllardır arkadaşsınız ve sonunda bir kaç yıl önce kesişti yollarınız..." dedi yaşlı kadın. "Evrenin ve yıldızların..." Defne dinlemeyi bırakmıştı. Ne yıldızlara, ne onların dizilimlerine ne de burçlara inanıyordu. Kadın ise sırayla onların hikayesini anlatıyordu. Kenan da astrolojiye çok inanmayan biri olsa da kadının bu kadar tutarlı konuşması ilgisini çekmişti. Konuşmasının sonunda kadın Kenan'a 5 yıl sonra açması için küçük bir kağıt parçası vermişti. Defne ise bu durumu kıskanmış ve neden bir kağıt da kendisinin almadığını sormuştu. Kadın ise bu ilişkiyi ruhsal olarak Kenan'ın yönetebileceğini söylemişti kıza. Kadının bu cevabının Defne'yi sinirlendireceğini bilen Kenan onu tutmaya çalışmış ancak Defne'nin o anki siniriyle yerinden kalkmasına engel olamamıştı.Sevgilisi dışarı çıkarken Kenan kadına teşekkür etmiş , kağıt parçasını cebine atıp Defne'nin peşinden dışarı çıkmıştı.

Bu küçük kağıt parçası Kenan'ı 3 yıl geriye götürmüştü. En umursamaz yüz ifadesini takınarak kağıdı eline aldı ve açmayı düşünmeye başladı. Kağıdı açacak iken kadının dedikleri kulağında yankılandı.

"5 yıl sonra aç. Ne daha önce, ne daha sonra. Tam 5 yıl!"

Kenan içinde büyüyen o anlık sinirle kağıdı dolabına fırlatmış ve dolabının kapağını hızla kapatıp akşamki konferans için hazırlanmaya başladı.

the night we met // Kenan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin